Mutemetlik yapan 52 bin polis ve öğretmen asli işine dönecek

Haber Giriş : 02 Mayıs 2005 07:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yolsuzluk ve savurganlığı önlemek için harekete geçen Maliye, eğitim ve sağlıkta Türkiye ortalamalarının üzerinde harcama yapan tüm kamu kurumlarını tespit etti

Maliye Bakanlığı' nın tüm devlet harcamalarını bilgisayar ortamında kayıt altına alması, ayrıntıların kolaylıkla denetlenebilmesi ve karşılaştırılması olanağını da getirdi. Bilgisayar ortamında her harcamayı tüm detaylarıyla görmeye başlayan Maliye, eğitim ve sağlık harcamalarında çapraz kontrol başlattı.

Ortaya çıkan sonuçlar oldukça çarpıcı. Örneğin İstanbul'daki bir öğrenciye Tunceli'deki öğrenciden daha az harcama yapılıyor. Hastanelerin büyük bölümü Türkiye ortalamasından çok daha yüksek maliyetlerle çalışıyor.

Maliye, bu farkların izahını istedi, izah edemeyen incelenecek. Maliye yetkililerine göre en büyük çarpıklık kırtasiye harcamalarında gözleniyor. Çünkü hangi ilde olursa olsun, personel başına düşen kırtasiye harcamalarının birbirine yakın olması gerekiyor.

Say 2000i projesi
Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürü Ömer Duman, Say 2000i projesiyle, harcamaların kontrolü çerçevesinde üç ayrı çalışma yaptıklarını söyledi. Duman, detay incelemelerde bütçeden faiz ve transfer ödenekleri dışındaki harcamaların yaklaşık üçte birini incelediklerini ifade etti.

Duman'ın verdiği bilgilere göre, Türkiye genelinde tüm harcamalar, il bazında incelendi. İl bazında kişi başına elektrik, yakıt, su ve kırtasiye giderleri tek tek ele alındı. Tarıma yapılan destekleme ödemeleri il bazında benzer iller karşılaştırmalarıyla ele alındı. Mal ve hizmet alımları bakanlıklar düzeyinde değerlendirildi.

Eğitim şaşırttı
İkinci çalışmada, öğretmen, öğrenci, okul ve personel sayıları baz alınarak eğitimdeki harcamalar iller düzeyinde karşılaştırmalı olarak ortaya konuldu. Harcamaların detay bazda incelemesinde üçüncü alan ise sağlık oldu.

Eğitim alanındaki çalışmaların sonucu da çok çarpıcı. Türkiye' nin illerarası gelişmişlik dereceleri dikkate alındığında, en fazla harcamayı gelişmişlik sıralamasında üst sırada olan İstanbul'un yapacağı sanılırken, gerçekleşme tam tersi çıktı. Türkiye'deki öğrenci sayısının yüzde 16'sını barındıran İstanbul, eğitim harcamalarından ancak yüzde 10 pay alıyor. Geri kalmış yöre olarak tanımlanan iller arasında yer alan Tunceli'de ise öğrenci başına harcama İstanbul'un 3.5 katı. Tunceli'de öğrenci sayısı toplamın yüzde 0.11'i, eğitim harcamalarından aldığı pay ise yüzde 0.25.

Sağlık alanındaki tespitler de eğitimden farksız. Devlet hastanelerinin harcamaları tek tek incelendi. Türkiye'de fiili yatak maliyetinin ortalaması 110 milyon TL saptandı. Ancak, bazı devlet hastanelerinde bu maliyetin 274 liraya kadar yükseldiği belirlendi. Bu belirgin farklılığın hastanelerin uzmanlık alanlarındaki farklılıklardan kaynaklanabilceği gibi, usulsüzlük, savurganlık, yolsuzluk gibi nedenlere de bağlı olabileceği belirtiliyor. Örneğin kalp hastanelerinde hasta başına düşen harcamaların yüksek olmasının doğal olduğu anımsatılıyor.

Benzer durum, kırtasiye harcamalarında da saptandı. Personel başına 165 milyon lira olan ortalama yıllık kırtasiye harcamaları, bazı birimlerde 90 milyon liraya kadar düşerken, bazı birimlerde 391 milyon lirayla yine ortalamanın iki katından fazla gerçekleşti.

Savunma süresi doldu
Harcamaların detay incelemesi sonrasında Türkiye ortalamasının üzerinde harcama yapan tüm kurumlara bir yazı göndererek, bu farklılığın izahını istediklerini belirten Muhasebat Genel Müdürü Ömer Duman, yüksek harcama için kabul edilebilecek bir izahta bulunamayan kurumlar için inceleme başlatılacağını açıkladı. Kurumlara, açıklama için verilen son tarih 29 Nisan'da doldu.

Muhasebat Genel Müdürlüğü, önümüzdeki günlerde açıklamaları tek tek değerlendirecek. Tespitler Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a aktarılacak ve gerekli görürse inceleme talimatı verilecek.

52 bin kişi asli göreve
Muhasebatın bir başka uygulaması da, eğitim ve güvenlik konusunda küçük bölgelerde hâlâ mutemetle yapılan maaş ödemelerine son vermek. 52 bin taahhüt noktasında maaşlar öğretmen ya da polislerin mutemet olarak görevlendirilmesiyle ödenebiliyor. Bu noktalarda da otomasyona geçilecek. Böylece 52 bin polis ve öğretmen asli işine dönecek.

Say 2000i projesiyle, bugüne kadar postayla gönderilen ödeme emirleri de, artık otomasyon sistemiyle gerçekleştiriliyor.

radikal

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber