Çanakkale'de sezaryen sayısı normal doğumları geçti

Çanakkale'de, son 3 yılda sezaryenle doğum yapan kadınların sayısının normal doğum yapanlardan fazla olduğu açıklandı.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 06 Haziran 2012 11:48, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Çanakkale'de, son 3 yılda sezaryenle doğum yapan kadınların sayısının normal doğum yapanlardan fazla olduğu açıklandı. ÇOMÜ Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Emine Coşar, aslında ciddi ve riskli bir ameliyat olan sezaryenin fazla tercih edilmesinin kadınların doğum korkusuna bağlı olduğunu söyledi.

Çanakkale Halk Sağlığı Müdürlüğünden edinilen bilgiye göre, Çanakkale Devlet Hastanelerinde son 3 yılda 7 bin 152 doğum gerçekleşti. Bu doğumların 3 bin 668'i sezaryenle gerçekleştirilirken, 3 bin 484 kadın ise normal doğum yaptı. Halk Sağlığı Müdürlüğü istatistiklerine göre, sezaryen sayısının 2010 yılında daha fazla olması dikkat çekti. 2010 yılında 3 bin 264 doğum vakasından bin 907'si sezaryenle gerçekleşti. Bin 357 kadın ise normal doğum yaptı. 2011 yılında 3 bin 146 doğum vakasından bin 464'ü sezaryen, bin 682'si normal doğum olarak gerçekleşti. 2012 yılının ilk 3 ayında gerçekleşen 742 doğumdan 297'si sezaryen, 445'i normal doğum oldu.

İstatistikleri değerlendiren Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Emine Coşar, kadınların normal doğum korkusu yüzünden sezaryeni tercih ettiklerini söyledi. Sezaryenin çok basit bir ameliyatmış gibi algılanmasının da bu tercihte önemli bir rol oynadığını söyleyen Doç Dr. Coşar, bunun ise yanlış bir değerlendirme olduğunu vurguladı.

"NORMAL DOĞUM SIRASINDA ÇEKECEKLERİ AĞRIDAN KORKUYORLAR"

Prof. Dr. Coşar, ?Sezaryenle doğum tercihindeki öncelik, anne adaylarının normal doğum korkusu. Normal doğum sırasında karşılaşacakları ağrıdan korkuyorlar. Bizim yaptığımız, ?Kadınlar neden sezaryeni tercih ediyor' araştırmasına göre, birinci sebep ağrı korkusu. Daha sağlıklı bir bebek elde edebilmek, normal doğum esnasında vücutta oluşabilecek sarkıklıkları engellemek gibi çeşitli sebepler var. Hekimler açısından bakarsak, yani, 'Doktorlar neden normal doğum yerine sezaryeni tercih ediyor?' diye soracak olursak, hem bu araştırmadan çıkan sonuç hem de benim şahsi kanaatim, normal doğum esnasında ortaya çıkabilecek bir problem, hastayla doktoru karşı karşıya getiriyor. Bu bakımdan doktorların daha çabuk ve daha kolay sezaryen kararı aldıklarını düşünüyorum. Sezaryende bir gün veriyorsunuz, yani daha planlı bir operasyon. Normal doğumda gecesi gündüzü belli olmuyor. Az da olsa bunun da etkisi var? dedi.

"SEZARYEN BASİT BİR AMELİYAT DEĞİL"

Bir doktor olarak anne adaylarına normal doğumu tavsiye eden Prof Dr. Coşar, ?Adı üzerinde normal doğum. Bebek açısından da anne açısından da daha sağlıklı. Şu an, tıpta imkanlar ilerledikçe sanki sezaryen çok basit bir ameliyatmış gibi görünüyor ama öyle değil. Normal bir batın ameliyatı sezaryen. Bütün batın katları açılıyor ve sonra tekrar kapatılıyor. Bir batın ameliyatında ne gibi komplikasyonlar, kötü gidişat olabilirse orada da olabilir. Diğer batın ameliyatlarına göre tek avantajı, hastalarımız genç. Çabuk ayağa kalkabiliyorlar. O yüzden de sezaryen basit bir ameliyatmış gibi görülüyor. Sezaryen ameliyatı için, enfeksiyon, çeşitli komplikasyonlar gibi sayabileceğimiz birçok risk var. Normal doğumda bu risklerden uzak kalınmış oluyor. Ama bütün dünyada kabul edilen, olmazsa olmaz bir sezaryen oranı var. Yüzde 15. Bu normal rakam. Sezaryen, gerektiğinde can kurtarıcı, hem anne hem de bebeğin hayatını kurtarıcı bir operasyon. Ama şu an o kadar fazla uygulanıyor ki, 2 doğumdan bir tanesi sezaryen oluyor. Bu oranlar çok yüksek. Yoksa ne hekimler ne halk sezaryene karşı değil. Sadece oranlar çok fazla. Yüzde 15'ler, yüzde 45-50'lere çıkmış durumda. Bu oranların olmaması gerekiyor çünkü basit bir ameliyat değil? diye konuştu.

"KÜRTAJIN YASAKLANMASI MERDİVEN ALTI HEKİMLİĞİ ARTIRIR"

Kürtaj konusundaki tartışmalara da değinen Doç Dr. Coşar, kürtajın tamamen yasaklanmasının, merdiven altı hekimliğin artmasına sebep olacağını belirterek, ?Burada bence doktorların üzerine çok fazla gidilmemesi gerekir. Çünkü hiçbir doktor, bir doğum kontrol yöntemi olarak kürtajı tavsiye etmiyor. Zaten tam olarak yasaklanması gibi bir durum, sanıyorum şu an Sağlık Bakanlığının da gündeminde değil. Ama bu izin verilen süre biraz geriye çekebilir. Bu da insanların gönlünü biraz daha rahatlatır. Çünkü 10 hafta, 2.5 ay çok uzun bir süre. Bu sürede bebeğin eli kolu oluşuyor, kalbi oluşuyor, organları oluşuyor. Bu süre erkene çekilebilir. Örneğin 6 hafta olabilir. Zaten 40 güne kadar, o bebek anneden bir et parçası olarak kabul ediliyor. Yani nasıl elinizde bir et beni çıktığında ameliyatla aldırabiliyorsunuz, o da öyle. Normalde o çocuk da 40 günlüğe kadar senden bir et parçası olarak sayılıyor? dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber