Prof. Dr. Şen: Türkiye zaten yarı başkanlık sistemini seçmiş durumda

Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şen, Türkiye'nin referandumla cumhurbaşkanını halkın seçmesine karar vererek, fiilen olmasa da zaten yarı başkanlık sistemini seçtiğini söyledi.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 12 Mayıs 2012 16:56, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın, YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya'yı ziyaretinde başkanlık sistemi tartışmalarına akademisyenlerin de katkıda bulunması gerektiğini söylemesine Kayseri'den destek geldi.

Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şen, 12. cumhurbaşkanının halk tarafından seçilecek olmasının dolaylı olarak parlamenter sistemden çıkıldığının bir göstergesi olduğunu söyledi. Şen, "Türkiye halkı, referandumla cumhurbaşkanını halkın seçmesine karar vererek fiilen olmasa da zaten yarı başkanlık sistemini seçmiş oldu." dedi.

Halkın seçeceği yeni cumhurbaşkanının yürütme organının gerçek başı olup olmayacağını ise, şu anki şartlarla belirleyebilmenin çok kolay olmayacağını belirten Şen, ?Bu belirsizliğin giderilmesi, hem hukuki olgulara hem de daha ziyade siyasal şartlara bağlı olarak değişkenlik gösterir. Örneğin TBMM'de çoğunluğu bulunan bir siyasal partinin liderinin, cumhurbaşkanı seçilmesi ile birlikte ülkenin genel siyasetini belirlemeye ve siyasal karar merkezlerini yönlendirmeye çalışması pek sürpriz olmaz. Bu durumda da ülkemizdeki hükümet sisteminin bir başkanlık sistemi gibi işlemeye başladığı rahatlıkla söylenebilir. Yarı-başkanlık sistemi olarak adlandırılan bu hükümet modelinin, 2007 Anayasa değişikliğiyle Türk anayasal düzenine girdiği, pratikteki yansımasını ise 12. cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle göstereceği açıktır.? dedi.

Prof. Dr. Şen, bundan sonra halkın seçtiği devlet başkanının, yasamadaki çoğunluğu arkasına aldığı sürece sistemin başkanlık modeli gibi, aksi halde parlamenter model gibi işleyeceğini kaydetti.

Şu andaki sistemde anayasada güçlü yetkilerle donatılan cumhurbaşkanının, ABD başkanından bile çok daha etkin bir konuma geleceğini belirten Şen, ?Bu durumda Rusya'daki biçimiyle bir ?süper başkanlık'tan bile söz edilebilir. Ancak böylesi bir cumhurbaşkanının hükümetle arasında siyasal eğilim özdeşliği bulunmadığı durumlarda, uzlaşma ortamı sağlanamıyorsa sistemin siyasal krizlere çanak tutması da kaçınılmazdır. Anayasal planda cumhurbaşkanını halka seçtirip yetkilerini daraltmanın ise pek bir çözüm olacağı düşünülmemelidir. Zira halk tarafından doğrudan seçiliyor olmanın verdiği büyük meşruiyet desteğiyle bir cumhurbaşkanı, ülkenin iç ve dış siyasetini yönlendirmeye her an girişebilir. Bu da anayasal sistemde çifte meşruluk probleminin ortaya çıkmasına yol açar.? şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanının halka seçtirilmesi kuralının, özellikle II. Meşrutiyet'ten bu yana büyük oranda uygulamaya çalışılan saf parlamenter sistemden bir kopma anlamına geldiğini vurgulayan hukuk profesörü, ?Adına yarı-başkanlık da dense sistem artık, siyasal şartlara göre başkanlık modeli biçiminde olduğu kadar, parlamenter sistem formatı içinde de işleyebilecektir. Sistemin, özellikle bu ikinci durumda değişik problem ve kriz potansiyellerini içinde barındırdığını da unutmamak gerekir.? diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber