Orman sevgisiyle apartman çevresini de mezar yerini de ağaçlandırdı

Emekli ormancı 83 yaşındaki Mustafa Kızal, hayatını ağaca adamış örnek bir insan.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 22 Kasım 2012 10:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Muhafaza memuru olarak Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü'nde 25 yıl çalışıp emekli olduktan sonra Adana'da 16 yıl fidan dikim işleri olmak üzere 41 yıl ormana fiili olarak hizmet eden Kızal'ın, yaşlılık döneminde de yeşile olan sevgisi bitmedi. Kızal, seneler sonra Adana'da daire aldığı sitenin çevresini ağaçlarla donattı. 17 yıl önce taşındığı binanın etrafındaki bir buçuk dönümlük alana diktiği yaklaşık 100 ağacın 55'i olan narenciyeler meyve vermeye başladı. Apartman yöneticisi tarafından toplatılan limon, portakal, mandalina ve zeytinler ev sahiplerine paylaştırılıyor. Mustafa Dede, Kabasakal Mezarlığı'nda aldığı mezar yerini de şimdiden ağaçlandırmış.

Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesinde dünyaya gelen Mustafa Kızal, orman muhafaza memuru alımı için açılan ve 73 kişinin katıldığı sınavı birincilikle kazanır. Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü'nde memur olarak, başlayan Kızal, çalışma hayatı boyunca tüm mesleki kurslarını başarıyla tamamlamış. 1978 de emekliye ayrıldıktan sonra da sınavı kazanan çocuklarının eğitimi için Adana'ya yerleşir. Burada Orman Bölge Müdürlüğü'ne dışarıdan ücretli olarak fidan ekim ve dikimi faaliyetlerine devam eden Mustafa Kızal, bir ömür verdiği ormancılığa oturduğu apartmanın çevresini ağaçlandırarak devam ettirmiş. 7 çocuk, 12 torun sahibi Mustafa Dede, aynı zamanda eğitime önem veren biri. Bütün imkânlarını zorlayarak, çocuklarına en iyi eğitimi aldırmış.

Neredeyse yaşamının tamamını vakfettiği ormana dair deneyimlerini geçen yıl "Ormancının bitmeyen orman ve ağaç sevgisi" adıyla kitaplaştıran Mustafa Kızal, ormancılığa dair dikkat çekici görüşleri var. Deniz seviyesinden 150 metre yükseklikteki kızıl çam ormanlarının yangına daha duyarlı olduğuna dikkat çeken Kızal, sakızlı, ispirtolu ve ibreli ağaçların muhtemel bir ateşte daha hızlı tutuştuğunu hatırlatıyor. Bozuk koru kızıl çam ormanlarının yerine zeytin, incir, nar, kayısı, harnup (keçi boynuzu) ve meşe gibi meyveli ve yapraklı türlerinin dikilmesini öneren Kızal, ilköğretimden itibaren çocuklara ağaç sevgisinin 'ders' olarak aşılanması gerektiğine inanıyor.

Türkiye'nin köklü bir orman reformuna ihtiyaç duyduğunu düşünen Kızal, Orman Genel Müdürlüğü'nün 'yeşile' dair hazırlayacağı özel takvimleri köylülere ücretsiz bir şekilde dağıtılmasını teklif ediyor. Bugüne kadar binlerce ağaç dikip, dikmeye teşvik ettiğini vurgulayan Kızal, "Ömrüm ağaçların içinde yoğruldu. En güzel anılarım, ağaçlarla ilgili. 1963'te Toros Dağları'nın kuzeyinde Kadir Tingir isminde bir köylünün keçi besleyip, ormana zarar verdiği haberini aldım. Kendisine haber verip, ertesi gün sabah namazından sonra Toros Dağları'na tırmandık. 6 saatte suç yerine vardık. Akşam köyden üç arkadaşla dönerken fırtınaya yakalandık. Yolu şaşırdık, 200 yaşındaki Çerkezlerin mızıkası gibi ses çıkaran göknar ağacının dibinde sabahlayarak, kurtulabildik. Ağaç benim için hayat, su, nefes gibidir."diyor. Her yıl ormanların azaldığını ve tabiatın dengesinin bozulmasına üzülen Kızal, bir ağaç kesene 100 fidan dikme cezası verilmesini istiyor. Ormanların azalmasıyla yağmurların yer altındaki su depolarını dolduramadığını, av hayvanlarının neslinin tükendiğini hatırlatan Kızal, nefes aldığı sürece bu konuda mücadele vereceğini sözlerine ekliyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber