Altın yükselir ama 1900'ü görmez

Akbank Baş Ekonomisti Fatma Melek, başta Avrupa olmak üzere İngiltere ve Japon merkez bankaları tarafından piyasalara enjekte edilecek likidite hacminin yüksek olduğuna dikkat çekerek, "Bu da değerli metallerdeki yükselişin devam etmesi demek. Ancak altının onsu 1900'lü seviyelere de çıkmaz" dedi

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 29 Nisan 2013 07:38, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00
Altın yükselir ama 1900'ü görmez

Geçtiğimiz haftalarda uluslararası piyasalarda son 30 yılın en büyük düşüşünü yaşayan ve onsu bin 300'lü dolarlara kadar gerileyen altın en son bin 460 dolara çıkarak toparlanma sinyali verdi. Bu toparlanmanın kalıcılığı konusunda ise uzmanların üzerinde hemfikir olduğu ortak bir tahmin yok. Bazıları artık 'altının devrinin bittiğini ve yeniden düşüşe geçeceğini öngörürken, farklı tezi savunanlar da var. Akbank Baş Ekonomisti Fatma Melek, altındaki yükselişin temel nedeninin küresel ölçekteki parasal genişlemelere bağlı olduğunun altını çizerek altındaki yükselişin devam etmesini bekliyor.

MELEK "Ancak 1.900 seviyelerine gitmesini beklemiyorum. Zira destekleyici politikaların gelişmiş ülkelerdeki güven ortamını, ekonomik görünümü bir miktar düzeltmesiyle farklı varlık sınıflarına, örneğin hisse senetlerine talep artacak" diyor.

TÜRKİYE % 4 BÜYÜYECEK

AVRUPA'da büyümenin negatif bölgede olmasının tahmin edildiğini dile getiren Akbank Baş Ekonomisti Fatma Melek, toparlanmanın yılın ikinci yarısında başlayacağı görüşünde. Melek, "Burada da varsayımlar global talebin toparlanarak euro bölgesi ihracatını desteklemesi ve Avrupa Merkez Bankası'nın destekleyici para politikasının iç talebi olumlu etkilemesi. Ayrıca finansal piyaslardaki iyileşmelerin de reel ekonomiye yansıması bekleniyor" görüşünü paylaştı.

TÜRKİYE için büyüme beklentisinin yüzde 4 civarında olduğunu ifade eden Melek, düşük faizlerin iç talep büyümesine katkıda bulunacağını söyledi. Melek, "Bu yıl ihracat ve iç talebin birlikte katkısını görebileceğiz. 2013 için belirsiz bir ortamda iç ve dış dengeleri gözeten bir büyüme hedefleniyor" dedi.

POLİTİK RİSKLER

TÜRKİYE ekonomisini bekleyen risklere de değinen Fatma Melek, "Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine ihracatımız arttı ama o bölgelerde politik riskler mevcut" diye konuştu.

SERMAYE STOKU BÜYÜYOR

AKBANK Baş Ekonomisti Melek, Türkiye'nin maliye politikası, bankacılık sektörü sağlam görünümü; hane halkı ve firmaların düşük borçluluğunun ekonomik açıdan en ajantajlı özellikler olduğunu vurgulayarak ekledi: "Bankacılık sektörünün iyi yönetilmesi, güçlü sermaye yapısı Türkiye'nin avantajlı olduğu yönler ve bunlar büyümeye destek olacak diye düşünüyorum. İş gücü görünümü açısından Türkiye avantajlı. 'Demografik fırsat penceresi'olarak tanımlanan çalışma çağındaki nufusun dolayısıyla iş gücü arzının artarak yüksek seviyeye ulaştığı bir döneme girdik. Sermaye stoku büyüyüyor."

KREDİLER UCUZLAR

MERKEZ Bankası'nın politika faizlerinde yaptığı son indirimin bire bir olmasa da fon maliyetlerini aşağı çekeceğini belirten Melek, "Ancak bankaların fonlamasının asıl kısmı mevduat kaynaklı. Burada da kredi ve dolayısıyla mevduat faizlerine baz teşkil eden koridorun üst sınırındaki değişim önemli. Olumlu etkisinin ilk çeyrekten itibaren görülmesi bekleniyor"dedi.

RESESYON RİSKİ

MELEK, Türk ekonomisi açısından risk oluşturabilecek bir diğer riskin ise Avrupa bölgesinde yaşanabilecek resesyon olduğunu dile getirdi. Melek, "Çünkü Avrupa ülkelerine yapılan ihracat toplam ihracatımızın yüzde 40'ını oluşturuyor" diye konuştu.

Gelişmiş ülkelerde ekonomi düzeldikçe borsaya talep artar

AKBANK Baş Ekonomisti Fatma Melek, altın fiyatlarının seyrine ilişkin ise şu yorumu yaptı: "Altındaki yükselişin temel nedeni küresel ölçekteki parasal genişlemeler. Özelikle Japonya merkez bankasının yeni tahvil alım programı ile küresel ölçekte önemli miktarda ilave likidite enjekte edilecek. İngiltere ve Avrupa Merkez Bankası'ndan daha güçlü destekleyici para politikalarının gelmesi olası . Bu şartlarda piyasaya enjekte edilecek ilave likiditenin hacmi yüksek olacak. Bu da değerli metallerdeki yükselişin temel nedeni. Dolayısıyla altında yükseliş devam eder. Ancak 1.900 seviyelerine gitmesini beklemiyorum. Zira destekleyici politikaların gelişmiş ülkelerdeki güven ortamını, ekonomik görünümü bir miktar düzeltmesiyle hisse senedi gibi farklı varlıklara talep de artacak."

Dövizde aşırı oynaklık olmaz

FATMA Melek, döviz fiyatlarının yıl sonuna kadar izleyeceği seyre ilişkin ise şu öngörülerde bulundu: "Merkez Bankası'nın bu konuda tavrı net; fiyat ve finansal istikrarına ilişkin riskleri kontrol etmek açısından döviz kurlarında aşırı oynaklıkları istemiyor. Bu her iki istikrarı da bozucu yönde etkileyen sermaye akımlarındaki oynaklıklar karşısında birden fazla politika aracı kullanarak (rezerv opsiyon mekanizması, faiz koridoru gibi) tedbirler alıyor. Global risk algısında çok ciddi bir bozulma olmadığı takdirde halihazırdaki mevcut seviyelerin devam etmesini bekliyorum."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber