Maden çeşidinde ilk on ülke arasındayız/ Video

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 12 Eylül 2011 13:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, buldukları yeni rezervlerle beraber ulaştıkları maden çeşidinin Türkiye'nin dünyada ilk 10 ülke arasına girmesini sağladığını bildirdi.

Yıldız, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen 22. Dünya Madencilik Kongresi'nde yaptığı konuşmada, sektörün önünü açmaya yönelik çalışmalar yapıldığını belirterek, sektörler arasında en yüksek katma değer ve istihdam oluşturma kapasitesine sahip olan madenciliğin ülkelerin kalkınmasında stratejik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Günlük kullanılan ve yaşamımızda sıkça yer alan araç ve gereçlerin birçoğunun madenlerden üretildiğini hatırlatan Yıldız, madencilik sektöründe çalışan bir kişinin dolaylı olarak yaklaşık 12 kişiye iş imkanı sağladığını kaydetti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 2009 verilerine göre madencilik sektöründe 137 bin kişi çalışırken, toplam 1,6 milyon kişiye de iş imkanı sağlandığını belirten Bakan Yıldız, bu kadar önemli ve hayatımızın içerisinde olan bir sektörün gerek madenciler gerek bilimsel yanı gerekse pratik uygulamalar açısından bakıldığında çok ciddi bir düzenlemeye ihtiyacı bulunduğunun açık olduğunu söyledi.

Özellikle enerji ihtiyacının karşılanmasında madenciliğin özel bir yere sahip olduğunu, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de enerji talebinin, arzının önemli bir kısmının petrol, doğal gaz ve kömürden karşıladığını ifade eden Yıldız, tüm ülkelerin kalkınma ve milli güvenlik politikalarında madenciliğin geliştirilmesine büyük önem verdiğini vurguladı.

Taner Yıldız, geçtiğimiz yüzyılda dünya GSYH'nın yaklaşık 18 kat arttığını, küresel kaynak tüketim miktarının da buna paralel olarak büyüdüğünü, dünya ham petrol tüketiminin 20,43 milyon tondan 171 kat artışla 3,5 milyar tona, çelik tüketiminin ise 27,80 milyon tondan 30 kat artışla 847 milyon tona yükseldiğini, bir kısım metalik, kıymetli madenlere de bu örnekleri eklemenin mümkün olduğunu bildirdi.

Bir rapora göre dünyada yıllık 1,5 trilyon dolar değerinde 10 milyar tonun üzerinde maden üretildiğini belirten Yıldız, Türkiye'de yapılan araştırmaların, sondaj çalışmalarının arttığını, maden ihracatının ise 6 katlar civarında yükseldiğini kaydetti.

Bakan Yıldız, Türkiye'nin, karmaşık jeolojik durumu ve tektonik yapısı gereği çeşitli maden kaynaklarına sahip olduğunu, 90 çeşit madenin 60'ının Türkiye'de üretilebildiğini bildirerek, bulunan yeni rezervlerle beraber ulaşılan maden çeşidinin Türkiye'nin dünyada ilk 10 ülke arasına girmesini sağladığını söyledi.

Yıldız: Bor madeni üremeye etkili değildir

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ''Bor madeni üremeye etkili bir maden değildir. Türkiye olarak bu konuda AB hukuku çerçevesinde atılabilecek bütün adımlar atılmıştır ve bu işin sıkı takipçisi olmaya da devam edeceğiz'' dedi.

Yıldız, ''Uluslararası Bor, Borür ve Bor İçerikli Malzemeler Sempozyumu''nda yaptığı konuşmada, borda Türkiye'nin üretim miktarının son 8-9 yıl içinde 436 bin tondan bugün 2 milyon tona çıktığını, dünya bor piyasasındaki payının da 2002'de yüzde 24 iken bugün yüzde 48'ler civarına geldiğini belirtti.

Dünyada 8 ülkede olan bor rezervlerinin yüzde 72'sinin Türkiye'de olduğunu ifade eden Yıldız, ''Bor rezervinin şu anda cepteki para olmadığını hepimiz biliyoruz. Ülkemiz ve dünyamız için özellikle gelecekte paraya dönüştürülecek bir değer olduğunun altını çizmemiz lazım'' dedi.

Eti Maden'in son 6 yılda yürüttüğü çalışmalarla dünyadaki rakiplerini geride bıraktığına işaret eden Yıldız, ''Özelleşme, liberalleşme ve serbestleşmenin en temel politikalarından bir tanesini ortaya koyan hükümetimiz bor konusunda istisna oluşturmuştur. Bunun özellikle kamu marifetiyle işletilmesinin daha doğru olacağı sonucuna varmıştır. Biz özelikle bor ile alakalı hususlarda bir özelleştirme programını düşünmüyoruz. Bundan sonraki süreçte de ana konseptimiz bu tarzda ilerleyecektir'' diye konuştu.

Taner Yıldız, ihracatın 186 milyon dolardan 850 milyon dolara yükselmiş olmasının özellikle bundan sonra yapacakları çalışmalara ışık tuttuğunu, 80'den fazla ülkeye ihracat yapıyor olmalarının da bu temel politikaya devam edecekleri anlamına geldiğini kaydetti.

Borun sağlıktan ileri teknoloji malzemelerine, nükleer uygulamalardan kimyaya, biyoteknoloji ve tarım sektörüne varıncaya kadar geniş bir uygulama alanı içerisinde yer bulduğunu anlatan Yıldız, pek çok sektörde bor kullanımının enerji tüketimini ve çevreye karbondioksit salınımını da azalttığını belirtti.

Yıldız, şunları kaydetti:

''AB'nin üremeye toksik etkili maddeler olarak borik asiti ve sodyum boratları yeterli bilimsel çalışma yapılmaksızın böyle bir niteleme yapması tabii ki kabul edilebilir değildir. Eti Maden, üniversitelerimiz ve yurt dışında akademisyenlerimizle beraber yürüttüğümüz çalışmalar böyle bir olgunun kesinlikle olmadığını ortaya çıkarmıştır. Bu bizim dışımızda Çin gibi bu alanda önemli çalışmaları olan ülkelerin de ulaştığı sonuçtur. Türkiye olarak bu konuda AB hukuku çerçevesinde atılabilecek bütün adımlar atılmıştır ve bu işin sıkı takipçisi olmaya da devam edeceğiz.''

Son yıllarda başta üniversiteler olmak üzere çeşitli araştırma kuruluşları tarafından çok sayıda Ar-Ge projeleri yürütülmesine ve bilimsel makaleler yapılmasına karşın söz konusu çalışmaların ticarileştirilmesiyle alakalı mesafelerin yeterli olmadığına da işaret eden Yıldız, tüm katılımcılardan, bor konusuna ilgi duyan herkesten çalışmalarını uygulama alanlarına kaydırmalarını beklediklerini, ülke olarak da işbirliğine açık olduklarını belirtti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber