Resmi nikahı olmayan dul eş maaş alamayacak

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Aralık 2005 12:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Danıştay, geçici köy korucusuyken teröristlerce öldürülen kişinin ?resmi nikahı olmayan eşi?ne dul aylığı bağlanması istemini kabul etmedi.

Geçici köy korucusu olarak görev yaparken teröristlerce öldürülen Hüseyin Altun'un ?resmi nikahı olmayan eşi?nin, dul aylığı bağlanması istemi Emekli Sandığı'nca reddedildi.

Reddedilme işleminin iptali istemiyle Ankara 7. İdare Mahkemesi'nde dava açıldı.

Yerel mahkeme, Arife Tekin'in, köy korucusu olarak görev yaparken öldürülen Hüseyin Altun ile Medeni Kanun hükümlerine uygun olarak yapılmış evliliği olmadığı, bu nedenle dul aylığı bağlanmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetti.

Davacı vekili, Arife Tekin'in, ?bu evlilikten 3 çocuğu bulunduğunu, çocukların Hüseyin Altun'un nüfusuna kaydedildiğini?, ?resmi nikahsız evliliklerin ülkenin gerçeği olduğunu? ifade ederek, mahkeme kararının bozulmasını istedi.

Temyiz istemini görüşen Danıştay 11. Dairesi, yerel mahkemenin kararının hukuk ve usule uygun olduğunu belirterek, temyiz istemini reddetti ve yerel mahkemenin kararını oybirliği ile onadı.

TETKİK HAKİMİNDEN AİHM KARARI HATIRLATMASI

Davanın tetkik hakimi, görüşünde, ölen Hüseyin Altun ile davacı Arife Tekin'in, ?tek eşli aile kurumu içinde, aile bağına bağlı olarak? yaşadıklarını belirtti.

?Dul eş Tekin?in, Altun'un nüfusuna kayıtlı çocukların anneleri olduğunu mahkeme kararıyla kanıtladığı vurgulanan görüşte, bu nedenlerle dul aylığı bağlanması için yapılan başvurunun reddinde mevzuata uyarlık görülmediği savunuldu.

Görüşte, İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme'nin, 8. maddesinde, ?Herkes özel hayatına, aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir? hükmüyle aile hayatının sözleşmeyle korunan temel bir hak olduğuna işaret edildi.

Görüşte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce verilen bir kararda, söz konusu 8. maddenin yorumunda, ?aile hayatının, kadın ve erkek arasındaki bağın ve ilişkinin istikrarına ve diğer yönleriyle evliliğe dayalı bir aileden ayırt edilmeme konularına vurgu yapıldığı ve bu koşulların bulunması halinde, korunması öngörülen bir hak olarak değerlendirildiği? kaydedildi.

Görüşte, bu nedenlerle yerel mahkemenin kararının bozulması gerektiği savunuldu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber