Sivil Savunma, Arama Kurtarma Personeli'ne büyük ayıp ediyor
Büro Memur-Sen: Deprem kahramanlarına yaptırılan işe bak!
Marmara depreminde on binlerin hayatını kurtaran Sivil Savunma Arama Kurtarma ekiplerine lağım temizletiyorlar
Bir taraftan memur konfederasyonları hükümetle toplu görüşme masasında pazarlık
yaparken, diğer taraftan sendikalar Marmara Depreminin 6. yıldönümünde Sivil
Savunma Genel Müdürlüğü'ne bağlı Arama Kurtarma Personelleri'nin de hakkını
istedi.
Memur-Sen'e bağlı Büro Memurları Sendikası (Büro Memur-Sen) Genel Başkanı Yusuf Yazgan Memur-Sen Toplu Görüşme Standı önünde Sivil Savunma Genel Müdürlüğü'ne bağlı Arama Kurtarma ekipleri'ne yönelik bir basın açıklaması yaptı.
LAĞIMLARI TEMİZLETİYORLAR
Deprem anında kendi hayatını hiçe sayarak insanların imdadına koşan bu Arama
Kurtarma ekiplerinin kendi işleriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan işlerde
görevlendirildiğini ifade eden Yazgan "Bu deprem kahramanlarına şimdilerde
lağımlar temizletiliyor" dedi.
Yazgan konuşmasında şunları söyledi:
"17 Ağustos 1999 yılında büyük bir deprem felaketi yaşadık. Bir buçuk
milyon kişinin yakından etkilendiği bu depremde on binlerce insanımız hayatını
kaybetti, yüz binlerce insanımız yaralandı ve on binlerce ev yıkıldı. Bütün
bunlar ülkemizin acılarına bir acı daha kattı.
6YILDA PEK DE DERS ALMIŞ GİBİ GÖRÜNMÜYORUZ
Bildiğiniz üzere ülkemizin yüzde 92'si deprem kuşağında bulunuyor. Dolayısıyla
deprem olayına her zaman hazırlıklı olmamız da gerekiyor. Fakat aradan geçen
6 yıllık bir sürenin ardından pek de ders aldığımızı söyleyemiyoruz. Belki bir
taraftan katrilyonlarca lira harcanıyor ama depremde en önemli birim olan Arama
Kurtarma Personelleri unutuluyor.
Peki kim bu Arama-Kurtarma Personelleri? Onlar İçişleri Bakanlığı'na bağlı
Sivil Savunma Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunan ve yurt çapında il il teşkilatlanmış
birimler. Nerede bir deprem olsa, kaza olsa, çığ düşse, toprak kayması olsa,
bir dağcı dağda mahsur kalsa onlar orada. Kısacası bu insanlar bizim kara gün
dostumuz. Ama biz onları depremlerde bile hatırlamıyoruz.
SADECE 650 MİLYON MAAŞ İÇİN HAYATLARINI RİSKE ATIYORLAR
Bugün ülkemizde depremden korunmak için katrilyonlara varan paralar harcanıyor.
Ama bu hayat kurtarıcılarına ise sadece 650 milyon lira maaş veriliyor ve onları
en düşük ücret alan memurlar arasında bırakıyoruz. Hiç kimse de gelip "Ya
bu insanlar hayat kurtarıyor, can kurtarıyor" demiyor ve bu kişilerin durumlarını
iyileştirme yönünde adım atmıyor.
TEK DERTLERİ AZ MAAŞ ALMAK OLSA KEŞKE
Tek dertleri az maaş almak olsa keşke. Kendilerine dair bir yönetmelikleri bile
yok. Yönetmelikleri olmayınca görev tanımları da olmuyor. Doğal olarak amirleri
onlara her türlü işi yaptırıyor. Bahçe bakımından temizlik işlerine kadar. Hatta
çoğu zaman kanalizasyonları bile temizliyorlar. Bir taraftan on binlerin hayatını
kurtarıyorlar. Bir taraftan da yaptıkları işe bakın. Bu insanların işi kanalizasyon
temizlemek değil hayat kurtarmak ve bir felakete karşı herkesten önce hazır
olmak.
"GECENİN 3'Ü" BİLE DEMİYOR KOŞUYOR
Bir memur düşünün. Sabah mesaisine gelmiş. Ne zaman mesaisi bitecek bilmiyor.
Afet haberini alıyor. Koşuyor. Kayıp ihbarı geliyor. Koşuyor. Deprem haberini
alıyor. Koşuyor. Geride nelerini bırakıyor düşünmüyor. "Hafta sonu"
demiyor, "gecenin 3'ü" demiyor, "mesai ücreti almıyorum"
demiyor ve koşuyor. Birde gittiği afet bölgesinde baş gösteren bulaşıcı hastalıklara
değinmiyoruz bile?
Ülkemizde memurlar arasındaki ücret adaletsizliğinden nasibini alan tek kurum elbette Sicil Savunma çalışanları ve İçişleri Bakanlığı Personeli değil.. Adalet Bakanlığı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Sayıştay gibi kurumlarda çalışan memurlar maalesef asgari ücret seviyesine yakın ücretler alıyorlar. Buradan Toplu Görüşmeye katılan hükümete sesleniyoruz: Bu ücret adaletsizliğini bir an evvel ortadan kaldırın ve bu mağduriyeti giderin.