TOKİ Başkan Vekili: YDK'nın raporu gerçekten uzak bulundu
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkan Vekili Erdoğan Bayraktar, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) Emlak GYO'nun hasılat paylaşımı ihaleleri ile ilgili değerlendirmelerini,
''hayalci, gerçekten uzak, varsayımlara dayalı'' bulduğunu söyledi.
Bayraktar, ''Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) A.Ş'nin bazı hasılat paylaşımı ihalelerinde devletin zarar ettiği'' tespitinin yer aldığı Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) 2003 yılı
raporuna istinaden gazetelerde yer alan haberler üzerine, basın toplantısı düzenledi.
Sabah saatlerinde konu ile ilgili yazılı açıklama yapan Bayraktar, basın toplantısında, söz konusu rapor üzerine daha sonra yapılan incelemede bir zarar tespiti olmamasına, herhangi bir soruşturma açılmamasına,
Başbakanlık YDK'nın daha sonraki raporlarında bu eleştirilerden vazgeçmesine karşın, konunun sürekli gündeme getirilmesinin kendilerini üzdüğünü, ''dirençlerini kırdığını'' ifade etti.
Sermaye piyasası mevzuatına göre GYO'ların doğrudan inşaat faaliyeti yapamadığını hatırlatan Bayraktar, eleştiriye konu olan, arsalarının ekspertiz değeri 411 trilyon 715.7 milyar lira olarak belirlenen
7 projede, hasılat paylaşımı olarak Emlak GYO'ya 2 katrilyon 323 trilyon lira hasılat teklif geldiğini açıkladı. Piyasanın gelişmesi nedeniyle Emlak GYO'ya 1 katrilyon 229.1 trilyon lira hasılat geliri
beklendiğini, şimdiye kadar da 233.9 trilyon liralık bölümünün tahsil edildiğini bildiren Bayraktar, daha önce bu arsaların 150 trilyon lira bedel ile satılmak istendiğini, satılamadığını, ihalelerin 3-4
kez iptal edildiğini anlattı.
Önceden piyasa şartları kötü iken yüzde 25-30 hasılat paylaşımı ile ihale yapılırken, şimdi piyasaların açıldığını, yüzde 50'nin üzerinde teklifler geldiğini bildiren Bayraktar, ''25 trilyon liralık
arsaya 100 trilyon lira teklif geliyor'' dedi.
Başbakanlık YDK'nın raporunun, temenni mahiyetinde bir rapor olduğunu, bunun gereği için Başbakanlık Teftiş Kurulu'ndan incelenme istendiğini kaydeden TOKİ Başkanı Bayraktar, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
müfettişleri, Sermaye Piyasası Kurulu denetçilerinin incelemesi sonucunda Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan raporda ise Başbakanlık YDK'nın raporunun ''oportünist, hayale dayalı, gerçeklerden
uzak olduğu'' tespitine yer verildiğini ifade etti.
Bayraktar, şöyle konuştu:
''Raporda, (yolsuzluk vardır) denmiyor. (İnşaatı Emlak GY0 yapsaydı, konutları daha ucuza mal edilirdi, kar daha yüksek olurdu) deniyor. Oysa sermaye piyasası mevzuatı gereği GYO'lar doğrudan inşaat
yapamaz. Zaten daha sonra Başbakanlık YDK, 2004'e ilişkin raporunda, önceki eleştirilerinden, yanlış olduğunu görerek vazgeçmiş. Aynı dönemde Cumhurbaşkanlığı Yüksek Denetleme Kurulu da TOKİ'de inceleme
yapmış ve bu ihalelerle ilgili herhangi bir usulsüzlüğe rastlamamıştır. Ama neden olduğunu anlamadığımız bir şekilde, 2003 yılında yapılan ihaleye ilişkin 2004 yılında yazılan rapor sürekli haber yapılıyor.''
''DEVLET ÖNCEDEN ZARAR EDİYORDU''
Hasılat paylaşımı işlerinde, ruhsat altyapı, çevre düzenlemesi, her türlü yasal yükümlülüğün müteahhide ait olduğunu, bu tür sorunları çözmenin de güç olduğunu anlatan TOKİ Başkan Vekili Bayraktar, söz
konusu 7 ihalede, sadece 4 firmanın işe başlayabildiğini belirterek, ''Diğer firmalar hala ruhsat, plan sorunlarını çözemedi. Bu sorunları bizim çözmemiz mümkün değil. Çözmek için 20 bin eleman lazım''
dedi.
İstanbul'da , daha düşük oranlarla hasılat paylaşımı ile verildiği halde müteahhidin bitiremediği, bırakıp gittiği işler olduğunu da belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
''Halkalı'da, Kozyatağı'nda daha düşük oranlarla verilen ihalelerde müteahhitler işi tamamlayamadı, mahkemelik olduk. Şimdi arsalardan maksimum gelir sağlıyoruz. Biz TOKİ olarak devlet güvenilirliğini
ortaya koyuyoruz. Para ortak hesapta. Harcadıkça parayı veriyoruz. Hasılat paylaşımı projelerinden 2.7 gelir bekliyoruz. Piyasanın gelişmesi ile bu gelir 3 katrilyon liraya çıkabilir. Bu yöntem, devlet
güvencesini işin içine katarak arsalardan maksimum geliri elde etmektir. Bir çeşit özelleştirmedir. Bizim İstanbul'da defalarca ihale ettiğimiz halde satamadığımız, ekspertiz değerini düşürdüğümüz arsalar
var. Şimdi bu projeler, dünya çapında projeler oldu. Firma, konutları satamasa bile, bize taahhüt ettiği arsa bedelini vermek zorunda. Rapor sonuçlanmış, yolsuzluk, usulsüzlük tespiti yok. Yine de konu
sürekli gündeme getiriliyor.
Bahçeşehirde devletin yaptığı işlerden dolayı zarar ettiğini, metrekaresi 800 ila bin dolara mal edilen konutları 6-7 yılda satamadıklarını, Bilkent'te, Mavişehir'de yapılan konutlar da da aynı sorunların
yaşandığını ifade eden Erdoğan Bayraktar, ''Şimdi ilk defa devleti kar ettiriyoruz, yine de eleştiriliyoruz'' diye konuştu.
"MÜTEAHHİTLER PARA KAZANMAYA BAŞLADI''
TOKİ'nin şimdiye kadar yaptığı bin ihalenin hiçbirinde yolsuzluk tespit edilmediğini de ifade eden Bayraktar, şöyle devam etti:
''Bu ihaleleri aldıkları zaman, inanın bu müteahhitlerin bu işlerden batacağı söyleniyordu. Çok çok büyük müteahhitler, bu ihalelere girdiler. Ama kendi istedikleri düşük fiyatları kabul etmediğimiz için ihaleleri alamadılar. Daha küçük, daha çalışkan müteahhitler risk alarak bu işleri üstlendiler. Bu projelerde, yüzde 7 ile yüzde 20 arasında pazarlama riski var. Şimdi piyasalar düzeldi bu müteahhitler para kazanıyor. İlk zamanlarda hasılat paylaşımında yüzde 30'larda gelen teklifler şimdi yüzde 50'lere çıktı. Bir işin sonuçları ile irdelenmesi gerekiyor. 40 binden fazla dar gelirli için konut projesi yürütülüyor. Zengine 10, fakire 40 konut yapıyoruz. Bu tür haberler bizi üzüyor, direncimizi kırıyor, moralimizi bozuyor.''