Org. Büyükanıt: Yargıya gölge düşürmem

Haber Giriş : 15 Kasım 2005 10:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın, Şemdinli olayında arabada bulunan Astsubay Ali Kaya'yla ilgili sözleri yankı buldu.

Org. Büyükanıt'ın, Cumhurbaşkanı Sezer'in Kültür ve Sanat Ödülleri nedeniyle verdiği resepsiyonda, gazetecilerin sorusu üzerine, "Fotoğrafı basına yansıyan o astsubayı tanırım. İyi bir astsubaydır. Kürtçe bilir. Kuzey Irak'ta Çevik Operasyonu'nda yanımdaydı" biçimindeki sözleri, bazı siyasilerce ve bazı yayın organlarınca Şemdinli olayına karıştığı öne sürülen Astsubay Ali Kaya'yı koruduğu, bu sözlerinin savcıya işaret niteliğinde olduğu, hatta bu sözler üzerine serbest bırakıldığı şeklinde yorumlanmıştı.

Org. Büyükanıt'a dünkü görüşmemizde Astsubay Ali Kaya konusunu yeniden sordum. Sezer'in resepsiyonunda gazetecilere verdiği yanıtı yeniden anımsatan Org. Büyükanıt, şu karşılığı verdi:

'Sözüm eksik verildi'

"Benim söylediğim şuydu: O astsubayı tanırım. Benim emrimde çalıştı. İyi bir astsubaydır. Kürtçe bilir. Çevik Operasyonu'nda yanımdaydı. Suçlu mu, değil mi, soruşturmaya bakmak lazım. Söylediğim buydu. Evet, tekrar söylüyorum, bu astsubay benim emrimde çalıştı. Kuzey Irak'ta Çevik Operasyonu'nda yanımdaydı. Çok yararlılıkları oldu. Kürtçe bilir. Orada peşmergelerle irtibatımızı kuruyordu. Hakikaten çok iyi bir astsubaydır. Ancak, suç işlemiş mi, işlememiş mi, o soruşturma sonunda, yargı kararıyla belli olur. Eğer soruşturma sonucunda suçlu bulunursa ben ne diyebilirim? Sözlerimin bir bölümü öne çıkarıldı. İyi astsubaydır dediğim öne çıktı ama soruşturmayı beklemek lazım sözlerim geriye itildi ya da bazı gazetelerde hiç yer almadı."

'Bu, maksatlı bölmek'

Org. Büyükanıt, sözlerinin savcıyı etkilemeye dönük olduğu biçimindeki yorumların da yanlış veya maksatlı olduklarına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Sözlerim ortada. Soruşturmayı beklemek gerekir diye özellikle vurguladım. Bu tür yorumlar yanlış ve yersiz. Yargıya gölge düşürmek gibi bir niyetim olabilir mi? Bu düşünülebilir mi? Bu sözlerimin bir bölümünü alıp ona özel anlamlar yüklemek doğru mu? 'Abdestsizseniz namaz kılmayın' cümlesinden 'Abdestsizseniz sözcüğünü çıkarırsanız geriye namaz kılmayın kalır. Bu, cümleyi maksatlı bölmektir. Benim söylediklerimin tümüne bakıldığında söylediklerimin açık olduğu anlaşılır. Yargıya gölge düşürmek gibi bir amacım olamaz."

Çiçek: Soruşturuluyor

Adalet Bakanı Cemil Çiçek de, Astsubay Ali Kaya'nın serbest bırakılmasıyla ilgili sorumu şöyle yanıtladı:

"Bu tür yorumlar usul hukukunu bilmeyenlerce yapılıyor. Savcı iki günlük gözaltı süresinde elindeki delillere göre karar verir. Mevcut delilleri değerlendirir, tutuklar veya bırakır. Tutuklamayı gerektirecek bir delil yoksa tutuklamaz. Bir kişinin serbest bırakılması beraat ettiği anlamına gelmeyeceği gibi tutuklanması da suçlu olduğu anlamına gelmez. Savcı tutuklamadığı kişilerle ilgili olarak da soruşturmayı sürdürür. Yeni delillere ulaşırsa ve bu deliller tutuklamayı gerektiriyorsa yine tutuklar. Bu bakımdan astsubay soruşturma dışı kalmış değildir. Soruşturma sürüyor."

'İntihar inceleniyor'

Çiçek, Van 100. Yıl Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı'nın intiharıyla ilgili olarak Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nce inceleme başlatıldığını belirterek, uzun süre tutuklu olmasına karşın mahkemeye çıkarılmaması yönündeki eleştirilere şu yanıtı verdi :

"Bu da yine usul hukukunun bilinmeyişinden kaynaklanan yorumlar. Bizim usul kanunumuza göre bir kişi tutuklanırsa, her ay otomatik olarak tutukluluk hali gözden geçirilir. Ben Enver Arpalı'yla ilgili bilgi aldım. Arpalı, 11 Temmuz 2005'te tutuklanmış. Sonra, 10 Ağustos'ta, 9 Eylül'de, 10 Ekim'de ve son olarak 9 Kasım'da tutukluluk durumu hâkim tarafından otomatik değerlendirilmiş. Bu otomatik yapılan değerlendirme. Kendisi ve avukatı da ayrıca 6 defa itiraz yoluyla başvurmuşlar ve tutukluluk halinin kaldırılmasını istemişler. Onlar da reddedilmiş.

Yani 10 kez tutukluluk hali gözden geçirilmiş ama hâkimler tutukluluğun devamına karar vermişler. Bu karar da delillere göre verilir. Demek ki, hâkim tutukluluk halini gerektiren sebebin veya sebeplerin ortadan kalkmadığına hükmetmiş. Yoksa tutuklandıktan sonra 4-5 ay hâkim kimse, ilgilenmemiş, tutukluluk hali gözden geçirilmemiş değil."

'Tutukluluk istisnadır'

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok ise Van'daki olayları şöyle değerlendirdi:

"Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. maddesi açık. Tutuksuz yargılama esastır. Tutukluluk istisnadır. Tutukluluk için çok önemli gerekçeler ve deliller gerekir. Rektör Yücel Aşkın'ın da Enver Arpalı'nın da avukatları tutukluluk haline karşı itiraz yaptılar. Ama devamına karar verildi. Bu kararların çok önemli gerekçelere ve delillere dayanıp dayanmadığını hep birlikte göreceğiz. Ama yaşananlar görülmemiş bir skandal niteliğinde.

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber