Başörtüsüne 'siyasi simge' diyen üniversite, parti rozetine ses çıkarmıyor

Haber Giriş : 29 Kasım 2005 08:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başörtüsü ?siyasal simge' olduğu gerekçesiyle üniversitelerde yasaklanırken, parti rozeti aynı kapsama alınmıyor.

Liberal Demokrat Parti (LDP) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kürşat Çetingöz (22) İstanbul Üniversitesi'nde derslere siyasal kimliği ile birlikte giriyor. Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi olan Çetingöz, ?Bugüne kadar yakamda LDP rozeti olduğu için hiçbir engelle karşılaşmadım.? diyor. Hatta kulağındaki küpeyi göstererek, ?Bunu da siyasal simge olarak takıyorum. Bana göre, özgürlükleri, dolayısıyla ideolojim olan liberalizmi temsil ediyor. Tamamen bu amaçla takıyorum ve okula böyle gidiyorum.? ifadelerini kullanıyor.

Başörtülü kızların üniversiteye alınmamasını ?Çok aşağılayıcı bir durum.' diye değerlendiren Çetingöz, ?Siyasi sembolmüş! Ben rozetle giriyorum okula, bundan daha büyük siyasi simge mi olur?? sorusunu yöneltiyor. Bunun dışında derslerde siyasi propaganda yaptığını da anlatıyor. Küreselleşmenin tartışıldığı bir derste yaptığı konuşmaya, bir sınıf arkadaşı ?Burada bir siyasi düşüncenin propagandası yapılıyor.? diyerek itiraz etmiş. Hocanın itiraza verdiği cevap ise ?Burası siyasal bilgiler fakültesi.? şeklinde olmuş.

Baban genel başkan mı?

1983 doğumlu Genel Başkan Yardımcısı, siyasetle 5 yaşında tanışmış. 1989 yerel seçimlerinde eniştesinin belediye başkan adaylığına destek vermek amacıyla bir kahvehanede sandalye üzerine çıkarak nutuk atmış! Bir subay oğlu olan Çetingöz, liberalliğini ise ortaokul yıllarını geçirdiği Diyarbakır'ın sosyal şartlarına bağlıyor: ?Terörün en yoğun hissedildiği yıllarda okul arkadaşlarım ve komşularımıza bakıp sorunun nerede olduğunu düşünmeye başladım. Sonuçta bazı kültürel hakların verilmesi gerektiğine kanaat getirdim. Ortaokul sonunda ideolojileri araştırırken görüşlerimin liberal düşünce ile örtüştüğünü fark ettim. 5 yıl önce üniversite hazırlık döneminde aileme ?Halı saha maçına gidiyorum' diyerek LDP faaliyetlerine katılmaya başladım. Üniversiteyi kazanınca partinin gençlik kollarında görev aldım. Geçen yıl gençlik kolları başkanı olunca partiye resmen üye oldum. Haziran 2005'te de genel başkan yardımcılığına getirildim. Türk siyasi hayatının en genç genel başkan yardımcısı olduğumu düşünüyorum.? Kendisiyle tanışanların genel başkan yardımcısı olduğuna inanamadığını anlatan Çetingöz, en çok ?Baban genel başkan mı?? ya da ?Baban ne iş yapıyor?? sorularıyla karşılaşıyormuş.

Mustafa Kürşat Çetingöz, Siyasi Partiler Yasası'na da tepkili. ?Genel başkan yardımcısı olabiliyorum; ama milletvekili olamıyorum. Çünkü yaşım tutmuyor (seçilme yaşı 30). Askere alınıyorum, iş kurduğumda vergi ödüyorum; fakat milletvekili olamıyorum.? diye konuşuyor. Gençlere bakış açısındaki çarpıklığı anlatmak için Başbakan Tayyip Erdoğan ve Devlet Bakanı Ali Babacan örneklerini veriyor. 3 Kasım seçimlerinin ardından kapatılan Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın Erdoğan'ı ?çoluk çocuk' diyerek küçümsediğini, Bakan Babacan'a da ?Bebecan' lakabı taktığını hatırlatıyor.

Çetingöz, gençlik kollarının partiler tarafından ucuz işgücü olarak görüldüğünü düşünüyor. Avrupa'daki genç siyasetçilerle Türkiye'dekileri karşılaştırmak için şu hatırasını paylaşıyor: ?Hollandalı genç liberallerle AK Parti il başkanlığını ziyaret ettik. İl Başkanı salona girdiğinde herkes ayağa kalktı. Hollandalılar gülerek, ?Bizde böyle bir şey olmaz' dediler.?

Emin Şirin, LDP'nin en büyük hatası

Mustafa Kürşat Çetingöz, eski genel başkanı Emin Şirin'e de sert eleştiriler yöneltiyor. Bugün Anavatan Partisi milletvekili olan Şirin için, ?LDP'nin en büyük hatası.? ifadesini kullanan Çetingöz'e göre Şirin, partinin imajına çok büyük darbe vurdu. Şirin'in kayıtlara genel başkan olarak girmesinden bile büyük zarar gördüklerini anlatan Çetingöz, şöyle devam ediyor: ?Neyse ki fazla kalmadı, kendisinden kurtulduk. Birçok partili o ayrıldığında ?oh be' demişti. Bu arada istifa ettiğini söylemişti; ama bu doğru değil. Kovulmuştu.?

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber