'Ya öğrettiğin gibi sor, ya sorduğun gibi öğret'

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, bugünkü eğitim müfredatına göre ortaöğretim tekniği ile sınav tekniğinin birbiriyle barışık olmadığını belirterek, "Ya öğrettiğin gibi sor ya da sorduğun gibi öğret" dedi. Eğitim-Bir-Sen olarak sendikacılıkta olmazsa olmazlarının, bağımsızlık, evrensellik ve bilimsellik olduğunu dile getiren Gündoğdu ülke olarak da bu üç kavram üzerine titrenmesi gerektiğini, özellikle bilimselliğe, içinde bulunduğumuz şartlar gereği bir kat daha fazla önem verilmesinin şart olduğunu ifade etti.

'AB sürecinde "uyum yasaları" bir bir çıkarılmaya çalışılırken eğitime, bilime ve araştırmaya bu manada bir "uyum ve kalite" kazandırılması neden göz ardı ediliyor acaba?' diye eleştiri getiren Ahmet Gündoğdu, Türkiye'nin AB ülkelerinde geri kalma sebebinin ise eğitime ve bilime yeterince mali kaynak ayırmaması ve önemsememesi olduğunu vurguladı. Gündoğdu, "Avrupa birliği ülkelerini bizden farklı kılan, bir çok sahada bilimi rehber ve yönlendirici konuma getirmeleri ve işlerini bilimin sağlam esaslarına göre yürütüyor olmalarıdır" diye konuştu.

? Eğitim çarkı yanlış çalışıyor
Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinde asıl yapılması gereken reformların, eğitim ve bilim sahasında olması gerektiğine dikkat çeken Gündoğdu, ülkemizin her sahada yaşanan sıkıntıların temelinde eğitim çarkının yanlış çalışmasının yattığını ifade etti. İlköğretimden yüksek öğretime kadar verilen eğitimlerin, konuyu anlamak, kavramak ve nasıl öğrenileceğini öğrenmek yerine beyne bir sürü bilgiyi doldurmak biçimine dönüştürdüğüne işaret eden Eğitim-Bir-Sen başkanı, "Salt bilgi yüklemesi ve ezber ağırlıklı halihazır eğitimin bu yapısında öğrenci kendi yetenek ve sınırlarının farkına varamamaktadır. Öğrenciye kendini yetiştirme ve yenileme şevki verilemediğinden, eğitim bir zevk değil, bir eziyet haline gelmiştir. Eğitim ve öğretim sürecinde kazanılanlar "bilimsel özellik" kazanamadığından "gerçek hayatla" uyuşmamakta, elde edilen bilgiler çoğu kere mesleki hayatta işe yaramamaktadır" şeklinde konuştu.

? Sınav tekniği eğitimle örtüşmüyor
ÖSS sınavları ile ilgili olarak YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı' na 'ya öğrettiğin gibi sor yada sorduğun gibi öğret' çağrısında bulunan Gündoğdu, bugünkü müfredata göre ortaöğretim tekniği ile sınav tekniğinin birbiriyle barışık oknadığmı dile getirdi. Gündoğdu, sınav tekniğinin haricinde ortaöğretirrrae işlenen dersler ile soruların içeriğinin de birbiriyle barışık olmadığını ifade etti.

? Mesleki eğitim Türkiye'nin geleceğidir
Bir milyon 800 bin gencin ÖSS'nin önünde sıra olduğuna işaret eden Gündoğdu, bu gençleri hayata hazırlanmayı esas almayan sadece ve sadece test çözmeye elverişli bir yaklaşım ile bu sınava hazırlandığını söyledi. 'ÖSS sınavın başarısının çözümü testten geçiyor ise o zaman öğretmenin ve devletin okulunun ne önemi var?' eleştirisinde bulunan Gündoğdu, sınav sisteminin amaç değil araç sistemine dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye'nin kalkınmamasının 'kalifiyeli elaman yetersizliği' olduğu değerlendirmesinde bulunan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı, 'Türkiye'nin kalkınamamasının önündeki en büyük engel, uzman olmayan kişilerin uzmanlığı dışında görüş belirtmesi. Diyoruz ki gelin mesleki eğitimi ülkemizin kalkınma politikasıyla birleştirelim" dedi.

? Meslek liselilerinin meselesini çözün
Gündoğdu, dünyanın hiçbir ülkesinde sınava giren iki öğrencinin aldığı eşit puanlara rağmen yerleştirmeye gelince meslek lisesi öğrencisine 'pardon evladım senin puanını ortaöğretimi bitirdiğin okulu beğenmediğimiz için indiriyoruz' denen ucube bir yaklaşımın olmadığının altını çizdi. Milli Eğtim Bakanı Hüseyin Çelik'e seslenen Gündoğdu, "Sayın bakanı bunu çözeceğiz demişlerdi, çözeceğiz kavramı uzamıştır. Sayın Milli Eğitim Bakanımız Hüseyin Çelik'e sesleniyorum arak bu sorunu çözün, neyi bekliyorsunuz ? Bundan başka çözülmesi gereken daha haklı onulacak bir başka konu gelemez önlerine. Ticaret Meslek Lisesi öğrencisinin İktisat Fakültesine girememesi, Endüstri Meslek Lisesi elektrik bölümün-rle okuvan bir öğrencinin elektrik mühendisliliğini yazamaması ayıbından kurtulmamız gerekir' diye konuştu.