Cezaevinde üniversiteyi kazanıp avukat oldular

Haber Giriş : 18 Ekim 2005 12:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İrfan Sönmez, Cemal Erkoç, Mustafa Nuri Lermioğlu ve Hasan İlter... Dördü de 12 Eylül darbesinin ardından idamla yargılandı, uzun yıllar hapiste yattı. Cezaevinde gördükleri ve tanık oldukları işkence, hepsini ortak bir karar almaya zorladı. Avukatları olmadığı için kendilerini savunamayan dört arkadaş, hukukçu olacaklarına dair birbirlerine söz verdi. Diyarbakır Cezaevi'ndeki soğuk koğuşta verilen bu söz, yıllar sonra gerçek oldu. Hapiste üniversite sınavını kazanan Sönmez, Erkoç ve İlter, şimdi avukat. Lermioğlu da hukuk fakültesini bitirdi; ancak ticarete atılmayı tercih etti.

Darbeden sonra ülkücü hareket davasında idam talebi ile yargılanan ve işkenceye maruz kalanlardan İrfan Sönmez, Elazığ'da avukatlığın yanı sıra Büyük Birlik Partisi'nde Merkez Disiplin Kurulu üyeliği yapıyor. Cemal Erkoç da son seçimlerde BBP'den Konya milletvekili adayı olmuş, avukatlık için hukuk mücadelesi veriyor. Mustafa Nuri Lermioğlu, Denizli'de tekstil işiyle uğraşıyor. Hasan İlter ise Ankara'da avukatlık stajını bitirmeye çalışıyor. Aylarca hücrede kalan dört arkadaş, cezaevinde birçok insanın savunma dahi yapamadan idama mahkum edilmelerine tanık olmuş. Haksızlığa karşı direnmek için avukat olmaya karar vermişler. Cezaevinde üniversite sınavına hazırlanıp, yüksek puanlarla hukuk fakültesini kazanmayı başarmışlar. 1991'deki afla cezaevinden çıkan Sönmez, Erkoç, İlter ve Lermioğlu üniversiteye başlamış. 1997'de fakülteyi bitirmişler.

Hukukçu olma fikrini arkadaşlarına aşılayan 1958 Kayseri doğumlu Hasan İlter, kendileri gibi yaklaşık 70 ülkücünün hukuk fakültesini kazandığını; ama 4 kişinin avukat olmayı başardığını söylüyor. 11 yıl hapis yatan İlter, "İşkence gördüm, haksızlıklara uğradım. Bunu sadece hukukla bertaraf edebilirdim.? diyor. Halen BOTAŞ'ın Ankara Bilkent'teki genel müdürlüğünde çalışan İlter, cezaevindeyken liseyi dışarıdan, 1997'de de Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu Cemal Erkoç ise cezaevine girmesini ?iyi niyetinin kurbanı olmakla' açıklıyor. Fakülteden sonra yüksek lisans yapan Erkoç, Konya Barosu'na avukatlık için başvurdu, ancak hüküm giydiği için geri çevrildi. 10 yıl cezaevinde yatan Erkoç, verdiği mücadeleyi şöyle anlatıyor: "O kadar çok adaletsizliğe uğradık ki yaşamadan anlamak çok zor. Hukuku öğrenmek için fakülteyi bitirdim. Ama bu sefer baro engel oldu. Baronun kararının iptali için açtığım dava sürüyor." Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni 1996'da bitiren İrfan Sönmez de 12 Eylül darbesinden önce Manisa'daki olaylara karıştığı iddiasıyla yargılandı. İdam talebiyle hakkında 17 dava açılan Sönmez, 1981 yılında Ankara'da yakalandı. Cezaevinde 10,5 yıl yatan Sönmez, babasına gözünün önünde işkence edildiği günü unutamıyor. O dönemde başarılı bir güreşçi olduğunu ifade eden Sönmez, 12 Eylül'den sonra TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın hiç para almadan Manisa'daki ülkücülerin davasına baktığını kaydediyor. 1978-1979 arasında Manisa Ülkü Ocakları başkanlığı yapan Sönmez, Konya Mimar Sinan Kışlası'nda gördüğü işkenceyi ise şöyle anlatıyor: "Gözlerim bağlandı. Ellerim 45 gün arkadan sıkıştırmalı kelepçe ile kelepçelendi. Yemekte bile ellerim, gözlerim açılmadı. Yemeğimi bir asker verirdi. Yemeğin yarısı üstüme, boynuma dökülürdü. Soğukta yerde, beton zeminde kıvranıp durdum. Defalarca falakaya yatırıldım." Daha sonra Elazığ'a götürüldüğünü anlatan Sönmez, 1983 yılında 2 kez idam cezasına çarptırıldı. Ancak dosyası Yargıtay'da bozuldu. İrfan Sönmez, mahkumiyetinin bir kısmını ağır işkenceler yüzünden akıl hastanelerinde geçirdi.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber