Uzlaştırıcı avukatlar geliyor mahkemenin yükü azalacak

Haber Giriş : 26 Eylül 2005 09:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yeni TCK'nın 73. maddesi, şikâyete bağlı suçlarda failin suçu kabul etmesi, mağdurun zararını gidermesi ve uzlaşma sağlanması halinde kamu davasının açılmayacağını öngörüyor.

Yargının en önemli unsurlarından avukatlık müessesesi, yeni bir göreve hazırlanıyor. Bugüne kadar müvekkillerinin haklarını savunan avukatlar, bundan sonra sanıkla mağduru uzlaştırmak için de çaba gösterecek. Yeni Ceza Kanunu'yla getirilen düzenleme doğrultusunda; hakaret, taksirle yaralama, mala zarar verme gibi şikayete bağlı suçlarda, mağdurlarla suçlular arasında arabuluculuk rolü üstlenecek.

Türkiye Barolar Birliği, sistemin işleyişi, uzlaştırıcı avukatların nasıl belirleneceği gibi konularda bir yönerge hazırladı. Buna göre, her ilde baroların bünyesinde sanıklara avukat gönderen birimlere benzer şekilde ?uzlaşma servisleri? kurulacak. Bunlar bir liste oluşturarak avukatlardan uzlaştırıcı olarak görev almak isteyenleri belirleyecek. Sistemden yararlanmak için başvuran sanık ile mağdur, istedikleri bir avukatın uzlaştırıcılık yapması konusunda anlaşabilecek. Bunun olmaması halinde soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısı, dava açıldıktan sonra ise mahkemenin talebi üzerine baro tarafından bir avukat görevlendirilecek. Dava konusu ihtilafın özellikleri dikkate alınarak gerekli görülmesi halinde birden fazla avukat da aynı konuda görev yapabilecek. Sistem, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak 20. yüzyılın başlarında ABD'de görüldü. Son 10 yıldır İngiltere, Hollanda, Almanya, Fransa ve İtalya'da da kısa sürede yaygınlaştı. Ceza Kanunu'nun ilgili madde gerekçesinde bu yöntemin Batılı ülkelerde uygulandığına dikkat çekilirken şöyle deniyor: ?Aslında yasanın bu maddesi ile mevzuatımıza bugün artık Batı hukukunun kabul ettiği ve Birleşmiş Milletler'ce mevzuata konulması tavsiye edilen yepyeni bir kurum, uzlaşma (mediation) getirilmiş olmaktadır.?

Uzlaştırıcı avukatlık sisteminin Türkiye'de uygulanması konusunda en büyük görevlerden biri barolara düşecek. Barolar, uzlaştırıcı avukat yetiştirmek için eğitim seminerleri düzenleyecek. Görevlendirmede seminerlere katılan avukatlara öncelik tanınacak. Baronun atadığı uzlaştırıcı avukatlara ödenecek ücret, avukatlık ücret tarifesine göre belirlenecek. Uzlaştırma görüşmelerinin yapılabilmesi için adliye binalarında özel odaların tahsis edilmesi de planlanıyor.

Uzlaşma müzakereleri gizli yürütülecek. Toplantılara taraflar, kanuni temsilcileri, müdafi, vekil ve uzlaştırıcı dışında kimse katılamayacak. Yönergede, avukatın uzlaşma görüşmeleri süresince taraflara eşit mesafede ve saygılı davranması gerektiği belirtiliyor. Uzlaştırmanın başarısız olması durumunda daha sonra dava açılması veya davaya devam edilmesi halinde uzlaştırma sırasında failin bazı olayları veya suçu ikrar etmiş olması aleyhine delil olarak kullanılamayacak. Görevlendirilen avukatın başvurunun yapıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde uzlaşmayı sonuçlandırması gerekiyor. Bu süre savcı veya mahkeme tarafından bir defaya mahsus olmak üzere 30 gün daha uzatılabilecek.

Türk Ceza Kanunu'nun 73. maddesinde, şikayete bağlı suçlarda failin suçu kabullenmesi ve mağdurun zararının tümünün ya da büyük bir kısmının giderilmesi konusunda uzlaşma sağlanması halinde kamu davasının açılmayacağı öngörülüyor. Sistem yaygınlaşırsa birçok ihtilaf uzlaşma yoluyla çözülecek. Dolayısıyla mahkemelerin dava yükünde önemli bir azalma bekleniyor.

Ankara Barosu Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Merkezi Başkanı Avukat M. Emin Seçkin, sistemin uygulanmaya başlanabilmesi için baroların altyapıyı oluşturması gerektiğini söyledi. TBB'nin uzlaşma yönergesinin hazırlanmasında görev alan Seçkin, baroların uzlaşma işlemleri için bir sekretarya ya da kalem memuru görevlendirmesi gerektiğini anlattı. İhtilafın anlaşma yoluyla çözülmesini sağlayan avukatın daha sonra raporunu mahkemeye göndereceğini belirten Seçkin, ?Böylece duruşmalara gerek kalmadan dava düşecek.? dedi. Doktorasını uzlaşma sistemi konusunda yapan Avukat Mustafa Özbek de Türkiye'de yargının en büyük sorunlarından olan mahkemelerdeki iş yoğunluğu ve davaların uzun sürmesinin bu yöntemle çözülebileceğini söyledi. 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren yeni Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yer almasına rağmen uygulamada uzlaşma yoluna gidilemediğinden yakınan Özbek şu görüşleri dile getirdi: ?Mahkemelerde kalem görevlileri uzlaşma yoluna başvurmak isteyenleri engelliyor. Oysa uzlaşmada davanın iki tarafı da kazanıyor. Sanık ceza alıp mahkum olmaktan, dolayısıyla sabıkalı olmaktan kurtulurken mağdur da zararını tazmin etmiş oluyor. Ayrıca bu sistemle mahkemelerin dava yükü büyük oranda azalacak. Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının ceza davaları dışındaki diğer davalarda da uygulanması için kanunlarda değişiklik yapılması gerekiyor.?

Uzlaşma yöntemi uygulanabilecek suçlar
Taksirle yaralama
Cinsel saldırı ve taciz
Mal varlığına yönelik tehdit
Konut dokunulmazlığı ihlali
İş ve çalışma hürriyetini ihlal
Kişilerin huzurunu bozma
Hakaret
Özel hayatın gizliliğini ihlal
Kullanma hırsızlığı
Mala zarar verme
Güveni kötüye kullanma
Kayıp eşyayı sahiplenme
Aile anlaşmazlıkları
Ticari sırları ifşa
Karşılıksız çek kesme

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber