Sakarya Üniversitesine başörtü öfkesi

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 01 Ekim 2005 13:56, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Her Cumartesi, Eski Defterdarlık Binası önünde saat 12.30'da bir araya gelerek basın açıklaması yapan, toplanan Sakarya Başörtüsü Platformu üyeleri, bu hafta Sakarya Üniversitesi'ndeki uygulamaları protesto ettiler.

Başörtüsü sorununun varlığının görmezlikten gelinmesine bir son verilmesini isteyen platorm üyeleri, kendilerinin sorunu Sakarya ve Türkiye halkının gündemine taşımaya devam ededeceklerini belirttiler.

Başörtüsü yasağı dolayısıyla, bugüne kadar yüz binlerce insanın baskılara ve haksızlıklara uğradığını söyleyen platform üyeleri; son zamanlarda yaşanan sıkıntıların ve mağduriyetlerin gündemden düşürülmek istendiğine dikkat çekerek; başörtüsü yasağının bu ülkenin en can alıcı sorunlarından biri olduğunu dile getirdi.

Bu hafta yapılan üçüncü basın açıklamasında, başörtüsü yasağının özellikle üniversite kampüslerinde bir zulme dönüştürüldüğü savunan prostocular, Sakarya Üniversitesi'ndeki uygulamalara tepki gösterdi ve "darbe yönetiminden kötü bir miras kalan YÖK'ün; üniversiteler üzerinde bir baskı aracı olarak kullanıldığını ve hiçbir bilimsel başarısı olmayan üniversitelerde, başörtülü öğrencilerle uğraşılarak, gündemin saptırılmak istendiğini " söylediler.

Açıklamada ayrıca; Sakarya Üniversitesi'nde uygulanan başörtüsü yasağının hiçbir yasal dayanağı olmamasına rağmen; üniversite yönetiminin, kayıtlarda öğrencilerin başörtülü fotoğraflarının kabul etmediği ve başörtülü öğrencileri derslere almadığı belirtilerek; bu uygulamanın daha da ilerletilerek tam bir utanç tablosuna dönüştürüldüğü ifade edildi. Esentepe Kampüsü girişinde, başörtülü öğrencilerin görevliler tarafından zorla aşağı indirilmesinin sert bir dille kınandığı açıklamada; yapılan bu kötü muamelenin tam bir zorbalık ve hukuksuzluk örneği olduğu söylenerek, üniversite yönetimi protesto edildi.

Kadın, erkek ve çocuk demeksizin ellerinde, ?Sakarya Üniversitesinde başörtüsü zulmü var?, ?Sakarya Üniversitesi başörtülülere kapalı?, ?Başörtülü öğrenciler, kendi şehirlerindeki üniversiteye giremiyor?, ?Asla ikna olmayacağız; başörtümüzden vazgeçmeyeceğiz?, yazılı pankartlar taşıyan platform üyeleri; ?direniş, adalet, özgürlük? sloganları atarak; bir sonraki Cumartesi, aynı yer ve saatte toplanmak üzere basın açıklamasına son verdiler.

Sakarya Başörtüsü Platformu üyelerinin okuduğu basın bildirisinin tam metninde şu ifadeler yer aldı:

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ'NDE BAŞÖRTÜSÜ ZULMÜ VAR!

Yasakların, baskıların ve hukuksuzluğun yoğun olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Kanunlar, bu ülkede yaşayan herkesin haklarını değil; yalnızca küçük bir azınlığın menfaatlerini koruyor. Haksızlıklara boyun eğdiğiniz sürece herhangi bir sorun yok; fakat özgürlük ve adalet istediğinizde; düzenin efendilerini ve kuklalarını hemen karşınızda buluyorsunuz.

Türkiye'de kurulu olan sıkı yönetim düzeninde; İslami dünya görüşü ve Müslümanca yaşama talepleri hiçbir şekilde kabul görmemekte; Müslümanlara yapılan zulümler, hiçbir hukuka sığmayacak biçimde sürdürülmekte; milyonlarca insanın uğradığı haksızlıklar görmezden gelinmektedir. Yıllardan beri süren başörtüsü zulmü, bu durumun en açık delilidir.

Bugün, üniversitelerde uygulanan ve herhangi bir yasal dayanağı olmayan başörtüsü yasağı, tam bir hukuksuzluk örneğidir. Bu yasağın sıkı takipçisi olan ve sözde özerk bırakılan üniversiteleri denetlemek için kurulan YÖK ise, yıllardan beri cunta düzenine kuklalık yapmaktan ve üniversite kampüslerini esir kamplarına çevirmekten başka hiçbir işe yaramamıştır.

Eğer Türkiye'deki üniversitelerin halleri içler acısıysa; Sakarya Üniversitesi dahil, Türkiye'deki hiçbir üniversite dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasında bile değilse; bu utanç tablosunun sorumluları YÖK ve ona hizmet edenlerdir. Üniversite kampüslerini özgürlük ortamı yerine, zulüm kamplarına çevirenler, bu utanç tablolarını gizlemek için başörtüsü yasağının arkasına gizleniyor. Görünen o ki; rektörlük ya da dekanlık gibi payeler; ancak YÖK'ün kontrolündeki kampları iyi idare edebilecek, zulüm düzenini devam ettirebilecek kişilere dağıtılmaktadır. Önemli olan bilimsel başarılar değil; haksızlıklara karşı kimin daha çok sessiz kaldığıdır.

Bu sürecin etkileri, 28 Şubat askeri darbesiyle Sakarya Üniversitesi'nde de açıkça görüldü. Bazı öğretim üyeleriyle, birçok öğrencinin üniversiteyle ilişiği kesildi. Üzerinden yıllar geçse de Sakarya Üniversitesi'nde değişen bir şey yok. Baskılar ve dayatmalar halen devam ediyor.

Şu anda Sakarya Üniversitesi'nde devam edegelen başörtüsü yasaklamalarından Sakarya halkını haberdar etmek istiyoruz:

Sakarya Üniversitesi'ni kazanan öğrencilerin kayıtlarında başörtülü fotoğraf kabul edilmiyor. Başörtülü öğrenciler ne derslere ne de kampüse alınıyor. Hatta kampüs kapılarında minibüsler durduruluyor; başörtülü öğrenciler korumalar tarafından zorla aşağı indiriliyor ve geri çevriliyor! Hiçbir yasal dayanağı olmayan başörtüsü yasağını kampüs kapılarında zulme çevirenler, bu cesareti kimden almaktadır? Emir kulu olduklarını söyleyen görevliler, kararı üniversite yönetiminin aldığını belirtiyor. Peki, Sakarya Üniversitesi rektörü Mehmet Durman, hangi gerekçeyle böyle bir zulüm kararını alabilir? Hangi bahaneyle kendi vicdanını rahatlatabiliyor? Gerekçe emir kulluğu ise ona bu emri veren kim?

Kendi halkına yaptığı darbelerde ayakta kalmaya çalışan bu düzenin efendileri ve onlara hizmet edenler iyi bilmelidir ki; hiçbir zalim düzen ayakta kalmaz. Biz zulümlerin biteceği güne kadar, adalet ve özgürlük için direneceğiz..Baskılarla bizi düzene boyun eğdirmeye çalışanlara bir kez daha hatırlatıyoruz: Sonuna kadar buradayız ve İslami kimliğimizden kesinlikle vazgeçmeceğiz.

Sakarya Başörtüsü Platformu

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber