Dinçer, yeni eğitim öğretim yılının açılış töreninde konuştu

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 17 Eylül 2012 15:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yeni eğitim öğretim yılının tüm öğrencilere, öğretmenlere, velilere ve Türkiye'ye hayırlı uğurlu olmasını dileyen Bakan Dinçer, ''Bu ülkenin bütün çocuklarına, bütün gençlerine daha nitelikli eğitim vermek istiyoruz. Mutlu olmanızı, yetenek ve ilgilerinizi esnek ve demokratik bir yapı içinde geliştirmenizi arzuluyoruz'' dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Başbakan Recep TayyipErdoğan'ın katılımıyla Denizli Cedide Abalıoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi'ndegerçekleştirilen 2012-2013 eğitim-öğretim yılı ve toplu açılış törenindeyaptığı konuşmada, yeni eğitim öğretim yılının tüm öğrencilere, öğretmenlere,velilere ve Türkiye'ye hayırlı uğurlu olmasını diledi.

Yeni eğitimöğretim yılına öğrencilerin dinlenmiş ve yenilenmiş olarak başladığını,kendilerinin ise bütün bir yazı, daha nitelikli bir eğitim vermek adınaçalışarak geçirdiklerini ifade eden Bakan Dinçer, ''Bu ülkenin bütün çocuklarına,bütün gençlerine daha nitelikli eğitim vermek istiyoruz. Mutlu olmanızı,yetenek ve ilgilerinizi esnek ve demokratik bir yapı içinde geliştirmeniziarzuluyoruz'' dedi.

Bakan Dinçer, genç nüfus zenginliğinin hiç ortaya çıkmadanheba olmasını, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerinin körelmesini, hayallerininyarım kalmasını, çeşitli sebeplerle okul terklerini hem onlar adına hem ülkeadına çok büyük bir kayıp olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Bakan Dinçer,Türkiye'deki tüm çocukların kendilerini geliştirecekleri imkan ve fırsatlaraulaşabilmelerini arzuladıklarını dile getirerek, şöyle konuştu: ''Bu fırsatlarısunduğumuzda gençlerimizin dünyayla rekabet edebilecek nitelikli bireylerolarak yetişeceklerine, kendilerine, ailelerine, topluma daha faydalıolacaklarına büyük bir inanç besliyoruz. Bu inançla yola koyulduk ve on yıldagerçekleştirilen muazzam yatırımlarla eğitime ilişkin en temel sorunları büyükölçüde arkamızda bıraktık. Okul öncesinden yükseköğretime eğitimin herbasamağındaki okullaşma oranlarında, kız çocuklarımızın ve engelliçocuklarımızın eğitime erişimlerinde büyük mesafeler kat ettik.''

Eğitimde kalite

Eğitim sistemindeçözüm bekleyen birçok sorun olduğunu, bunların başında da eğitimde kalitesorununun geldiğini belirten Bakan Dinçer, ''Ama bizler bugün eğitimde kaliteyikonuşabiliyorsak, bunu da son on yılda çok büyük bir kararlılık ve çabaylayürütülen çalışmalara ve her kesimin desteğiyle sürdürülen büyük yatırımlaraborçluyuz'' diye konuştu.

Bakan Dinçer,dünyada büyük değişim ve dönüşümler yaşandığını, eğitimin de değişim vedönüşümün en temel aktörü haline geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''Her şey büyükbir hızla eskiyor. Beklentiler, talepler ve meslekler sürekli bir değişimiçinde. Bu süreçte öne çıkan en önemli alanlardan biri eğitim olduğu içinülkeler eğitime ilişkin yaklaşımlarını sürekli olarak gözden geçiriyor veönlerine yeni hedefler koyuyorlar. Birçok ülke eğitim sürelerini artırmaksuretiyle nüfuslarının büyük bir bölümünü lise mezunu ya da üniversite mezunuyapmak üzere çeşitli tedbirler alıyorlar. Hatta Avrupa Birliği ülkeleri 2020yılına kadar nüfuslarının en az yüzde 90'ını lise mezunu yapmak üzerehedeflerini revize etmiş durumdalar. Ülkemizde ise nüfusun sadece yüzde 28'ilise mezunu, yetişkin nüfusun ortalama eğitim süresi ise 6 yıl civarında.Gelişmiş dünya ülkeleriyle aramızda tam yarı yarıya bir fark söz konusu.Öyleyse bir taraftan genç nüfusumuzun en büyük zenginliğimiz olduğunusöylerken, bir taraftan da çocuklarımızın iyi yetişmesi için gereken adımlarıatmazsak, doğru ve samimi davranmış olmayız. Bu büyük zenginliğin hiç ortayaçıkmadan heba olmasını, öğrencilerimizin ilgi ve yeteneklerinin körelmesini,hayallerinin yarım kalmasını, çeşitli sebeplerle okul terklerini hem onlaradına hem ülkemiz adına çok büyük bir kayıp olarak görmeliyiz.''

Türkiye'dekieğitim sisteminde çocukların, gelişmiş ülkelere göre daha az ders saati ileeğitim gördüğünü, bu açığı kapatmayı planladıklarını vurgulayan Bakan Dinçer,şunları söyledi: ''Bir anlamda koşuya çok daha geriden başlayıp, sonra daçocuklarımızın önde koşan çocuklara yetişmelerini, hatta onları geçmelerinibekliyoruz. Yeni uygulama ile çocuklarımızı bir saat daha fazla eğiterek,önlerinde koşanlara biraz daha yaklaştırmış olacağız. Ama asıl hedefimiz,aradaki açığı kapatacak yatırımlara hız vererek, çocuklarımızı dünyadakiyaşıtlarıyla aynı seviyeye getirmektir. Bunun yanında eğitim sistemimiziyeniden kurgularken çocuklarımızı daha erken eğitim sürecine almayı ve daha uzunsüre eğitim sürecinin içinde tutmayı amaçladık.''

Bakan Dinçer,yeni eğitim sisteminin çocuklara daha fazla eğitim alma imkanı sağlarken, bunuuzun bir süreye yayarak, kazanımları daha uygun bir zaman diliminde sunmaimkanı verdiğini kaydetti.

Önceki sistemdebilginin kısa sürede adeta ''boca edilerek'' verildiğini ifade eden Dinçer,öğrencilere yeni eğitim öğretim sistemini şu sözlerle anlattı: ''Bilgiyi bocaetmek yerine, zamana yayarak ve buna uygun bir müfredatla verdiğimiz takdirde,sizler de bilgiyi özümseyecek, onu içselleştirecek, hayatınızın her safhasındave her alanda yeniden ve yeniden üreterek kullanabileceksiniz. Bir başkaifadeyle öğrenmeyi öğrenmiş bireyler olarak, kendi kanatlarınızla uçmayıöğreneceksiniz. Bilgiyi yoğuracak ve hayata geçireceksiniz. Seçmeli derslerleilgi duyduğunuz alanlara yöneleceksiniz. Farklılıklarınıza saygı duyan, ilgi vebeklentilerinizi önemseyen bir sistemle kendinizi özgürce ifade etme vegeliştirme fırsatını bulacaksınız. Mutlaka hepinizin, sizi diğerlerinden ayırteden özellikleriniz var. Daha yetenekli olduğunuz alanlar var. Seçmeli dersleribunun için çok önemsiyoruz. Tamamen özgür iradenizle ve bir dayatma olmadanilgilerinizi belirlemeniz için tanıtım videoları hazırladık.''

''Yeni sistemleevrene kendi nakışınızı vuracaksınız''

Bakan Dinçer,Ömer Hayyam'ın ''Evren bir yüzük gibiyse çepeçevre/İnsan, taşında bir nakış oyüzüğün'' rubaisini dile getirdiği konuşmasında, ''Ömer Hayyam'ın dediği gibihepimiz evrene bir nakış bırakıp gidiyoruz aslında ve hiçbir nakış diğerinebenzemiyor. Hepsi çok farklı, çok özel, çok anlamlı ve muhakkak çok değerli.İşte yeni sistemi, her birinizi diğerinden farklı ve özel gören bir yaklaşımıbenimsiyor ve imkan verildiği takdirde evrene kendi nakışınızı vuracağınızainanıyor'' diye konuştu.

Hızlı birdeğişen dünyada, her insanın ve her kurumun kendini sürekli olarak gözdengeçirmesi, sürekli olarak bir yenilenme ve gelişme çabası içinde olması gerektiğineişaret eden Dinçer, şunları kaydetti: ''Bakanlık olarak böyle bir çabanıniçindeyiz. Bilişim teknolojilerinin eğitimde kullanılması ve yaygınlaştırılmasıda bunun çok önemli bir ayağını oluşturuyor. Biliyorsunuz, geçtiğimiz on yıllıksürede tüm okullarımızda bilişim teknolojisi sınıfları kurarak, interneterişimini sağlayarak çocuklarımızı bilgiyle buluşturduk. İstedik ki, ülkemizinbütün çocukları sosyo ekonomik durumu ve şartları ne olursa olsun, neredeyaşıyor olurlarsa olsunlar bilişim teknolojisi olanaklarından faydalansınlar.Sonra daha ileri bir adım atarak okullarımıza sunduğumuz bilişim teknolojisiimkanlarını sınıflarımıza kadar taşıyalım ve artık bilgi toplumu aşamasınadoğru büyük bir sıçrama yapalım istedik.''

FATİH Projesi

Dinçer, bu amaçve hedef doğrultusunda FATİH Projesi'ni başlattıklarını ve bu kapsamda 52 pilotokulda öğrenci ve öğretmenlere yaklaşık 12 bine yakın tablet bilgisayardağıtıldığını belirterek, şöyle devam etti: ''Liselerimize akıllı tahtalaryerleştirme çalışmaları ise bütün hızıyla devam ediyor. Sonuç olarak eğitimçağındaki her çocuk ve gencimizin eğitime erişimini hedeflerken, aynı zamandaeğitimin her basamağında nitelikli bir eğitim vermeyi, öğrencilerimize çağıngereklerine uygun bilgi ve beceriyi kazandırmayı istiyoruz. Bu herkesin ortakçaba ve katkısını gerektiren; ancak hepimiz el ele, gönül gönüle verirseküstesinden daha çabuk geleceğimiz, sorunlarımızı daha hızlı çözebileceğimiz birsüreçtir.''

''Sorunlarınçözümünde en değerli araç eğitimdir''

Eğitimin var olansorunlarının, herkesin sorunu olduğunu, çözümün de herkesin ortak çaba veişbirliği ile olacağını dile getiren Dinçer, şunları kaydetti: ''Eğer bu ülkedeişsizlik, yoksulluk, şiddet, ayrımcılık gibi birçok sosyal sorunun çözümünüistiyorsak, bunun için elimizdeki en değerli araç eğitimdir. Bu yüzden okulöncesinden başlayarak eğitimin her basamağında yükselen eğitim göstergeleriniyüzde 100'e ulaştırmak için şimdi olduğundan çok daha fazla çalışacağız.Öğrencilerimizin okul terklerine daha büyük dikkatle eğilip, gerekli tedbirlerialacağız. Her çocuğumuzun gerekli bilgi ve beceriyle donanmış olarak hayataatılması için eğitim yöneticileri, öğretmenler, veliler olarak aramızdakidiyaloğu ve işbirliğini sürekli diri tutacağız.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber