Bilirkişinin savunması: Arkasındayım!

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 11 Mayıs 2005 16:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Diyarbakır'da trafik kazasında ölen 8 yaşındaki Meki Ayaz'ın ailesinin açtığı davada, "tazminata gerek olmadığı" yönündeki ikinci bilirkişi raporunu hazırlayan Avukat Nurdane Kara, tepki çeken raporu savundu.

Bunun, "destekten yoksun kalma tazminatı" olduğunu, ölen çocuk için bir bedel tayin edilmediğini vurgulayan Kara, "Raporumuzun arkasındayız" dedi.

Ankara 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bilirkişi olarak atanan Avukat Kara, CNN Türk'te canlı yayına katıldı. Hazırladığı raporun sonuna kadar arkasında olduğunu ifade eden Kara, tepkileri eleştirdi.

"BİZ ÖLEN ÇOCUK İÇİN BEDEL TAYİP ETMİYORUZ"

Kendilerinden istenen raporun "destekten yoksun kalma tazminatı" konusuyla ilgili olduğuna dikkat çeken Kara, raporu dosya içeriği ve Yargıtay kararları doğrultusunda hazırladıklarını kaydetti.

"Bizim keyfi davranışta bulunma imkanımız var mıdır?

Bize verilen görev; dosya içeriğine göre, raporun tanzimidir" diyen Kara, raporu hazırlama sürecine ilişkin şu bilgileri verdi:

"Benim raporumda çocuğun '18 yaşında gelir elde etmeye başlayacağı' kabul edilmiştir. 18 yaşından önce bu çocuğun gelir elde etmesi mümkün değildir. 8 yaşındaki çocuğun, '18 yaşından sonra asgari ücretten gelir elde edeceğini' kabul ediyoruz. Anne ve babanın yaptığı yetiştirme giderlerinin tenzili sonucunda 'destekten yoksun kalma tazminat alacağı' olup olmadığını hesaplıyoruz. Yargıtay'ın uygulamamız için öngördüğü 'yaşam tablosunda' yer alan yaşam sürelerini dikkate alarak, yaşam süresini belirliyoruz. 8 yaşında vefat eden çocuğun '55 sene baki ömrünün olduğu' bu tablodan tespit edilmiştir. Biz ölen çocuk için bir bedel tayin etmiyoruz. Bizim hesapladığımız olay destekten yoksun kalma tazminatıdır. Bunun haricinde mahkemenin yetkisinde olan manevi tazminat taktiri vardır. Bizim raporumuzda verilen ortadadır. Tamamıyla Yargıtay'ın öngördüğü tablolar esas alınarak hesap alınmıştır, hesaplandıktan sonra anne ve babanın geliri dikkate alınarak yetiştirme gideri indirimi yapılmıştır." Destekten yoksun kalma tazminatının farklı bir hukuki kavram olduğuna dikkat çeken Avukat Kara, bu tazminatın hesabının ise Yargıtay'ın belli görüşleri doğrultusunda yapıldığını kaydetti. Kara, "Çocuğunu kaybeden ailenin tabi ki kaybı vardır" derken, annenin, babanın gelirinde değişiklik olduğunda; annenin, babanın ve çocuğun yaşı değiştiğinde verilerin de değiştiğini ifade etti.

Kazada otobüsün yüzde 75 kusurlu bulunduğu ve firmanın sigorta şirketinin çocuğun ailesine ödemesi gereken tazminat konusunda bilirkişinin beyanına başvurulup başvurulmadığı yönündeki bir soruyu da yanıtlayan Kara, bu tazminata ilişkin kararı mahkemenin verdiğini kaydetti.

"POLEMİĞE MALZEME OLMAK İSTEMİYORUM"

Nurdane Kara, bilirkişi olarak çok ciddi emek harcayarak bu bilgilere ulaştıklarını belirterek, "Uzun süredir bu görevi yapıyorum. Devam etmekte olan dosya için polemik yaratmak amacıyla kullanılmak istemiyorum. Hukukçu olarak raporumuzun sonuna kadar arkasındayız. Polemiğe malzeme olmak istemiyorum" dedi.



Bilirkişi rezaleti... Acılı baba: AİHM'ye başvuracağız

Diyarbakır'ın Bismil İlçesi Köseli Köyü'nde otobüs çarpması sonucu ölen 8 yaşındaki Meki Ayaz'ın annesi Hayriye Ayaz, kazayla ilgili ailenin açtığı tazminat davasına ilişkin bilirkişi raporuna tepki gösterdi.

Baba Medeni Ayaz ise temyize başvuracaklarını, sonuç alamamaları durumunda İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceklerini söyledi.

İlçeye bağlı Üçtepe Köyü'nde oturan Ayaz, (31) bir anne olarak evladını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını söyledi. Oğlunun ölümünden bu yana tarifsiz acılar çektiğini ifade eden Ayaz, şunları söyledi:

"Raporda oğlum öldüğü için karlı olduğumuz söyleniyor. Böyle düşünseydim, oğlumu dünyaya getirmezdim. Ben onu büyütüp okutacaktım. Rapora hiçbir anlam veremedim. İnsan olarak analık hakkımı istiyorum. Kazadan 4-5 ay sonra bir oğlum daha oldu. Ölen oğlumun adını yaşatmak için yeni doğan oğluma onun ismini verdim. Ama hiç kimse ölen oğlumun yerini tutamaz." Baba Medeni Ayaz (41) da trafik kazasından sonra mahkemeye başvurduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Raporda (iyi ki çocuğunuz ölmüş, karlısınız) anlamı var. Bizim Dicle Üniversitesi'nde profesör olan bir akrabamız var. Yan komşumuzun oğlu avukat olmuş. Ne demek oğlum adam olamaz. Raporu görünce şok oldum. Mahkemelerden sonuç çıkmazsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağız." Avukat Kenan Ceylan da temyiz için başvuru hakları olduğunu, bundan da sonuç almamaları durumunda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruda bulunacaklarını söyledi.

OLAY

İlköğretim okulu 2. sınıf öğrencisi Meki Ayaz, 23 Nisan 2003 tarihinde Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'ne bağlı Köseli Köyü'nde bir otobüsün çarpması sonucu yaşamını kaybetti. Aile bunun üzerine tazminat talebinde bulundu.

Ancak otobüsü sigortalayan şirketin bu talebi kabul etmemesi üzerine, Ayaz Ailesi, Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme, kusur ve tazminat hesaplamasının bilirkişi tarafından yapılması için dosyayı Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderdi.

Bilirkişi raporunda, Meki Ayaz'ın ölmesinden dolayı ailenin, çocuklarını büyütmek için harcayacakları 42 milyar liradan kurtulduğu ve bu nedenle tazminat isteme hakkının olmadığının belirtildiği öne sürüldü.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber