Rektörler, Aşkın'ın tutuklanmasına tepkili
Malatya İnönü Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasını derin bir endişeyle izlediklerini belirtti.
Konuyla ilgili açıklama yapan İÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu uyarınca görev sırasında veya görevden dolayı işlendiği iddia edilen suçlarda ilk soruşturmayı yapma görev ve yetkisinin Yüksek Öğretim Kurulu'na (YÖK) ait olduğunu belirterek, "Buna rağmen hatırlanacağı gibi, üç ay kadar önce sayın rektörün yurt dışında bulunduğu bir sırada tüm kamuoyunu hayrete düşürecek bir yöntemle özel konutuna girilerek arama yapılmıştı. Bundan çok kısa bir süre sonra da sayın Van Cumhuriyet Başsavcısı, hukuk düzenimizle hiçbir şekilde bağdaşmayan ve yargının bağımsızlığına gölge düşürecek nitelikte bir basın toplantısı düzenleyerek, sayın rektörü adeta suçlu ilan etmiştir" dedi.
"Üç aydan beri devam etmekte olan adli işlem süreci içerisinde delillerin tümüne ulaşıldığı halde ve bu durumda delillerin yok edilmesi, gizlenmesi veya değiştirilmesinin söz konusu olamayacağı, ayrıca rektörlük gibi saygın bir konuma yücelmiş bir kimsenin kaçmayacağı veya kaçacağı şüphesinin de bulunmadığı gerçeğine rağmen sayın rektörün tutuklanması, özellikle akademik camiada çok derin bir üzüntü ve kaygı yaratmıştır" diyen Rektör Hilmioğlu, "Siyasal iktidarın üniversitelerle ilişkilerinin çok olumsuz bulunduğu bir dönemde böyle bir tutuklama kararının verilmiş olması, bu üzüntü ve kaygımızı daha da artırmıştır. Ayrıca bu ve benzeri kararların, üniversiteler üzerinde siyasi baskı kurmayı amaçlayan iktidarları ve anlayışları cesaretlendireceği gibi yargıyı da siyasallaştıracağı açıktır" iddiasında bulundu.
Rektör Hilmioğlu, bir kimsenin suçlu ya da suçsuz olduğuna 'elbette ki bağımsız yargının' karar vereceğini ifade ederek, "Ancak yargı kararlarının hukuki olmaktan ziyade siyasi bir nitelik taşıdığı izlenimine yol açılması, her şeyden önce bağımsız olması gereken yargı organlarına güven ve saygıyı azaltır ve hukuk devleti ilkesini zedeler. Bu nedenlerle söz konusu süreci derin bir endişe ve dikkatle izlemekteyiz" diye konuştu.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi (AÜ) Rektörü Engin Ataç, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir üniversite rektörünün tutuklanmasının üzüntüsünü yaşadıklarını belirterek, "Çok değerli yönetici ve bilim insanı Aşkın'ın böyle bir olayla karşı karşıya kalması hepimizi derinden yaraladı" dedi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın yolsuzluk iddiası üzerine tutuklanmasını değerlendiren AÜ Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç, "Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın tutuklanmasını, olayın başından beri üzüntü ve endişeyle izlemekteyiz. Aşkın, çok değerli yönetici, bilim insanıdır. Böyle bir olayla karşı karşıya kalması hepimizi derinden üzdü ve yaraladı. Her şeye rağmen biz, bugün Türkiye'deki yargı sisteminin çok uzun bir süreç içinde devam edeceğini biliyoruz. Bu süreç içinde de çok değerli Türk yargı organı mensuplarının gerekli, doğru kararı vereceklerine inanıyoruz. Bu gerçekten çok uzun bir yargı süreci. Bunun sonucu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidebilecek bir süreçtir. Biz, Türk yargısına, değerli hukukçularımıza inanıyor, güveniyoruz" diye konuştu.
Ataç, rektör olabilmek için çok uzun bir süreçten geçildiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Üniversite rektörleri önce kendi üniversitelerinde seçime girip, bunu kazanmaktadırlar. Ardından YÖK, çok titiz bir inceleme sonucu rektör adaylarını belirlemektedir. Arkasından cumhurbaşkanımız da yine bilinen titiz incelemesiyle rektör atamaktadır. Görüldüğü gibi rektör ataması uzunca bir süreçten geçen bir seçim ve atama işlemidir. Bu şekilde özellikle çağdaş, uygar bir insanın üniversitesini gerçekten uluslararası düzeye getirmek için çaba veren demokratik, laik bir rektörün böyle bir işlemle karşı karşıya kalması hepimizi çok üzdü. Hiç hoş değil. Üniversitelerimiz, Cumhuriyet kurumlarıdır. Demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti'nin ve yüce Atatürk'ün ilke, devrimlerine yürekten bağlıdır. Bu konuda da gerek bilim üretmek gerekse toplumsal fayda anlamında dünyada saygın bir yere ulaşmışlardır. Özellikle bu konumda olan üniversite rektörünün tutuklanması, Cumhuriyet tarihinde ilk kez karşılaşılan olaydır."
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Enver Duran, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasıyla ilgili olarak, "Bir rektörün şu veya bu sebepten dolayı böylesi bir olaya karışması son derece üzücüdür" dedi.
Rektör Duran, YÖK'ün, kanunların uygulanmasından yana olduğunu belirterek, "Nereden bakarsanız bakın, etik olarak, bir rektörün şu veya bu şekilde olaya karışması kendi mesleğimiz açısından üzücüdür. Olay adalete intikal ettiği için daha fazla konuşmanın doğru olmayacağı düşüncesindeyim. YÖK kanunların uygulanmasından yanadır; yoksa bir şahsi veya popülist bir politika izleyeceğini zannetmiyorum. Kanun neyse, YÖK de onun peşindedir. Kanun herkese eşit uygulanmalıdır, bunu söyleyebilirim, bunun bilim adamı ya da sade vatandaş gibi bir ayrımı yoktur, ben de dahil olmak üzere hepimize eşit uygulanmalıdır" şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Rektörü Prof. Dr. Nafi Baytorun, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasıyla ilgili olarak, "Tutuklanan kişi PKK'lı değildi. Cumhuriyet üniversitesinin bir rektörüdür" dedi.
Baytorun, İHA'ya yaptığı açıklamada, olayı üzüntü verici olarak değerlendirirken, "Sayın hocamızın polis nezaretinde yargıya intikal etmiş bir olaydan sonra götürülmesi bizi üzmüştür. Televizyonda seyrettiğimiz zaman çok üzücü bir olayla karşı karşıya kaldığımızı gördük ve bunu kınadık. Bu şekilde yapılması doğru değildir dedik. Çünkü tutuklanan kişi bir PKK'lı değil. Cumhuriyet üniversitesinin bir rektörüdür" dedi.
Olayın yargıya yansıdığını ve 60-70 günlük bir zaman geçtiğini vurgulayan Baytorun, "Basından izlediğimiz kadarıyla delillerin yok edilmesi tehlikesine karşı tutuklanıp götürüldüğü söyleniyor ve apar topar götürülüyor. Polis eşliğindeki görüntü bizi oldukça üzmüştür. Bizi üzen diğer bir konuda bu olaya tepkini çok fazla gelmemesidir. Bu görüntü hoş değildi. Sivil toplum örgütleri tarafından da kınanması gerekiyor diye düşünüyorum. Bu bir rektör ve daha dikkatli olunması gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.