Güler, Reyhanlı saldırısıyla ilgili TBMM'de bilgi verdi

İçişleri Bakanı Muammer Güler, TBMM Genel Kurulu'nda vekillere Reyhanlı'da meydana gelen bombalı saldırılar hakkında bilgi verdi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 14 Mayıs 2013 15:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Güler, Reyhanlı saldırısıyla ilgili TBMM'de bilgi verdi

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Reyhanlı'daki terör eyleminin, Türkiye'nin istikrarına karşı yapılan bir eylem olduğunu belirterek, ''Ülke olarak sorunlarımızı çözme iradesini ortaya koyduğumuz bu dönemde, eylemin zamanlaması da oldukça manidardır. Bu eylemi, ülkemizdeki gelişmeler ve bölgedeki duruşumuzla birlikte değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye'yi, Suriye'deki kanlı bataklığın içine çekme yönündeki her türlü provokasyon karşısında son derece dikkatli, hassas ve soğukkanlı olmak zorundayız' dedi.

Güler, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen bombalı saldırılarla ilgili olarak TBMM Genel Kurulu'na bilgi verdi. Güler, Reyhanlı'da belediye ve PTT binaları önünde daha önce park edilmiş bomba yüklü iki aracın infilak etmesi sonucu 51 kişinin hayatını kaybettiğini, 151 kişinin de yaralandığını, içlerinde Suriye vatandaşlarının da olduğunu hatırlattı. Olayda kullanılan iki aracın büyük miktarda fabrikasyon plastik patlayıcı etken maddesi olan RDX kullanılarak hazırlanan bombayla yüklü olan ve düzeneğin uzaktan kumandayla patlatılarak saldırının gerçekleştiğinin anlaşıldığını anlatan Güler, halen 12'si ağır, 40 vatandaşın tedavisinin devam ettiğini, ağır yaralıların büyük bölümünün hayati tehlikeyi atlattığını, 4'ünün yoğun bakımda olduğunu söyledi.

''İnsanlık dışı terör olayını şiddet ve nefretle kınıyorum'' diyen Güler, hayatini kaybeden 51 kişiden 43'ünün kimlik tespitinin tamamlandığını, bunlardan 38'inin Türk vatandaşı, 5'inin ise Suriyeli oyduğunu, diğer 8 kişinin kimlik tespit çalışmalarının sürdüğünü kaydetti.

Güler, olayın hemen ardından devletin tüm birimlerince olaya vaziyet edildiğini, insanların acil ihtiyaçlarının karşılanması için her türlü tedbirin alındığını belirtti. Hükümet'in Reyhanlı'nın yaralarını sarmaya ve saldırının izlerini tamir etmeye başladığına dikkati çeken Güler, dün yaşanan başka bir acı olayda F-16 savaş uçağının görev uçuşu sırasında düştüğünü, şehit hava pilot üsteğmen Hamza Gümüşsoy'un naaşına ulaşıldığını kaydetti.

Güler, Reyhanlı'daki olayın hemen ardından bir heyetle olay yerine derhal intikal ederek gelişmelerin yakından takip edildiğini belirterek, 24 saat esasına göre acil kriz merkezleri oluşturulduğunu, zanlıların kaçma ihtimaline karşı sınır kapıları kapatılarak teyakkuza geçirildiğini, araç giriş çıkışlarının kontrol altına alındığını anlattı. Barınma merkezlerinde misafir edilen Suriyelilere yönelik olumsuzluk yaşanmaması için gerekli güvenlik önlemlerinin alındığını anlatan Güler, ilçede yaşayan Suriyeliler'den talepleri üzerine 700 kişinin Adıyaman, Nizip ve Akçakale barınma merkezlerine nakledildiğini söyledi.

Reyhanlı'da olay günü itibarıyla il merkezi, çevre ilçelerden ve civar illerden 2 bine yakın güvenlik görevlisinin takviye kuvvet olarak görevlendirildiğine işaret eden Güler, ''Meydana gelebilecek istenmeyen olayların önlenmesi. Provokasyonlara meydan verilmemesi için STK ve kanaat önderleriyle görüşmeler yapılmıştır. Provokasyonlara alet olmayan Reyhanlı ve Hataylı hemşehrilerimize örnek teşkil eden bu sağduyulu davranışları dolayasıyla şükranlarımı sunuyorum. Siyasi partilerimizin genel başkanlarına, grup başkanvekillerine, milletvekillerine, bölgeye giderek halkımızın acısını paylaştıkları için teşekkürlerimi ifade ediyorum'' dedi.

-''Zararları bütünüyle karşılanacaktır''-

Olay anından itibaren AFAD tarından 22 ambulans, iki ulusal medikal kurtarma ekibi, üç uçak ambulans görevlendirildiğini anlatan Güler, 452 işyeri, 62 araç, 11 kamu binası ve 293 konutun hasar gördüğünü bildirdi.

Güler, şunları söyledi:

''Çalışmalar tamamlandıktan sonra vatandaşlarımızın her türlü maddi zararları, en kısa sürede ve tümüyle karşılanacaktır. Yaralılarının tedavi giderleri ile evleri, işyerleri, araçlarıyla ilgili zararları da bütünüyle karşılanacaktır. Başbakanlık tarafından acil ihtiyaçların karşılanması için 1,5 milyon lira Hatay Valiliği emrine gönderilmiştir. Bununla acil ihtiyaçlar için gönderilmiştir, diğer zararlar bunun dışındadır. Ayrıca, hayatını kaybedenlerin yakınları ile sakatlanan ve yaralanan vatandaşlarımıza tazminat ödenecektir, yaşamını yitirenlerin mirasçılarına maaş bağlanacaktır. Zarara uğrayan esnafımızın sigorta ve vergi ödemelerinin ertelenmesi için Başbakanlığımızca gerekli talimat verilmiştir. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki devletimiz her türlü zararı karşılamaya muktedirdir ve bunu da en kısa zamanda gerçekleştirecektir.''

Türkiye'nin, Suriye'de yaşanan iç çatışmalar nedeniyle Suriyeli sığınmacılara kapısını açtığını ve onlara her türlü insani yardımı yaptığını hatırlatan Güler, 8 ilde 17 barınma merkezinde kendilerine geçici korunma sağlandığını, 200 bin kişiye barınmanın yanında diğer ihtiyaçları için her türlü imkanın sağlandığını söyledi.

Güler, AFAD'ın, Suriye'nin kuzeyinde yoğunlaşan şiddet olaylarının insani yardım ulaştırılmasında bazı güçlüklere neden olmasından dolayı insani yardım ulaşmasına güçlük nedeniyle uluslararası hukuka uygun olarak sınırın sıfır noktasında kurulan 8 yardım kabul merkezinde insani yardımı koordine ettiğini, Türk Kızılay'ının da temel ihtiyaç ve sağlık malzemesi yardımını sürdürdüğünü, bugüne kadar ilgili valiliklerin emrine 900 milyon liradan fazla acil yardım ödeneği gönderildiğini anlattı.

-''Saldırının arkasındaki güçler ve taşeronlar büyük oranda deşifre edilmiştir''-

Güler, 'Reyhanlı'daki bu insanlık dışı olayın amacı, hedefi ve yöneldiği insanlar itibarıyla ülkemizin huzur ortamına darbe vurmak, çözüm sürecine provoke etmek, insanları karşı karşıya getirmek ve bölge insanini tahrik etmektir. Amaç budur. Reyhanlı'daki terör eylemi, Türkiye'nin istikrarına karşı yapılan bir eylemdir. Ülke olarak sorunlarımızı çözme iradesini ortaya koyduğumuz bu dönemde eylemin zamanlaması da oldukça manidardır. Bu eylemi, ülkemizdeki gelişmeler ve bölgedeki duruşumuzla birlikte değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye'yi, Suriye'deki kanlı bataklığın içine çekme yönündeki her türlü provokasyon karşısında son derece dikkatli, hassas ve soğukkanlı olmak zorundayız'' diye konuştu.

Büyük devletin hadiseler karşısında soğukkanlılığını koruyabilen, aklıselimle düşünebilen ve hareket edebilen devlet olduğuna işaret eden Güler, şöyle konuştu:

''Suriye'deki bu kanlı sürecin başladığı andan itibaren sınır ilçelerimize yönelik ihlallerle, Cilvegözü sınır kapısındaki saldırı ve diğer bazı provokasyonlarla adeta Türkiye'nin sabrı test edilmekte, kirli bir senaryonun içine çekilmek istenmektedir. Özellikle Hatay'da bir takım hassasiyetleri tahrik etmek suretiyle kaos oluşturmak ve fitne çıkarılmak istenilmektedir. Biz en başından itibaren bu tür girişimler karşısında çok dikkatli ve soğukkanlı olduk. Bundan sonra da bunu güçlü şekilde muhafaza edeceğiz. Sosyal medyada bilgi kirliliğine yol açan durum ve değerlendirmeler konusunda herkesi sorumlu davranmaya davet ediyorum.

Bu terör olayı Suriye rejimi ve Suriye'deki istihbarat örgütüyle doğrudan irtibatlı olduğunu düşündüğümüz, bildiğimiz bir terör örgütü tarafından yapılmıştır. Saldırıda yer alanların da yardım ve yataklık yapanların da Türkiye vatandaşı oldukları tespit edilmiş, bu suretle saldırının arkasındaki güçler ve kullanılan taşeronlar büyük oranda deşifre edilmiştir. Güvenlik güçlerimiz ve istihbarat birimlerimiz, olayı bütün boyutlarıyla aydınlatmak, bütün asli failleri yakalamak, benzeri saldırıları engellemek için çalışmaktadır. Olayın öncesinde herhangi bir ihmali davranışın bulunup bulunmadığını, hangi tedbirlerin alındığının tespiti için Başbakanımızın talimatıyla Başbakanlık ve Mülkiye Teftiş Kurulları geniş bir araştırma yapacaktır. Bu saldırıyı çok dikkatli analiz etmek ve arkasındaki gizli niyetleri iyi okumak durumundayız.

Olayın Suriyeli muhalifler ya da sığınmacılarla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Olay sonrasında gecikmeksizin güvenlik ve istihbarat birimlerimizin yürüttüğü çalışmalar sonucunda eylemi düzenleyen şahıslara yardım ve yataklık yapan 13 kişi gözaltına alınmıştır. Bunlardan bazıları keşif yapan, bazıları ise araçları saklayan, suçluları belirli yerlere getirip götüren kişilerdir. Biz eldeki bilgi ve ifadeler doğrultusunda menfur terör olayının faillerini biliyoruz. Eylemi organize eden 4 şahısla birlikte, bunlara yardım ve yataklık yapan 2 kişi olmak üzere 6 şahsın en kısa sürede yakalanması için yoğun çalışma yürütülmektedir. Cilvcegözü'nde benzer patlama olmuş, failleri kısa sürüdü yakalanmıştı. Reyhanlı olayının faillerini de en kısa sürede yakalayacağımızı biliyoruz.''

-''Ses getirici eylem ihbarı...''-

Güler, 8 Mayıs 2013'te Hatay Emniyet Müdürlüğü'nden ''ses getirici bombalı eylem yapılacağı'' ihbarının alındığını belirterek, bunun üzerine 9 Mayıs'ta güvenlik birimlerine gereği için talimat verildiğini ve tüm ilgili kurumların bilgilendirildiğini söyledi. Güler, ''Alınan istihbari bilgiler, doğrudan Reyhanlı ilçesine yönelik tehdidi işaret etmemekte, bölgenin ve yurdun bazı yerlerine yönelik eylem hazırlıklarını kapsamaktadır. Bu nedenle de Hatay ili ile birlikte birçok yerde önleyici tedbirler aldırılmıştır ama trafiğe hiçbir şekilde çıkmayan, depoda korunan araçların kısa sürede olay yerine getirilerek gerçekleştirildiğini anlaşılmıştır'' diye konuştu.

İçişleri Bakanı Muammer Güler, ''Bugüne kadar Hatay ili dahil olmak üzere birçok ses getirici terör eylemi, yapılan istihbarı çalışmalar neticesinde daha gerçekleştirilmeye fırsat verilmeden engellenmiş ve bu saldırıya benzer bir çok teşebbüs akamete uğratılmıştır. Bunu başaran da güvenlik güçleridir'' dedi.

Güler, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen bombalı saldırılarla ilgili olarak TBMM Genel Kurulu'na bilgi verdi.

Bugüne kadar Hatay ili de dahil olmak üzere birçok ses getirici terör eyleminin, yapılan istihbarı çalışmalar neticesinde, daha gerçekleştirilmeye fırsat verilmeden engellendiğini ve Reyhanlı'daki saldırıya benzer bir çok teşebbüsün akamete uğratıldığını ifade eden Güler, ''Bunu başaran da güvenlik güçleridir. Bunların birçoğundan ilgili makamlar dışında haberdar olunmaması, tabiidir ve işin doğası da bunu gerektirmektedir'' diye konuştu.

Suriye'deki meselenin sadece AK Parti'nin ve hükümetin değil, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve milletinin meselesi olarak anlamak gerektiğini kaydeden Güler, ''Reyhanlı'da alçakça katledilen masum insanlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarıdır, aziz milletimizin mensuplarıdır. Bugün 76 milyon bir bütün olarak bu büyük acıyı paylaşmak, saldırılara birlikte göğüs germek, tüm dünyaya birlik içinde olduğumuzu göstermek ve ortak tepki vermek zorundayız'' dedi.

Bu tür saldırıların amacının, en başta milletin fertleri arasına fitne sokmak, nifak oluşturmak olduğuna işaret eden Güler, buna asla izin verilmeyeceğini vurguladı. Güler, şöyle devam etti:

''Terörün de Türkiye düşmanlarının da Türkiye'nin birlik ve beraberliğine zarar vermesine Büyük Millet Meclisi olarak tümüyle hepimiz birlikte müsaade etmeyeceğiz. Hassasiyetlerin kaşınmasına, farklılıkların husumete çevrilmesine de asla göz yummayacağız. Buradan Reyhanlı'lı ve Hataylı kardeşlerimize de bütün vatandaşlarımıza şunları ifade etmek istiyorum: Lütfen tahriklere kapılmasınlar, aramıza nifak sokmaya, bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara karşı uyanık olsunlar. Böyle zamanlarda kışkırtıcı, ayrımcı ve ayrıştırıcı tavırlara da fırsat verilmemelidir.''

Güler, Suriye'de 21. yüzyılın en vahim insanlık trajedisinin yaşandığını, rejimin ayrım gözetmeyen şiddet politikası neticesinde üçüncü yılına giren çatışmalarda can kaybının 100 binin üzerine çıktığına işaret ederek, ülke içinde 4 milyondan fazla insanın yerlerinden edildiğini, nüfusun 3'te birinin yardıma muhtaç olduğunu söyledi.

Bakan Güler, 5 milyon Suriyeli'nin yoksulluk sınırının altında, her 10 Suriyeli'den birinin açlık sınırında yaşadığını anlattı.

Komşu ülkelere sığınan Suriyeliler'in sayısının 1.4 milyonu aştığına dikkati çeken Güler, ''911 kilometre uzunluğunda bir sınıra sahip olduğumuz Suriye'deki bu insanlık dışı mezalime komşuluk hukuku ve kardeşlik bağlarımızın bir gereği olarak seyirci kalmamız tabiatıyla düşünülemez'' diye konuştu.

Türkiye'nin, Suriye konusunda başından itibaren en kutsal hak olan yaşam hakkını öne çıkaran, insan ve vicdan odaklı bir dış politikayı izlediğini ifade eden Güler, bu siyaset kapsamında ulusal çıkarların asla gözardı edilmediğini, aksine komşu Suriye'deki şiddet sarmalının Suriye halkının arzusu istikametinde dindirilmesinin Türkiye'nin güvenlik ve ekonomik çıkarlarının gereği olduğu şiarıyla hareket edildiğini söyledi.

-Vatandaşlara sağduyu çağrısı-

Güler, gerek rejimin fütursuzca şiddet ve terör siyasetini bölgeye yayma çabasının, gerekse Türkiye'nin sınır kapılarının karşısında yerleşik bir otoritenin mevcut bulunmamasının, ulusal güvenliğe yönelik güvenlik risklerini artırdığını kaydetti. Güler, şunları söyledi:

''Bu çerçevede mevzuatımız ve yüce Meclis'in hükümetimize verdiği yetki ışığında gereken tüm tedbirlerin alınacağından hiç kimse tereddüt etmemelidir. Yaşanan büyük insanlık dramı karşısında ülkemiz sessiz kalamaz ve bunun sonuçlarına katlanamaz. Yurdunu, toprağını, evini barkını terk eden çaresizlik içinde kapımızı çalan Suriyeli komşularımıza elbette sırtımızı dönemeyiz. Aziz milletimiz tarihi boyunca masum insanlara yapılan zulümler karşısında duyarsız kalmamıştır. Hiç bir zaman 'bize ne' dememiştir. Türkiye en başından itibaren yanı başındaki bu insanlık dışı hadiselere sessiz kalmış olsaydı bile bu tür saldırı ve tahriklerin muhatabı olmaya devam edecekti. Bunu herkesin iyi bilmesi gerekir.

Esasen bu saldırılar, Suriye politikamıza yönelik değil, her geçen gün bölgesinde ve dünyada güçlenen ve büyüyen Türkiye'ye yöneliktir. Bu saldırılar başta Hatay olmak üzere barış ve huzuru içinde yaşayan vatandaşlarımızın birlik ve beraberliğine, kardeşliğimize ve istikrarımıza yönelik saldırılardır. Bu tür saldırı ve tahrikler hiç kimsenin yanına kar kalmayacaktır. Reyhanlı'da şehit edilen kardeşlerimizin katilleri behemahal hak ettikleri cezaya çarptırılacaklardır. Ülkemizin birlik ve beraberliğine huzur ve istikrarına karşı kastedenler er ya da geç bunun bedelini ödeyeceklerdir. Biz büyük bir devlet olarak soğukkanlılıkla hareket edecek, bize kurulan tuzağa düşmeyecek, bizi çekmek istedikleri bataklığa girmeyeceğiz. Vatandaşlarımızdan bu süreçte sağduyulu, aklı selimle davranmalarını, tahriklere asla kapılmamalarını, terörün tuzağına düşmemelerini ve hainlerin oyunlarına gelmemelerini özelikle rica ediyoruz, bekliyoruz.''

Güler, bu tür olaylar nedeniyle Türkiye'de misafir edilen insanlara yönelik bir hareket olması ve soğukkanlılığın yitirilmesi halinde, saldırganların hedeflerine ulaşmış olacağını belirterek, ''Biz milletçe bu saldırganlara istediklerini vermeyeceğiz. Biz terörist saldırıların arkasına saklanıp tam da saldırganların arzu ettiği gibi sorumsuzca davrananlara asla itibar etmeyeceğiz. Milletçe bu acıyı da aşacak, bu yarayı da saracak, büyük adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz'' şeklinde konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber