Sütten ağzı yanana yoğurt ve ayran/ Video

Kaynak : Bugün
Haber Giriş : 04 Mayıs 2012 07:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sağlık Bakanı Recep Akdağ öğrencilerin rahatsızlanmasının normal olduğunu milyonlarca öğrenciden çok azının hastalandığını belirtti.

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, sütten zehirlenme iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Akdağ, hastane ve halk sağlığı merkezlerinden alınan verilere göre, vakalarda zehirlenme gözlenmediği ancak süt şekerine karşı hassasiyetin çocuklarda rahatsızlığa yol açtığını ifade etti.

Akdağ, süte karşı hassas olan çocuklar için alternatifler üzerinde çalıştıklarını bu çocuklara süt yerine yoğurt veya ayran verilebileceğini belirtti.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 'Sağlıkta İletişim, Sağlıklı İletişim' toplantısının açılışına katıldı. Program sonunda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Bakan Akdağ, sütten zehirlenme iddiaları ile ilgili meseleyi yakından takip ettiklerini söyledi.

Öğrencilerin bazı mide ya da bağırsak şikayetleri ile sağlık kurumlarına geldiğini kaydeden Akdağ, "Halk sağlığı kurumumuz, her bir kuruluşumuzu yakından takip ederek, meseleyi şu saate kadar takip etmiştir. Geldiğimiz nokta şu.

Hastanelerde bu meseleden dolayı yatan herhangi bir hasta yok. İkincisi de olaylar çocukların süt içmesini takiben bir iki saat içinde meydana gelmiş olaylar.

Bütün bunlar bu başvuruların genel anlamda süt hassasiyeti ya da süt şekerine karşı hassasiyet diyebileceğimiz ya da süt hazımsızlığı diyebileceğimiz bir sebeple meydana geldiği hususunda birleşiyor. Bilim adamlarımızın, bu çocuklarımızı takip eden çocuk sağlığı uzmanlarının da ortak görüşü bu" dedi.

BAZILARININ MİDESİ BULANIR

Süt hassasiyetinin toplumda oldukça yaygın olduğunu dile getiren Bakan Akdağ, "Bazı insanlar süt içemez. İçtiğinde midesi bulanır ya da hazımsızlık olur, gaz olur.

Dolayısı ile o kendisini ona karşı tedbir alarak korur. Mesela bir kahvenin üzerindeki krema bunu yapabilir. Bu kadar küçük miktarda süt bunu yapabilir bazen de süt çok içildiğinde böyle belirtiler ortaya çıkabilir" diye konuştu.

HASTALIK BULGUSU YOK

Milli Eğitim Bakanlığı'nın süt dağıtımıyla ilgili tüm ailelere anketler gönderdiğini hatırlatan Bakan Akdağ, şöyle konuştu, "Yani çocuğunuzda süt içtiğinde rahatsız olabileceğine dair bir emare var mıdır? Bunlar ağır hastalıklar değil ama nihayetinde çocukları, ailelerini rahatsız ediyor. Çok sayıda bu şekilde anket geldiği için de okullarımız daha önceden tedbirini almıştı. Ama takdir edilmeli ki, 7 milyon çocuğa süt dağıtılıyor.

Ne kadar anket çalışması yapsanız, aileleri uyarsanız, öğretmenleri eğitseniz, bunların içerisinde bir kısmının yine de bu hassasiyeti bilememesi mümkündür. Bizde şu andaki veriler, genel anlamıyla süt hassasiyetine, süt şekerine karşı hazımsızlığa işaret ediyor. 7 milyon kutu süt dağıtılmış. Bunların içerisinde çok az miktarda sütün bir şekilde bir bulaşıcı olması ihtimali olamaz mı? Tabi ki olabilir. Ama elimizde şu ana kadar böyle bir bulgu yok."

BİLGİYİ OKULLA PAYLAŞIN

Türkiye'de sütün az tüketildiğini belirten Bakan Akdağ, "Süt önemli bir protein kaynağı. Bu protein kaynağını çocuklarımızla sağlıklı bir biçimde buluşturan Tarım Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı doğru bir iş yaptılar. Bunun üzerine de odaklanmalıyız. Ama ben bütün aileleri bir kez daha bilgilendirmiş olayım. Süte karşı çocuğunuzda bir hassasiyet varsa bunu mutlaka okulu ile paylaşın" dedi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ve Milli Eğitim Bakanı ile görüştüğünü söyleyen Bakan Akdağ, "Bu çocuklarımız için, yani süte karşı hassasiyeti olduğundan dolayı böylesine önemli bir protein kaynağını okullarda kendilerine veremeyeceğimiz çocuklarımız için de belki yoğurt, ayran gibi bir takım farklı ürünlerin verilmesi gündeme gelebilir. Bunun üzerinde de üç bakanlık olarak çalışıyoruz" diye konuştu

3 GÜNDE BELLİ OLUR

Bir gazetecinin, "Tarım Bakanlığı da örnek numuneler aldı. Bakan Bey ile görüştüm dediniz. Bu sonuçlar ne zaman alınır?" şeklindeki sorusu üzerine Bakan Akdağ, "Normalde laboratuar sonuçları 2-3 gün içinde çıkıyor. Herhangi bir mikrop üreyecek mi, ona bakılıyor. Ben şunu söylemek istiyorum. Bu vakaların içinde, bu kadar yaygın kullanım olan bir durumda çok az sayıda bulaşma da olabilir. Ama şimdi zehirlenme dediğimiz zaman hepimizin gözünde çok farklı bir algı oluşuyor. Bu çocuklarımıza süt verilmemesine, yol açabilir ki, bundan hiçbir çocuğun yarar görmesi mümkün değil" cevabını verdi.

PROTEİN İÇİN DOĞRU PROGRAM

Sütün içinde mikropların kolayca üreyebileceği bir madde olduğuna dikkat çeken Akdağ, "Onun için programı Tarım Bakanlığı yürütürken, son derece iyi şartlarda mikroptan arındırılmış ve dayanıklı sütlerle yola çıktı. Hatırlarsanız bizim çocukluk dönemlerimizde bir süt tozu meselesi vardı. Onlar daha zor programlardı. Süt tozunu götüreceksiniz, suya katacaksınız. Yani ben bu meselenin çocuklarımız ve ailelerimiz açısından, çocukların yeterince protein alması açısından doğru bir program olduğunu düşünüyorum. Aileler ve öğretmenler biraz daha dikkatli olacaklar" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber