Başbakan Yardımcısı Bozdağ: Din dersi olmazsa El Kaide'ler olur

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 04 Aralık 2011 07:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ZÜBEYDE YALÇIN HAMDİ ATEŞ

SABAH'a konuk olan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, cemevlerinin ibadethane sayılması taleplerine "Kanunla ibadethane tayin edilemez" yanıtı verdi. Bozdağ, zorunlu din kültürü dersini ise "Dini öğretmezseniz yer altına iner, Talibanlaşır, El Kaideleşir" diyerek savundu

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye'nin her zaman sıcak gündem maddeleri arasında yer alan cemevleri ve zorunlu din kültürü dersi konularında önemli açıklamalar yaptı. SABAH'ın konuğu olan Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan da sorumlu Bozdağ, şu mesajları verdi:

DİYANET, CUMHURİYET KADAR ÖNEMLİ: 'Diyanet kaldırılsın' diyenler var. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı Atatürk kurdu. Cumhuriyet ne kadar önemliyse, Diyanet de o kadar önemli. Çünkü Diyanet, Türkiye'nin çimentosu. Diyanet'te tarikatlara, mezheplere yer verilmiş olsa nasıl bir tablo çıkar... Diyanet hiçbir mezhebin temsilcisi değil. Kuruma ne Alevilerle ne de başka mezhepler ile ilgili görev verilmiş.Ben Diyanet'in mezhep ve tarikat eksenli yapılandırılmasının Türkiye'nin kardeşlik hukuku açısından doğru olmadığını düşünüyorum.

RADİKALLEŞMEYE KARŞI DİYANET: Birçok ülke, baş etmek zorunda olduğu radikal eğilimlerle ilgili olarak, 'Türkiye bunları nasıl aştı?' diye bana soruyor. Yani bizden akıl alıyorlar. Biz bazı ülkelerle işbirliği yapıyoruz.

ALEVİ KÖYLERİNE CAMİ: Alevi köylerine zorla cami yapılması mümkün değil. Çünkü bugün devlet cami yapmıyor. 1980 darbe döneminde bazı yerlere yapılmış.

CEMEVLERİ KANUNLA ÇÖZÜLMEZ: Alevi çalıştaylarındaki cemevlerine ibadethane statüsü verilmesine ilişkin tartışmaları okudum. Bu tartışma siyasi bir tartışma olsa, kanunla çözeriz. Bu teolojik bir tartışma. Kanunla teolojik bir tartışmayı sona erdirmenin imkanı yok.

TEK İBADETHANE VAR: Hiçbir dinde iki ibadethane yok. Hıristiyanlıkta, Yahudilikte, İslam'da hatta Hinduizm'de de tek ibadethane var. Hiçbir Meclis bir dinin ibadethanesini belirlememiş. Bunu o dinin kutsal kitapları ve peygamberleri tayin eder, devletler karışmaz. Her tarikat ve mezhebin ibadethanesi farklı olsaydı, bugün yüzlerce farklı ibadethane olur, farklı şeyler ortaya çıkardı.

DİN DERSİ OLMAZSA TALİBANLAŞIR: Şu anda verilen din dersi değil, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi. Dinler hakkında kendi insanlarınıza bilgi vermeyecek misiniz? Din kültürü dersinden rahatsızlık duymamak lazım. Bir ülkede nüfusun yüzde 99'unun benimsediği bir dini devlet 'ben öğretmiyorum derse' din yerin altına girer, Talibanlaşır, El Kaideleşir, ondan sonra da daha büyük tehlikeler ortaya çıkar.

DERSİM'DE DEVLET AKLI CHP'YDİ: Dersim yarasını biz kaşımadık, CHP'liler gündeme getirdi. Biz bu yararının başkaları tarafından kaşınmasını önleyecek şekilde kurumasını sağlamaya çalışıyoruz... Şimdi Dersim konusunda CHP'nin yapması gereken şey, çıkıp 'biz hata yaptık' demek. Kendilerini 'bu devlet işiydi' diye soyutlayamazlar. Dersim olduğu dönemde CHP yönetimdeydi. Devlet aklı da eli de CHP'deydi. "MARAŞ" DİYORSAN SİLİVRİ'DEN ELİNİ ÇEK: CHP, Dersim denince Maraş, Sivas ve Çorum olaylarını gündeme getirdi. Bunlar karşılaştırılamaz. O olayların içinde derin devlet olduğu iddia ediliyor. Dersim'de ise devlet işin içinde, derin devlet değil. "Maraş olayları incelensin" deniyorsa Kılıçdaroğlu'nun öncelikle, derin devlet olduğu iddia edilen ve kamuoyunda böyle algılanan adamların, yapılanmaların olduğu Silivri'den elini çekmesi lazım.

Nazım'ı sağ iktidar mı sürdü?

Bozdağ, CHP'nin sahip çıktığı Nazım Hikmet, Sabahattin Ali ve Orhan Kemal'i gündeme getirip, bu yazarların kimin döneminde mağdur edildiğini sordu. Bozdağ, şöyle dedi: "CHP; 'Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Orhan Kemal' diyor. Sanki Nazım Hikmet'i hapse ben yolladım. CHP döneminde adam hapis cezası almış. Sanki başka birileri varmış gibi bir yaklaşım içinde. Nazım Hikmet'i sağ mı sürdü? Başına gelenleri kim yaptı, sağ mı yaptı, siz mi yaptınız? Sürekli mezarına gidiyorlar. Adam biraz utanır: 'Bizimkiler yapmış' der, biraz hicap duyar. Vicdanıyla baş başa kalıp, 'Özür diliyorum' der

"CHP'yi Ergenekon değil halk kurtarır"

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye'de muhalefeti gazete manşetlerinin yönlendirdiğini belirterek, "Muhalefet, sabah gazetelere bakıyor, manşetlere hangi haberler çıkmış, köşe yazarları hangi konuları dile getirmiş. Gazetelerin manşetlerine göre yazıp konuşuyorlar ama kendi planları, programları yok" dedi. Bozdağ, partisinin Yozgat'ın Yerköy kongresine katılan Bozdağ, CHP'yi eleştirdi. Bozdağ şöyle konuştu: "CHP'nin gündeme getirdiği konu varsa yoksa Silivri. Bir kez daha söylüyorum, Ergenekon sizi kurtarmaz, Silivri CHP'yi kurtarmaz. CHP'yi kurtarırsa millet kurtarır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber