Erdoğan: Öcalan'a ev hapsi yok
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam'da gerçekleştirilen AK Parti 19. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, açlık grevleri yapılıyor diye Öcalan'a ev hapsi verilmesinin söz konusu olmadığını söyledi.
Kürtçe ve cezaevlerindeki açlık grevlerine değinen Erdoğan, resmi dilin Türkçe olduğunu savunduklarını, ancak herkesin anadilini konuşabileceğini kaydetti. Erdoğan, "Ana dil kurslarının açılması zeminini biz hazırladık. Üniversitelere getirdik, şimdi de seçmeli ders olarak Kürtçeyi okullara koyduk. Kaç kişi müracaat etti? Neymiş cebren. 20 bin kişi. Zemini hazırladık. Kimseyi kökeninden, dilinden, inancından dolayı ötekileştirmiyor, ayrıştırmıyoruz." dedi.
"MEDYA AÇLIK GREVLERİ KONUSUNDA İKİYÜZLÜ"
Açlık grevlerini ve BDP'nin bu konuda takındığı tavrı eleştiren Erdoğan, şunları söyledi: "Şimdi de cezaevlerinde olanları ölüme zorluyorlar. Bazı gerçekleri bilmek zorundayız. Bir taraftan açlık grevine göndereceksiniz, ama öbür tarafta kuzu kebap göndereceksiniz. İki ay öncesiydi diyorsun. Şu anda da aynısın. Açlık grevleri ile ilgili raporlar alıyoruz. Ölüm orucu tutan yok, ama köşe yazarları iki tane var diye yazıyor. Zaten sıkıntı medyadaki bu ikiyüzlü davrananlarda. Dağ ile birlikte hareket ediyorlar. Sonra Başbakan çok sert diyorlar. Yumuşak başlıyız, ama ne koyun ne de kuzuyuz. Yeri geldiğinde eser fırtına oluruz.
Açlık grevleri kontrolümüz altında. Sağlık mensupları gerektiğinde gerekli müdahaleyi yapıyorlar. Samimi olarak bunun içerisinde olanlar varsa bunu bize şantaja dönüştürmeyin. Bunu yapmanızla biz terörist başını çıkartıp evine göndermeyiz, yok böyle bir şey. Öcalan'a idam verilmiştir, ama bu ülke maalesef birilerinin baskısıyla idamı kaldırmıştır. Öcalan İmralı'da yatmaktadır. Kamuoyu araştırmalarında birçok insan idam geri gelsin istiyor. Öldürülenin yakınlarıdır canı yanan. Diğeri kebap partilerinde günü gün ediyor. Ailesi ve yakınları Öcalan ile görüşmeye devam edebilirler. Avukatları konusunda onu bir kenara koyun. Ailesi arzu etti, geçenlerde gönderdik. Ya yakınları ya kendisi istemiyor. Bizden yana bir mani yok."