Van'da müthiş şüphe: Üniversite Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı öldürüldü mü?

Haber Giriş : 17 Aralık 2005 07:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ndeki ihale yolsuzluğu davası kapsamında Rektör Yücel Aşkın'la birlikte tutuklu bulunduğu sırada intihar ettiği açıklanan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı'nın öldürüldüğü kuşkusu büyüyor. Tüm olayların ayrıntısını en iyi bilen kişi olarak tanımlanan Arpalı'nın öldürüldüğü yönündeki şüphelerin aydınlatılması için Arpalı'nın kardeşleri dava açacak. Rektör Yücel Aşkın'ın yargılandığı davada fişlendikleri belirlenen öğretim üyelerinin avukatlarından Hüsnü Tuna'nın, "Arpalı öldürüldü" şeklinde konuşması kardeşlerin içindeki şüphenin daha da artmasına neden oldu. Dursun ve Temel Arpalı, Yeni Şafak'a çarpıcı açıklamalarda bulunurken, kardeşlerinin dindar olduğunu ve intihar edecek birisi olmadığını dile getirdiler.

ADLİ TIP RAPORU BEKLENİYOR

Dursun Arpalı Diyarbakır'dan gelen Adli Tıp Raporu'nun kendilerini ikna etmediğini, İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istediklerini söyledi. Birkaç gün içinde gelmesi beklenen rapor sonrasında mahkemeye gideceklerini belirten Dursun Arpalı, davayı büyük bir ihtimalle İstanbul Barosu'nun eski Başkanı Turgut Kazan'ın yürüteceğini söyledi. Avukat Kazan ve aile birlikte konuyu araştırarak davaya hazırlanıyor.

AJANDANIN SAYFALARI KAYIP

60 yaşındaki büyük kardeş Temel Arpalı, her hafta ziyaretine gittikleri kardeşlerini en son 29 Ekim'de gördüklerini belirtti. Temel Arpalı şöyle anlattı: "Bize devlet malı yemediğini anlatan 2 sayfa bir mektup verdi. Mektubu yazdığı sayfalar bir ajandadan koparılmıştı. Ajandayı da ölümünden sonra Adli Tıp Savcısı bize teslim etti. Ancak ailedeki mektuplarla ajandadaki sayfalar bir araya geldiğinde, ajandanın büyük bir kısmının alınmış olduğunu gördük."

Dursun Arpalı da eksik sayfaları Savcılık'tan istediklerini, ancak "yok" cevabı aldıklarını söyledi. Dursun Arpalı, "İp ve ipi kestiği bıçağı nasıl buldu? Aynı koğuşa konulduğu belirtilen insanların psikolojik durumu nedir? Neden rektörle aynı koğuşa konuldu? Ailesine teslim edilen ajandanın yarısı kimde?" gibi sorulara cevap aradıklarını kaydetti.

SON HAFTA GERGİNDİ

Eksik sayfaların Arpalı'nın sır ölümünü aydınlatacağı düşünülürken, kardeşler Enver Arpalı'nın son ziyarette çok gergin olduğunu ancak intihar edecek bir kişi olmadığını anlattı. Kardeşleri Arpalı'nın Ekim ayındaki son ziyarette sürekli "Koğuşun penceresi şu, koğuşun penceresi" diyerek elindeki kağıda kare şeklinde pencere çizimleri karaladığını söyledi.

HACCA GİDECEKTİK

Avukat Hüsnü Tuna'nın Enver Arpalı'nın cinayete kurban gittiği iddialarında dikkat çektiği noktalardan biri Arpalı'nın dindar biri olduğu bilgisi idi. Tuna, "Dindar bir aileden gelen biri olarak Enver Arpalı'nın en son seçenekte bile bu yolu tercih etmeyeceğine kanaatim var" derken, Temel Arpalı ağlamaklı gözlerle "Bu yıl 3 kardeş hacca gitmek üzere planlarımızı yaptık. Bir şirketten iş de aldık, kura ile değil de ticari vesile ile vize alıp gidecektik" dedi. Dursun ve Temel Arpalı, Kurban Bayramı'nda planladıkları gibi 3 kardeş olmasa da, 2 kardeş hacca gideceklerini anlattı.

ZANLA HAREKET ETMEYİZ

Arpalı kardeşler, kardeşlerinin öümünün araştırılması için açacakları davada olayın aydınlatılmasını hedeflediklerini, ancak zanla hareket etmeyeceklerini kaydetti. Kardeşler "Birinin yakasına kardeşimi öldürdün diye yapışırız ama Allah'a hesap veremeyiz. Ama öyle birini bulursak da yakasını kurtaramaz" dedi. Dursun Arpalı cezaevinde 4 aylık sürede yaptıkları görüşmelerde Enver Arpalı'nın sürekli ağladığını kaydederken, bir konuşmada Rektör hakkında, "İhmali var. Bütün başımıza gelenler ondan. Ama ben de yapmadığım birşeyi yaptım diyemem ki" dediğini kaydetti.

ENVER ARPALI'NIN SON SATIRLARI

Ağabey Temel Arpalı sohbetimiz esnasında cebinden katlanmış bir sayfa çıkardı. Sayfa Enver Arpalı'nın son görüşmede elden abisine verdiği mektup. Arpalı son satırlarında kardeşlerine şöyle yazdı: "..Benim en büyük üzüntüm hayatınıza verdiğim sıkıntıdır. İnşallah bir zaman dilimi içerisinde bunlar asgariye iner. Şuna çok iyi inanmanızı isterim ben menfaat karşılığı bir iş yapmadım. Devleti zarara uğratmadım. Hiç değilse bundan sonra bir arada olalım. Çocuklarımıza sahip çıkalım. Böylece bizi sevmeyenlere ders verelim. Annemin bütün isteği buydu, bizleri iyi ve bir arada görmek isterdi."

yenişafak

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber