PWC Türkiye: 2041'de kişi başına düşen milli gelir 35 bin doları aşacak

Denetim ve danışmanlık şirketi PWC Türkiye'nin ?Turkey in 2041: A look to the future - 2041'de Türkiye: Geleceğe bakış' raporuna ait bulgular açıklandı. Raporda yer alan tahminlere göre ülkede kişi başına düşen milli gelir 2041'de 2 kat artıp 35 bin doları aşacak.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 30 Mayıs 2012 14:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Raporda Türkiye ekonomisinde 2041'e dek ?bölgesel/uluslararası uzmanlık merkezi' haline gelebilecek 5 sektör ele alınıyor. Bunlar; gıda ve içecek, tarımsal Ar-Ge ve hizmetler, alternatif enerji, otomobil üretimi ve turizmden oluşuyor.

PWC İngiltere Baş Ekonomisti John Hawksworth ile PWC Türkiye Başkanı Cansen Başaran Symes'ın kamuoyuna duyurduğu belgede Türkiye?nin dünyada değişen ekonomik dengelerden en çok faydalanacak ülkelerden biri olabileceği ifade ediliyor.

Symes, ?Turkey in 2041: A look to the future - 2041'de Türkiye: Geleceğe bakış' adlı rapor ile ilgili yaptığı açıklamada PWC'nin Türkiye'de 30 seneyi geride bıraktığını belirterek, ?Bu sebeple 30 sene sonrasının Türkiye ekonomisine dışarıdan-bağımsız bir şekilde bakmayı temenni ettik. Bu araştırma ile gelecek 30 senenin Türkiye ekonomisi için neler getirebileceğini ve fırsatları ortaya koyduk.? dedi.

John Hawksworth ise rapor bulgularına dair şu değerlendirmelerde bulundu:

?Geride bıraktığımız 10 senede Türkiye ekonomisi dikkat çekici bir başarı elde etti. Biz, bu iyi tablonun gelecek 30 senede de devam edeceğini öngörüyoruz. Bütün bunlar, Türkiye'nin dinamik ve genç insan kaynağını yansıtmasının yanı sıra 2050'ye kadar olan dönemde performanslarını izlemek için Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya, Endonezya ve Meksika'dan oluşan en büyük gelişmekte olan ülkeler grubu E7 ülkerini 2006'da oluştururken; Türkiye'nin dahil edilmesinin haklılığını ortaya koyuyor. Türkiye'nin pek çok sektörü büyümeye ve gülenmeye açık ancak bu raporda öne çıkan 5 sektör ele alınıyor. Bunlar gıda ve içecek, tarımsal Ar-Ge ve hizmetler, alternatif enerji, otomobil üretimi ve turizmden oluşuyor. Ancak süratle değişen dünyada ülkelerin başarılı olabilmek için esnek olmaları gerekiyor, dolayısıyla belirli bir sektöre odaklanmak yerine gelecek senelerde değişen ekonomik olaylara uyum için gerekli altyapı, kurum ve kabiliyetlere yatırım yapmak önemli olacaktır.?

Raporda Türkiye'nin rekabet gücünün artırılması için yapısal reformların önemine işaret ediliyor. Uzun vadede sürdürülebilir büyümenin desteklenmesi adına ulaşım altyapısının, hukuki çerçevenin ve vergi tahsilâtının etkinliğine öncelik verilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Raporda Türkiye'nin uzun vadeli ekonomik büyüme ve gelişme için kullanılabilecek büyüyen kalifiye iş gücü, elverişli ortam ve konumun varlıklı birtakım bölgelerin kesiştiği noktada bulunması gibi faktörlerden faydalanma imkânı bulunduğu dile getiriliyor. Bununla beraber Türkiye ekonomisinin gelecek 30 senede elde edeceği başarı muhtelif etkenlere bağlı. Rapora göre bu etkenlerin bir bölümü; ülkenin uluslararaıs rekabette önemli rol alması, doğrudan yabancı yatırım çekebilmesi ve ayrıca bölgesi içinde ve dışında mal ve uzmanlık ihracatında bulunmasını mümkün kılacak ?uluslararası uzmanlık merkezleri' geliştirilmesi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber