CHP'li Erdoğdu: Enerji Bakanlığı'ndaki yolsuzluk Sayıştay raporunda
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, kömür ihaleleri ile ilgili yolsuzluğunun Sayıştay raporunda da görüldüğünü iddia etti.
Erdoğdu, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, dün Genel Kurul'da, Türkiye Kömür İşletmeleri'nin (TKİ), kömür madenlerinin bir kısmını ihalesiz olarak bazı özel şirketlere verdiğini, daha sonra da bu şirketlerden fahiş fiyatlarla kömür alındığını anlattığını söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin, bunların gerçeği yansıtmadığını söylediğini anımsatan Erdoğdu, Sayıştay raporunu göstererek, ''Sayıştay raporunda, bir ihalede oluşan fiyat 191 lira, ihalesiz olarak 5 firmadan satın alınan 854 bin ton kömürün alış fiyatı ise 232 lira. Bir ihale yapıldığında 185 lira fiyat gerçekleşirken, ihale yapmadığınızda 232 lira oluyor'' dedi.
Erdoğdu, Canikli'nin kürsüye gelerek kendisinden özür dilemesini beklediğini ifade etti.
Elektriğe yapılan zamma da değinen Erdoğdu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndaki yolsuzlukların bitirilmesi halinde enerji fiyatlarının en az yüzde 30 oranında düşeceğini ileri sürdü.
-CHP'li Korutürk:
-''Başbakan'ın, İsrail'in İran'ı vurması halinde, bölgenin yerle
yeksan olacağına yönelik sözleri, sağduyunun sesi. Ama sadece kendisine
ait bir düşünce değil, bütün dünya böyle düşünüyor''
TBMM (AA) - 31.03.2012 - CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İsrail'in İran'ı vurması halinde, bölgenin yerle yeksan olacağına yönelik sözlerini, ''Başbakan'ın bu söylemi, sağduyunun sesi. Ama sadece kendisine ait bir düşünce değil, bütün dünya böyle düşünüyor'' diye değerlendirdi.
Korutürk, düzenlediği basın toplantısında, Hükümet'in uyguladığı dış politikanın, giderek bir çıkmaza yöneldiğini savundu.
Arap Baharı'nın ortaya çıkmasından itibaren, bölgedeki dengelerin değiştiğine işaret eden Korutürk, bu değişikliğin AK Parti'nin, ''sıfır sorun'' diye adlandırdığı politikayı da darmadağın ettiğini öne sürdü. Korutürk, ''Sıfır sorun politikası, zamanla tüm komşularımızla ve hatta diğer bir çok bölge ülkesiyle mevcut ilişkilerimizi sıfırla çarpma noktasına gelmiştir'' dedi.
Korutürk, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın, rahatsızlığını bahane ederek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmediğini, ancak Erdoğan'ı kabul etmediği 28 Mart günü Türkmenistan Başbakan Yardımcısı başkanlığında bir Türkmenistan heyeti ile Beşar Esad'ın özel temsilcisini kabul ettiğini söyledi. Korutürk, İran'ın resmi haber ajansı IRNA'nın yayınladığı fotoğrafta, Ahmedinejad'ın Türkmenistan heyetiyle görüşmesinde son derece sağlıklı ve neşeli göründüğünü ifade etti.
Erdoğan'ın, Ahmedinejad ile görüşmesinde ısrarcı olduğunu, Türkiye'ye dönüşünü bir gün ertelediğini iddia eden Korutürk, ''29 Mart'ta Erdoğan ile Ahmedinejad arasında yapılan görüşme sonucu ortak bir bildiri yayınlanmamış olması, diplomatik teamülde taraflar arasında ciddi anlaşmazlıklar olduğu anlamına gelmektedir'' diye konuştu.
Korutürk, Türkiye'yi ziyaretlerinde Anıtkabir'i ziyaret etmemeyi titizlikle uyguladıkları bir usul haline getiren İran yetkililerinin, Erdoğan'ı Tahran dışında olan dini lider Ayetullah Hamaney'in ayağına çağırması, Erdoğan'ın da bu seyahati kabul etmesinin, Hükümet'in, her yerde sahip olduğunu iddia ettiği yüksek itibar açısından bir soru işareti oluşturduğunu savundu.
İstanbul'da yarın Hükümet tarafından düzenlenen Suriye'nin Dostları Toplantısı'nı dikkatle izleyeceklerini ifade eden Korutürk, ''Yarınki toplantıda Annan Planı'na destek de çıksa, bu plana karşı bir tutum da belirlense Türkiye, Suriye politikasında bir açmaza girmiş görülmektedir'' görüşünü dile getirdi.
Korutürk, Erdoğan'ın İsrail'in İran'ı vurması halinde, bölgenin yerle yeksan olacağına yönelik sözlerine ilişkin değerlendirmesinin sorulaması üzerine, bunun sadece Erdoğan'a ait bir düşünce olmadığını, uluslararası kamuoyunda da paylaşıldığını, kendilerinin de düşüncelerinin böyle olduğunu belirtti.
Sorunların askeri yöntemlerle çözülmesinin bu devirde doğru olmadığını dile getiren Korutürk, ''Başbakan'ın bu söylemi, sağduyunun sesi. Ama sağduyunun sesi olup da sadece kendisine ait bir düşünce değil, bütün dünya böyle düşünüyor'' diye konuştu.
-BDP'li Tan:
-''Diyarbakır Valiliği, BDP'nin açtığı ve 4 talebin yer
aldığı imza kampanyasını, yetkisini aşarak yasakladı''
TBMM (AA) - 31.03.2012 - BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Diyarbakır Valiliği'nin, BDP'nin açtığı ve 4 talebin yer aldığı imza kampanyasını, yetkisini aşarak yasakladığını iddia etti.
Tan, düzenlediği basın toplantısında, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na gelenlere, ''Burada en aykırı fikirlerinizi bile, açıkça, hiçbir endişeye mahal bırakmayacak şekilde söyleyebilirsiniz, serbestsiniz'' denildiğini belirtti. Tan, ''Ne oldu, maalesef korkulanlar oldu. Derin devlet, derin akıl dediğimiz, memleketi sığlıktan öteye götürmeyen, fitne ve fesattan öteye hiçbir olumlu işin altına imza koymayan zihniyet, tekrar hortladı'' dedi.
Tan, Diyarbakır Valiliği'nin, ''Kürtçe ana dille eğitim hakkının tanınması, Kürtçe'nin kamusal alanda kullanılması, Kürtler'in kendi kendilerini yönetebilmelerinin anayasal olarak önünün açılması, bölgesel yönetim'' taleplerinin yer aldığı imza kampanyasını, ''Yeni anayasanın hazırlanmasına yönelik taleplerin dile getirildiği iddia edilen imza kampanyasındaki 4 maddenin, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu'n ilgili maddelerine aykırı olduğu, bölünmüş bir yapının temellerinin atılması konusunda bir faaliyet içinde olduğu tespit edildiği'' denilerek, yasakladığını söyledi.
Altan Tan, ''Görüşlerinizi dile getireceksiniz, hiçbir şiddet, baskıya, yasa dışı eyleme başvurmadan, bu maddeleri sıralayacaksınız bir kağıda, vatandaşa 'isteyen imzalasın, isteyen imzalamasın' diyeceksiniz. Diyarbakır Valisi'ne göre bu suç. Vatandaşlar, nasıl fikirlerini beyan edecekler. Bunu Cumhurbaşkanı, Başbakan ve TBMM Başkanı'nın dikkatine sunuyorum. Diyarbakır Valisi'nin bu tavrını şiddetle kınıyoruz. Bölgedeki valiler çoktan hadlerini, yetkilerini aştılar, vatandaşla savaşmayı bir marifet zannediyorlar'' diye konuştu.