Öğretim üyesine maille tacize beraat kararı, Yargıtay'dan döndü
Ankara Üniversitesi öğretim üyesine taciz mesajı gönderdiği için yargılanan ABD'li uzman hakkında verilen beraat kararını Yargıtay bozdu. Öğretim üyesi tazminat davası da açacak
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doçent Doktor D.Ö.D.'nin e-mail adresine 2009'da dokuz müstehcen fotoğraf ve küfür içerikli mesajlar gönderildi. Savcılık tarafından yapılan soruşturma kapsamında, mahkeme kararı ile üniversitenin bilgisayarları teknik takibe alındı. Yapılan inceleme sonucunda e-mailin gönderildiği bilgisayarın, Rektör Yardımcısının eşi ve aynı üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapan ABD vatandaşı S.M.H.'ye ait olduğu belirlendi. Emniyet ve bilirkişi raporlarında, e-maillerin S.M.H.'nin bilgisayarından gönderildiği, ve gönderilen 9 fotoğrafın bu bilgisayarda da bulunduğu belirtildi. S.M.H. "cinsel taciz" suçlamasıyla yargılandığı davada yaptığı savunmada, söz konusu mail ve fotoğrafların odasındaki bilgisayarı gizlice kullanan D.Ö.D. tarafından gönderildiğini öne sürdü. Sanık, ifadesinde "Benim odamda kullanmış olduğum bilgisayarlar sürekli açıktır ve müşteki şahısla odalarımız karşılıklıdır. Kendisiyle 2007'de bir takım problemlerimiz olmuştu ve bu problemler bugüne kadar devam etti" dedi. Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi, sanık hakkında hakkında beraat kararı verdi. Yapılan itiraz üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 14. Ceza Dairesi, beraat kararını oy birliği ile esastan bozdu. Yargıtay kararında, "Dosya kapsamında bulunan deliller ve tanık anlatımlarına göre sanığın savunmasına itibar edilemeyeceği" vurgulandı. Yargıtay'ın verdiği kararı "Adalet yerini buluyor" sözleriyle değerlendiren öğretim üyesi D.Ö.D. mahkemeden çıkacak karara göre tazminat davası da açmayı planladığını söyledi.
'BABAM KRİZ GEÇİRDİ'
D.Ö.D., sanığın eşi sayesinde üniversite yönetimi tarafından korunduğunu savunarak, şunları söyledi: "Babam olanları duyunca kalp krizi geçirdi. Küçük oğlum da dahil, eşim ve ben bu olaydan çok kötü etkilendik. İki yılı aşkın bir süredir iş yerimde çok çeşitli baskı ve yıldırma politikalarına maruz kaldım. Hakkımda uyduruk sebeplerden soruşturmalar açıldı, çalışma odam elimden alındı. Hatta bir dönem kampüse girişimi dahi yasaklamaya kalktılar. Umarım bu kişi yaptıklarının cezasını çeker."
Zafer ŞAHİN / SABAH