Tüzmen: İşsizliğin sebebi YTL
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türk Lirası'nın aşırı değerli olduğunu ifade ederken, bunun işsizliği tetikleyen esas neden olduğunu söyledi.
Bakan Tüzmen, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde Dünya Gazetesi tarafından düzenlenen ''İhracatın Sürdürülebilirliği'' konulu toplantıya katıldı.
Toplantıda, bakan olarak görevde bulunduğu dönemde yapılan çalışmaları ve dış ticarette gelinen noktayı anlatan Tüzmen, 2008 yılında, 2010 yılı için koydukları 100 milyar dolarlık ihracat hedefini yakalayabileceklerini belirtti.
Tarihte ilk defa dünya ticaret hacminden yüzde 1'lik pay alındığını kaydeden Tüzmen, ''bu, eskiden bindelik oranlarda gerçekleşiyordu. Biz biri bulduk, şimdi yanına rakamları ilave edeceğiz. Eskiden sıfır vardı, yanına ne koysak hiçbir anlam ifade etmiyordu'' dedi.
Bakanlığı döneminde yürütülen ''Turquality Projesi'', ''Komşu Ülkelerle Dış Ticareti Geliştirme Stratejisi'', ''İpek Yolu Fuar Treni'' ve ''Eximbank kaynakları'' hakkında bilgi veren Tüzmen, sanayicilerin sorularını yanıtladı.
Bakan Tüzmen, bir sanayicinin Türk Lirası'nın değeri ile ilgili sorusu üzerine, Türk Lirası'nın son 3 yılda yüzde 45 oranında değer kazandığını, bu nedenle ithalatın artması yönünde baskı oluştuğunu ifade etti. 2,5 yıl önce bu konuda uyarıda bulunduğunu, ancak o dönemde iş dünyasını yanında göremediğini belirten Tüzmen, bugün itibarıyla herkesin aynı şeyi konuşur hale geldiğini söyledi.
TÜRK LİRASI'NIN DEĞERİ
Türk Lirası'nın değerli yapısının ara malı ithalatını arttırdığını kaydeden Tüzmen, şöyle konuştu:
''Yapılan akademik bir çalışmaya göre, TL'nin her yüzde 10 değer kazanması, ithalatı yüzde 5 oranında arttırmaktadır. Şu anda işsizliği tetikleyen esas neden, TL'nin aşırı değerli olmasıdır. İşsizliğin azalması için kendi ara malı üretiminizin çoğalması lazım. Ama yerli para biriminin bu kadar değerli olduğu, başka ülkelerin para birimlerini bu kadar aşağı düşürdüğü bir dönemde, net ithalatçı konumuna gelirsiniz. TL'nin değerli yapısı ithalatta büyük bir patlamaya yol açtı. Bu da, cari işlemler açığını tetiklemiştir. Eğer kur 2.5 yıl önce söylediğim dönemde 1,600'de tutulsaydı Türkiye 2005'te 75 milyar dolar ihracat, 80 milyar dolar ithalat yapacaktı, 5 milyar dolar dış ticaret açığı olacaktı. Hedefimiz, ilk defa cari işlemler fazlası vermekti. Ama bu yıl 40 milyar doları aşan açık vereceğiz.'' Bakan Tüzmen, buna rağmen rakamların endişe verici olmadığını, dış ticaret açığının toplam dış ticarete oranının kaygı verici boyutta bulunmadığını ifade etti.
''TÜRKİYE ARTIK, BİR DIŞ TİCARET ÜLKESİ''
Tüzmen Türkiye'nin artık bir dış ticaret ülkesi olduğuna vurgu yaparken, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Dış ticaret açığının toplam dış ticarete oranı, yüzde 22-24 seviyesinde. Bu rahatlıkla çevirebileceğimiz bir açıktır. Eskiden olsa petrol fiyatlarının bu artışında ekonomimiz ayakta kalabilir miydi? Dış ticaretimiz bu kadar büyük olmasaydı, son 3 senede dış ticaret 2 kat artmasaydı, biz bu petrol fiyatının altında kalırdık. Petrol ithalatına harcanan para toplam ithalatın yüzde 10'unun altında. Daha iyisini yapabilirdik. Bize ders oldu, bundan sonrasına devam edeceğiz.''
Bakan Tüzmen, bir sanayicinin ''kur konusunda hükümetin herhangi bir tedbir almadığını'' söylemesi üzerine, girdi maliyetlerini düşürmek için bir çalışma yapıldığını, önümüzdeki dönemde bu maliyetlerin azalacağını ifade etti.
Bakan Tüzmen, kurulması planlanan ithalatçı birliklerinin, ihracatçı birlikleriyle birlikte değerlendirilerek, dış ticaret birliklerine çevrilmesi konusunda çalışmaların sürdüğünü bildirdi. Bakan Tüzmen, tüm dış ticaret verilerinin günlük olarak takip edilmesini amaçlayan bu çalışmayla, ihracatçının karşısına ''yeni bir güç odağı ve bürokratik mekanizma çıkarmayacaklarını'' kaydetti. Bakan Tüzmen, Serbest Bölgeler Tesis Geliştirme Fonu için kesilen binde 5'lik kesintinin kaldırılarak, bu oranın Gelirler ve Kurumlar Vergisi'nden mahsup edileceğini de söyledi.
Bakan Tüzmen daha sonra, Löher Asansör ve Yürüyen Merdiven Fabrikası'nı ziyaret ederek, ihraç edilen ilk yürüyen merdiven törenine katıldı.