Türk Eğitim-sen ısrarlı: Niçin Atatürk'le ilgili soru sorulmadı?
Türk Eğitim-Sen dün sitemizde yer alan 'Hassas Konular' Üzerinden Siyaset Yapmayı Ne Zaman Bırakacağız? başlıklı haber için bir açıklama göndermiştir. Açıklamayı aynen yayımlıyoruz.
HASSAS KONULARI HAFİFE ALMAYI NE ZAMAN BIRAKACAĞIZ?
"Milli Eğitim Bakanlığından Kariyer Basamakları Sınavında Skandal" başlıklı açıklamamız medyada geniş yer bulmuştur. Söz konusu açıklamada Öğretmenlere yapılan bir sınavda Atatürk ile ilgili
hiçbir sorunun bulunmadığını belirtmiş ve bunun sebeplerini sorgulamış, Milli Eğitim Bakanlığına sorular yöneltmiştik.
Bu konuda Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik adına açıklama yapan Personel Genel Müdürü Remzi Kaya, "Sorumluluğun tamamen ÖSYM'de olduğunu" bildirmiştir. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan
ise; "Sınavda hangi konularda test olacağı Milli Eğitim Bakanlığı'nca çıkarılan yönetmelikte vardı" demiştir.
Böylece karşılıklı paslaşmalarla hiç kimse sorumluluğu üzerine almamaktadır.
Kariyer Basamakları Sınavı ile ilgili çıkartılan yönetmeliğin Ekinde (Ek-2), sınavda sorulacak soruların konu başlığı bulunmaktadır. Genel kültür konu başlığı altında; "Atatürk ilkeleri ve inkılap
tarihi" ve "Türkiye Cumhuriyeti tarihi" konuları bulunmaktadır. Ama bu konulara ilişkin sorular, sınavda sorulan 180 soru arasında ne hikmetse maalesef yoktu.
Olay, mantık ve insaf ölçüleri içerisinde değerlendirildiğinde şu sonuç ortaya çıkmaktadır;
MEB olarak bir sınav yapıyorsunuz ve bu sınav için ÖSYM den hizmet satın alıyorsunuz. Aldığınız hizmetin niteliği, içeriği ve şekli tamamen MEB olarak sizin inisiyatifinizde olmalıdır. Çünkü parayı veren
sizsiniz, hizmeti satan ÖSYM dir. Üstelik sınav yapılmadan daha önce, soruların Milli Eğitim Bakanlığına ÖSYM tarafından verildiği, Bakanlık tarafından incelemeden geçirildiği de bilinmektedir. Hal böyle
iken, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, ÖSYM'nin bu sınavı sanki Yunanistan Milli Eğitim Bakanlığına hazırlamış olduğu gibi sorumluluk kabul etmeyip, topu taca atmak, mantıklı olmadığı gibi etik de değildir.
Bu arada bir internet sitesi, "Sınavda neden Atatürk'le ilgili sorular yoktu?" diye sormamızı "Hassas konular üzerinde siyaset yapmak" olarak anons ederek bundan ne zaman vazgeçileceğini sorgulamıştır.
İnsaf ölçülerine sığmadığını düşündüğümüz bu yaklaşıma karşı biz de diyoruz ki; "Hassas konuları hafife almayı ne zaman bırakacağız?" Asıl siyaset Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, istiklalimizin mimarı Atatürk'ü eğitimcilere unutturmaya çalışan zihniyetin elini rahatlatacak açıklamalar yayınlamaktır. Bu şekilde hassas konuları hafife alarak, bazı siyasetçilerin namı hesabına, siyasete alet olunması hoş değildir.
Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi