CHP genel başkan yardımcısı istifa etti

Onanç'ın partiden de istifa edebileceği kaydedildi. Onanç'ın istifasında geçen hafta yaptığı 'CHP tabanının yüzde 65'inin AKP'nin çözüm sürecini desteklediği ve barış istediği' yönündeki açıklamalarının etkili olduğu kaydedildi. Onanç'ın bu sözlerinin hem tabanda hem de parti yönetiminde rahatsızlık yarattığı belirtildi.

Kılıçdaroğlu'nun da Onanç'a tepki gösterdiği, bazı genel başkan yardımcılarının ise 'böyle bir anketi biz niye görmedik' diyerek tepki gösterdiği öğrenildi. Çözüm sürecinin akil adamlarından Tarhan Erdem'e yakınlığıyla da bilinen Onanç'ın, gelen tepkiler nedeniyle dün akşam saatlerinde CHP lideriyle görüşerek istifasını sunduğu ve Kılıçdaroğlu'nun da istifayı kabul ettiği kaydedildi.

Onanç'ın istifasıyla boşalan Halkla İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı için Fikri Sağlar ya da Ercan Karakaş'ın adı geçerken, kulislerde her iki ismin de belediye başkanlığı adaylığını düşündüğü için bu görevi kabul etmeyebileceği konuşuluyor.

CHP'de isyancı 35 vekil çözüm için imzayı attı

Çözüm sürecine ilişkin süreç CHP'de tabandan başlayan bölünmeyi parti yönetimine taşıdı. Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin direnişine rağmen 35 vekil çözüm önergesine imza attı. Yönetim önergeyi durdurdu, medyaya kapılar kapatıldı.

Kürt Sorunu'nun çözümüne ilişkin süreç CHP'de tabandan başlayan bölünmeyi parti yönetimine taşıdı. Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin direnişine rağmen 35 vekil çözüm önergesine imza attı. Yönetim önergeyi durdurdu, medyaya kapılar kapatıldı. CHP parti tabanının yüzde 65'inin çözüm sürecine destek verdiğine ilişkin anketin sonuçlarının medyaya sızmasının ardından, ikinci kriz AK Parti'nin verdiği önergeyle gün yüzüne çıktı.

Önergeyi tekrar vereceğiz

Çözüm süreciyle ilgili CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu araştırma önergesi vermişti. Süreçle ilgili komisyon kurulması yönünde karar alan AK Parti yönetimi de CHP'nin bu önergesine imza atmış ve kendi önergesiyle birleştirilmesini talep etmişti. AK Parti milletvekillerinin imza atması üzerine CHP yönetimi, kurulacak komisyona üye vermemek için CHP milletvekillerinin imzalarını geri çektirmişti. Tanrıkulu da 9 Nisan 2013 tarihinde Meclis Genel Kurul Salonu'nda yaptığı konuşmada önergesinin kendi iradesi dışında birleştirildiğini belirterek, “Ben kendi önergemin arkasındayım, bugün imzamı çekiyorum ama bir saat sonra 24 imzayla değil 50 imzayla bir daha vereceğiz” ifadelerini kullanmıştı.

Parti grubunda bekliyor

Tanrıkulu araştırma önergesini 50 değil ancak 35 CHP milletvekilinin imzası ile önceki akşam CHP'nin Meclis Grubuna verdi. Önerge metninin geri çektirilen önerge metni ile aynı içerikte olduğu ancak eşit sayıda üye talebinin meclis içtüzüğüne aykırı olmadığı görüşünün de eklendiği öğrenildi. Önergenin grupta bekletildiği kaydedilirken, Meclis Başkanlığı'na verilip verilmemesi konusunda grup başkanvekilleri arasında görüş ayrılığı yaşandığı öğrenildi.

Kapalı Grupta 'sen ajansın' tartışması

CHP içinde son dönem görüş ayrılıkları partinin kapalı meclis grup toplantılarında da kavgaya yol açtı. Geçen haftaki toplantıda Sezgin Tanrıkulu'nu eleştiren Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz ise 'ABD ajanı, partiyi bölüyorsun' suçlamasında bulunmuştu. Olay MYK gündemine alınırken, Kılıçdaroğlu'nun Yımaz'a tepki gösterdiği ve gereğinin yapılmasını istediği, bunun üzerine grup başkanvekillerinin Yılmaz'ın görüşüne başvurduğu öğrenildi. Grup Başkanvekilleri Tanrıkulu'nun şehir dışında olması nedeniyle geçen hafta görüşüne başvuramadı.

İlk cepheleşme Güler ile başladı

CHP'de partinin ulusalcı olarak nitelendirilen milletvekilleri ile yenilikçi denilen vekilleri arasında bir başka ayrışma ise Birgül Ayman Güler'in, “Türk ulusu ile Kürt milliyetini eşit gördüremezsiniz” sözleriyle patlak vermişti. Güler'e en sert tepkiyi Sezgin Tanrıkulu verirken, burada ayrımcı, dışlayıcı hatta ırkçılığa çanak tutan bir yaklaşım söz konusu olduğunu savunmuştu. Güler'e tepki gösteren Adıyaman Milletvekili Salih Fırat da CHP'den istifa ederek Ak Parti'ye katılmıştı. Kılıçdaroğlu ile görüşen Güler ise bir uyarı almadığını, istifasını gerektirecek bir durumun olmadığını söylemişti.