Bahçeli'den teşkilatlara 'gerginlik' uyarısı

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 06 Aralık 2012 15:08, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erzurum'da yaşanan gerginliğin ardından teşkilatlara genelge göndererek, üniversitelerdeki her türlü kavga, gerginlik ve kutuplaşmadan uzak durulmasını istedi.

Bahçeli, teşkilatlara gönderdiği genelgede, son günlerde bazı üniversitelerde, milliyetçi-ülkücü öğrencilerin saldırılara maruz kaldığının görüldüğünü ifade etti. Durumla ilgili hükümeti suçlayan Bahçeli, üniversite yönetimlerinin de PKK'nın fakülte veya yüksek okullarda yuvalanmalarına sessiz kaldığını iddia etti. Bahçeli, "YÖK Başkanı, rektörler ve dekanlar, Türkiye'nin eski filmleri tekrar seyretmesini isteyen çevrelere karşı duyarlı ve tepkili hareket ederek, bölücü militanların üniversitelerde at koşturmalarına müsaade etmeyecek iradeyi sergilemeleri beklentilerimiz arasındadır. Üniversitelerde yığınak yapan, eğitim özgürlüğünü engelleyen ve okuma hakkını gasp eden eşkıyaların adli ve idari anlamda peşleri bırakılmamalı, medya da bu konuda objektif bir tutum takınmalıdır" dedi.

Genelgedeki uyarılarına "Unutulmaması lazım gelen husus, milliyetçi-ülkücü gençliğin kesinlikle sahipsiz olmadığıdır" diye devam eden Bahçeli, "Toplumsal kargaşanın, artan sürtüşme ve saldırganlıkların geri dönülemeyecek bir noktaya gelmemesi bakımından, AKP hükümeti ve Cumhuriyet savcıları üniversitelere sinmiş PKK'lı canilere karşı tedbir geliştirmeli ve gerekli müdahaleyi gerçekleştirmelidir" ifadelerini kullandı. Bahçeli şöyle devam etti:

"Bu yoğun, sıcak ve hassasiyet düzeyi yüksek gündem karşısında, tüm teşkilat yöneticilerimiz ve mensuplarımız aşağıda belirtilen işbu genelge hükümlerine harfiyen dikkat ve riayet edeceklerdir.

1- Kaynağı, menşei ve nedeni ne olursa olsun her türlü kavga, gerginlik ve kutuplaşma süreçlerinden uzak durulacak, tehdit, şantaj ve saldırılar karşısında güvenlik güçlerinin devreye girmesi gecikmeksizin talep edilecektir.

2- Türkiye nazik ve hassas bir dönemden geçmektedir. Bu yüzden etnik ve mezhep temelli kıvılcımların, ideolojik ve siyasi karşıtlıkların alev alması büyük olaylara ve badirelere yol açacaktır. Türkiye ve Türk milletinin huzur ve güvenliğinin kaybolması amacıyla çok yönlü kışkırtmalardan medet uman mihrakların boş durmayacağı da unutulmamalıdır. Bu kapsamda her türlü ajitasyona, provokasyona, taciz ve komplolara dikkat edilecek, ateşle oynayanlara karşı son derece uyanık durulacak, her zaman olduğu gibi sağduyu ve soğukkanlılık çizgisinden çıkılmayacaktır.

3- Milliyetçi Hareket Partisi'nin bünyesini karıştırmaya, birliğini ve dirliğini yarmaya çalışanlar dün olduğu bugün de faaldir.

Değerlerimizi kullanarak bizdenmiş gibi görünenlerin, anılarımızı istismar ederek bizim gibi olmaya çabalayanların dedikodu, asılsız, temelsiz haberlerle iç yapımızı sabote etmeye kalkışacakları açıktır. Bu nedenle uydurulmuş haberlere, maksatlı yorumlara, iftira mahiyetli görüşlere ve kişileri yıpratma odaklı yaklaşımlara katiyen itibar edilmeyecektir.

4- Partimizin her kademesinde görev alan değerli dava arkadaşlarımın propaganda bütünlüğünü temin etmek amacıyla, söz ve ağız birliği içinde siyasi çalışmalarını sürdürmeleri çok önemli olduğundan; Genel Başkan konuşmaları, mesajları ve beyanlarıyla birlikte, Genel Merkez açıklamaları, duyuruları, Merkez Yönetim Kurulu ve Başkanlık Divanı kararları ve Meclis faaliyetleri titizlikle takip edilecek ve bunlara uygun hareket edilecektir.

5- İl ve ilçe düzeyinde yapılacak toplantı, konferans, panel gibi siyasi çalışmalarla, televizyon programları ve mülakatlar öncesinde Genel Merkez mutlaka bilgilendirilecek; konuşmacı, misafir, görüş ve fikirlerine başvurulacak kişilerle ilgili gerekli izin ve onay Genel Merkezden alınacaktır.

Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ile Medya, Tanıtım ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı koordineli bir şekilde bu konuyu takip ve temin etmekten sorumlu olacaklardır.

6- Milliyetçi Hareket Partisi 10. Olağan Büyük Kurultayı demokratik bir ortam ve hoşgörü ikliminde gerçekleşmiş ve bu süreç artık geride kalmıştır.

İlçe, il ve Büyük Kurultay takvimi boyunca tercihi ve düşüncesi ne olursa olsun, önümüzdeki dönemde iyi niyet ve samimiyetle partimizin güçlenmesi ve büyümesi hedefine sadakatle bağlı kalan her dava arkadaşımla tam bir kucaklaşma ve bütünleşme her seviyede sağlanacaktır. Partimizin birlik ve bütünlüğünü bozmaya, temposunu yavaşlatmaya, yürüyüşünü aksatmaya, çalışmalarını sabote etmeye kalkışanlar hakkında ise Parti Tüzüğü'nün ilgili hükümleri anında ve eksiksiz olarak uygulanacaktır."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti hükümetinin, milletvekili dokunulmazlığı konusunda aklının sonrada başına geldiğini, şiddet ve teröre bulaşarak terör örgütüyle buluşanları hedef almasını gecikmiş bir kararın ilk adımı olduğunu kaydetti. Bahçeli, ?Şemdinli'deki kucaklaşma manzaralarının, esas bakımından Habur terörist teslim törenlerinden hiçbir farkı yoktur. Habur'daki AK Parti ne ise, Şemdinli'deki BDP odur ve tıpatıp aynısıdır? dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son günlerde yaşanan olaylarla ilgili teşkilatlara bir genelge gönderdi. Bahçeli, teşkilatlara gönderdiği genelgede, Türkiye'nin sonuçsuz tartışmaların, şaibeli tekliflerin, sarsıcı gelişmelerin ve göstermelik adımların tuzağında bocaladığını ve kan kaybettiğini belirtti. Türk milletinin AK Parti tasallutu altında ne yapacağını şaşırdığını ve nereye gideceğini kestiremediğini kaydeden Bahçeli, ?Zorluklar pıtrak gibi yayılırken, dayanma, katlanma ve metanet duyguları maalesef zaafa uğramıştır. AK Parti hükümetinin yanlışa batmış, mahzurlarla bezenmiş, istismarla belirlenmiş politikaları ülke gündemine kabus gibi çökmüştür? dedi.

AK Parti iktidarının attığı her adımın çelişkileri beslediğini, girdiği her ilişki ağının musibetleri teşvik ettiğini ifade eden Bahçeli, Türkiye'nin kördüğüm olmuş meselelerin tüm olumsuzluklarına, tüm acı neticelerine muhatap ve maruz kaldığını söyledi. Siyasetteki kirliliğin, sosyal hayattaki yangının, ahlaktaki çöküntünün, ekonomideki yıkıntının ve birlikte yaşama idealindeki aşınmanın peş peşe eklemlenerek bunalım döngüsünü kritik bir seviyeye taşıdığını ileri süren Bahçeli, teşkilatlara gönderdiği genelgede şunları kaydetti:

?Başbakan Erdoğan'ın gündem saptırmak adına açıkladığı sığ düşünceleri, derinliği olmayan ve aynı zamanda samimiyetten yoksun teklifleri Türkiye'nin önünü kapatmış, milletimizin aklını karıştırmıştır. Asıl sorunlardan korkan, üstesinden gelemeyeceğini açıklıkla fark eden bu zihniyetin, ülke gündeminin ikide bir makas değiştirmesini hedeflemesi ucuzluğun, basitliğin ve yapaylığın nerelere ulaştığını göstermesi bakımından dikkate değerdir.

AK Parti'nin reform anlayışı devleti çürütmek, zenginlik tanımı yoksulluğu yaymak, istikrar beklentisi krizi sabitlemek ve kardeşlik izahı ayrımcılığı derinleştirmek şeklinde belirmiş ve belirlenmiştir. Gelişme diye sunulan ve takdimi yapılan her konu binbir gece masallarına malzeme olacak kadar fazla ve çeşitli hale gelmiştir. Hayal satıcılığı, yalan ticareti, boş vaat kalpazanlığı ve umut simsarlığı AK Parti politikalarının çatısı ve çerçevesi olarak gün geçtikçe etkinlik kazanmıştır. İçinden geçtiğimiz zaman dilimde niyeti kuşkulu, amacı tehlikeli, vicdanı hacirli, kalbi mühürlü kim varsa hükümete sırtını dayamış ve lazım gelen ikmali sağlamıştır. Hiç şüphesiz PKK'nın Meclis ayağı BDP'de daha düne kadar bunlar arasında en ayrıcalıklılarından birisi olmuştur.?

?DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI GECİKMİŞ BİR KARARIN İLK ADIMI?

AK Parti hükümetinin, milletvekilliği dokunulmazlığı konusunda aklının sonradan başına geldiğini, şiddet ve teröre bulaşarak terör örgütüyle buluşanları hedef almasının gecikmiş bir kararın ilk adımı olarak değerlendiren Bahçeli, ancak dokunulmazlığın kaldırılması konusundaki mesaj trafiğinin, iktidar partisi içinde rahatsızlıklara ve görüş ayrılıklarına yol açtığı gelişmelerden anlaşıldığını dile getirdi.

Başbakan Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün arasındaki ihtilafların, bölücülük kontenjanından AK Parti'de yer bulmuş bazı milletvekillerinin kamuoyu üzerinden yaptıkları itirazların planlanmış bir rol dağıtımının teşhirinden başka bir anlam taşımadığını söyleyen Bahçeli, ?Sayın Cumhurbaşkanı'nın tüm itirazlara rağmen, Büyükşehir Kanununu onaylaması, ama sıra bölücülükle ilgili meselelere gelince birden bire ileri çıkarak sürece milli vicdanların hilafına müdahil olması elbette gözlerden kaçmamıştır. AK Parti kendi içinde sözde farklı saflara çekildiği imajı verirken; ikili, ikiyüzlü davranışın tüm boyutlarına sapmıştır. Her ne kadar, Başbakan Erdoğan'ın, BDP'ye saldıran ve suçlayan ifadeleri mevcut ise de, bunun sadece kurgulanarak devreye sokulan ve tepkileri frenlemeyi uman bir sinsilik olduğu anlaşılmaktadır? diye konuştu.

?DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASINDAKİ GAYE BDP'Yİ HİZAYA GETİRME?

Dokunulmazlıkların kaldırılmasındaki gayenin BDP'yi dokunulmazlıkların kaldırılması yoluyla terbiye etmek ve hizaya getirmek olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:

?AK Parti, BDP'yi geriye çekerek, İmralı canisiyle yeni bir anlaşma, sözleşme ve uzlaşma zeminini oluşturmak için siyaseten seferber olduğuna yönelik çok sayıda emare bulunmaktadır. Hükümet eliyle yürütülen gizli ve gizemli bir siyaset operasyonun tüm yönleri değişik doz ve ölçeklerde ilerleme kaydetmektedir. Başbakan Erdoğan'ın, şımardığı, sınırları aştığı iddiasıyla cephe aldığı BDP'yi bugünkü seviyeye getiren, sahip olduğu cürete ulaştıran öncelikle hükümetinin sağladığı kolaylıklar ve yardımlardır. BDP, AK Parti'yle hayata dönmüş, AK Parti'yle ayağa kalkmış ve yoluna devam etmiştir.

Beklentileri karşılamayan, gizli kapaklı görüşmelerde verilen karşılıklı sözlere riayet etmeyen BDP'nin, şimdi bizzat AK Parti tarafından İmralı kozuyla süreç dışına itilme ihtimali görünür hale gelmiştir. Bunun için de teröristlerle kucaklaşma bahanesine sarılmak ve bu nedenle dokunulmazlıkların kaldırılmasını gündeme getirmek rastlantı görülmemelidir. Her şey bir yana, BDP milletvekillerinin PKK militanlarına sevgi ve muhabbetle sarılmaları, diyalog ve ilişkilerinin alenileşmesi yalnızca 17 Ağustos 2012 tarihinde Şemdinli'de görülmemiştir. Bugüne kadar sayısız defa gösterimde tutulan ihanet sahneleri, pervasız buluşmalar, küstah çıkışlar değişik ortam ve zeminlerde vuku bulmuştur. Başbakan Erdoğan'ın ?Demokrasiyi zehirliyorlar, açıkça hukuk sistemine meydan okuyorlar' dediği güruh, bu tip davranışları yeni sergilememiş, bu sakil ve aşağılık münasebetlerin içinde yeni bulunmamıştır. Nitekim BDP'lilerin terör örgütüyle ilişkileri, terör saldırılarını masum gören rezillikleri ve PKK militanlarını gerilla mertebesine çıkaran aklama girişimleri münferit olmadığı gibi, bu kapsamdaki sicilleri de zifiri karanlıktır.?

?HABUR'DAKİ AK PARTİ NE İSE, ŞEMDİNLİ'DEKİ BDP ODUR VE TIPATIP AYNIDIR?

Şemdinli'deki kucaklaşma manzaralarının, esas bakımından Habur terörist teslim törenlerinden hiçbir farkı olmadığını kaydeden Bahçeli, ?Habur'daki AK Parti ne ise, Şemdinli'deki BDP odur ve tıpatıp aynısıdır? dedi.

?Başbakan Erdoğan'ın, bunları unutmuşçasına Meclis'in gereğini yapacağına vurgu yapması düştüğü tenakuzun adeta ifşası ve ilanı olmuştur? diyen Bahçeli, Millet iradesini temsil eden milletvekillerinin taşıdıkları dokunulmazlık zırhının, onlara suç işleme konusunda paravan işlevi göremeyeceğini söyledi.

Devletin ülkesi ve milletiyle birlikte bölünmez bütünlüğüne, sahip olduğu egemenlik hakkına, hukuki varlığına, demokrasinin ruhuna ve insanlık değerlerine yönelmiş her yasa dışı eylem, mücadele ve hazımsızlıkların korunma altında tutulmaması gerektiğini ifade eden Bahçeli, ?Bu itibarla milletvekilliği dokunulmazlığının şiddet ve teröre destek verilmesi fiilini baz alarak yeni baştan yorumlanması ve tashih edilmesi gerekmektedir. BDP'li milletvekillerinin, dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili fezlekenin bir an önce sonuçlandırılması ve adaletin vicdanları rahatlatması büyük Türk milletinin en önemli beklentisidir. Gelişmeler, ülkemizde sürdürülen ve elebaşları belli olan tahrik kampanyasının bundan sonra daha da tırmanacağına işaret etmektedir. Bilhassa Milliyetçi-Ülkücü Hareket'in kavga ve gerginliklere dâhil edilebilmesi için işbirlikçi ve bölücü çevrelerin her yolu deneyeceği yaşanan olaylarla teyit edilmiştir. Kandil Dağı'ndan sürüler halinde şehirlere intikal eden teröristlerin, başta üniversiteler olmak üzere, her yerde çıbanbaşı olmaya ve eylem sahalarını genişletmeye ahlaksızca gayret edecekleri iyice netleşmiştir? diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber