Rektör böyle fişlemiş: Bizdendir, bizden değildir

Haber Giriş : 03 Kasım 2005 06:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

?İhaleye fesat karıştırmak'tan tutuklanan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'la ilgili yeni iddialar gündeme geliyor. Aşkın'ın evindeki kasadan çıkan fişleme listelerinin üniversite çalışanlarıyla sınırlı olmadığı anlaşıldı. Alınan bilgilere göre, kasada Van'ın dışında görev yapan memurlarla ilgili istihbarat kayıtlarına da rastlandı. Etnik kimliğe dayalı olarak hazırlanan fişlerde, ?bizdendir' ya da ?bizden değildir' şeklinde yer alan notlar dikkat çekti. Soruşturmayı yürüten görevliler, ?Kasadaki istihbarat notları bir rektörde bulunmaması gereken çalışmalardır.? diyor.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın evinde bulunan şifreli kasadan 300'ün üzerinde ?fişleme' dosyası çıkması öğretim üyelerini tedirgin etti. Aşkın hakkında Van Cumhuriyet Savcılığı tarafından ?görevi kötüye kullanmak, yanlış mal bildiriminde bulunmak, evrak üzerinde sahtekarlık yapmak, tarihi eser kaçakçılığı, çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, tehdit ve baskı ile ihaleye fesat karıştırmak ve hukuka aykırı kişisel veri elde etmek' olmak üzere toplam 6 ayrı suçlamayla dava açılmıştı. ?Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, tehdit ve baskı ile ihaleye fesat karıştırmak'tan tutuklanan Aşkın hakkındaki ilk dava ?tarihi eser kaçakçılığı' iddiasıyla açılmıştı. Cumhuriyet savcılığı ?evrak üzerinde sahtekarlık yapmak' gerekçesiyle açılan davayı ise görevsizlik kararı vererek YÖK'e göndermişti.

Sabah gazetesinin haberine göre, Aşkın'ın fişleme yöntemlerinde öğretim üyelerinin isimlerinin yanında ?Nakşibendi, Milli Görüşçü, Nurcu ve Dergahla irtibatlı' gibi ifadeler yer alıyor. 15 Temmuz'da Aşkın'ın YYÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'ne yapılan baskında bir odada şifreli kasa ele geçirilmişti. Aşkın'ın şifresini vermediği için savcılık talimatıyla açtırılan çelik kasada 300 üniversite personeli ve öğretim üyesi hakkında istihbari bilgiler bulunmuştu. Öğretim üyelerinin isimlerinin yanında, ?R.D. (Radikal Dinci), Milli Görüşçü, Nurcu...' gibi ifadelerin kullanıldığı fişleme dosyalarında kişilerin dini ve siyasi görüşleri ile özel hayatı ve arkadaş çevresi hakkında da bilgiler yer alıyor. Bir öğretim üyesinin isminin yanında, ?Her ne kadar eşinin başı açık olsa da, birlikte gezdiği arkadaş çevresi namazını kılıyor. Namazlarını düzenli kılmaz; ancak cemaatlerle bağlantısı var." gibi ifadeler yer alıyor. Dosyalar, şu ana kadar akademik dünyada yapılıp gün ışığına çıkan en detaylı ?fişleme' çalışması sayılıyor. 1999 yılından itibaren tutulduğu ve çeşitli aralıklarla güncelleştirildiği sanılan kayıtların Aşkın tarafından mı tutulduğu, yoksa istihbarat birimleri tarafından Rektör'ün bilgisi için mi hazırlandığı bilinmiyor.

Fişlenen öğretim üyeleri arasında üniversitenin eski rektörünün de ismi geçiyor. Eski rektörün isminin yanında, "Mısır El-Ezher Üniversitesi'nden alınan sahte diplomalı 40 kadar öğrenciyi İlahiyat Fakültesi'ne geçiş yaptırdı. Radikal akımların üniversitede kadrolaşması bunun zamanında oldu. Adıyaman Nakşibendi Menzil Dergahı ile irtibatlıdır." ifadesi yer alıyor. Eski bir dekan için, "Türban eylemine katıldı", "FP'den belediye başkan adayı oldu", "Dekan olduğu dönemde radikal görüşlülere kadro açtı" gibi çok ayrıntılı ve süreklilik arz eden istihbari bilgilerin yer aldığı fişleme dosyasını Rektör Aşkın'ın tek başına tutmasının zor olduğu belirtiliyor. Bu arada fişlenen öğretim üyeleri Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'ya tanık sıfatı ile ifade veriyor. Fişlenen öğretim üyelerinden K.G., Aşkın'ın 1998 yılından bu yana öğretim üyelerinin bir kısmının sicillerini kademeli olarak bozduğunu belirterek, sistemli olarak fişlendiğini savunuyor. Üniversitedeki baskılardan dolayı emekli olan YYÜ Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nurhan Akyüz, Aşkın'ın 1998 yılında göreve başlamasından sonra üniversitede başlayan hukuk dışı uygulamalara tepki gösterdikleri için fişleme dosyalarının hazırlandığını savunuyor. Sabah'ın haberinde yer alan mağdurlardan ?Nakşibendi? diye not tutulan Ziraat Fakültesi Bölüm başkanlarından Prof. Dr. Ş.İ. ise mağdur edildiğini kaydederek, fişlemeyle sicillerinin bozulduğunu vurguluyor. Eğitim Bir-Sen Van Şube Başkanı ve üniversite öğretim görevlisi Dr. Davut Okçu, fişlenen öğretim üyelerinin mahkemenin iddianamesinden sonra, Aşkın ve üniversite yönetimi hakkında tazminat davalarına hazırlandığını söyledi.

TCK'ya göre cezası 3 yıla kadar hapis

TCK'nın 135. maddesine göre, kişisel verilerin kaydedilmesi suç teşkil ediyor. Yasanın ikinci fıkrasında, ?Kişilerin siyasi, felsefi veya dinî görüşlerini, ırki kökenlerini, hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerini, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri, kişisel veri olarak kaydeden kimse, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.? deniyor. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, Aşkın'ın yargılanmasına izin verilmesi amacıyla dosyayı YÖK'e gönderdi. YÖK, yargılama izni verirse Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında dava açılacak, vermediği takdirde, dosyalarda adı geçen öğretim üyeleri kişisel olarak teker teker tazminat davası açabilecek.

Danıştay: Bilgi toplama kanunsuzluk

Danıştay 2. Dairesi, Milli İstihbarat Teşkilatı gibi birimlerin hazırladığı istihbari nitelikteki raporlarla kamu kurum ve kuruluşlarında görevden almayı veto etti. Diyarbakır'da, bir ilköğretim okulunda geçici müdür başyardımcısı olarak görev yapan öğretmen, ?görevi yürütmesinin uygun görülmediği' gerekçesiyle ?sınıf öğretmeni' olarak atandı. Yargıya taşınan atama ile ilgili Danıştay'ın kararında, ?Hiçbir somut olay ve sebebe dayanmaksızın, mahiyeti açıklanmayan ve hangi kurum tarafından yapıldığı belli olmayan tahkikatlara dayanarak ulaşılan bilgilerle idarecilik görevi yürütülmesinin sakıncalı olduğundan bahisle yapılan görevden alma işleminde hukuka uyarlık yoktur.' denildi.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber