Çaykur'u denetleyen Müfettişler: Yerdeki kırıntılar bile poşete konuluyor

Haber Giriş : 14 Ocak 2006 12:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) denetçileri Başbakan'a ve TBMM'ye gönderilen raporda ?yapılan işlemin sağlık açısından uygun olmadığını' iddia etti. Rapordaki tespitlere karşı çıkan Çaykur ise ?yere dökülüp de tekrar poşete girenlerin ancak milyonda bir kadar' olduğu görüşünde. Bütün çay sektöründe aynı olayların yaşandığını öne süren Çaykur'un savunması şu: ?Bunu raporlaştırmak, ya çay teknolojisini bilmemekten kaynaklanıyor ya da ortada bir maksat var.?

Gözlemlerini rapor haline getiren YDK, Çaykur fabrikalarında yaptığı denetimlerde yere dökülen çay kırıntılarının süpürülerek tekrar üretim bandına atıldığını tespit etti. ?Yapılan bu işlem insan sağlığı için uygun değildir? uyarısında bulundu. Başbakanlık denetçilerinin Çaykur raporunda konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi: ?ISO 2002 belgesine sahip Çaykur'un; yaş çay yaprağının alımı, fabrikalara indirilmesi, üretimin her safhasında gereken hijyenik kurallara uyması gerekmektedir. Yapılan incelemelerde fabrika sahasında üretim seyri sırasında dökülen çay kırıntıları ve artıkları süpürülerek yine üretimin seyri içinde normal bantlara dökülerek üretime tekrar katıldıkları görülmüştür.? Ayrıca çayların ambalajlama yöntemine de eleştiri getirildi. Bez torbaların birkaç kez çay torbalanmasında kullanıldığı ve ikinci kez kullanımında temizliğe yeterince dikkat gösterilmediği belirtilen raporda ?Zaman zaman ihraç edilen kuru çaylar kraft torbalara doldurularak gönderiliyor. AB sürecinde böyle bir ambalajlama sistemi gıda kodeksine uygun düşmemektedir.? ifadesi dikkat çekiyor. Üzerinde durulan bir başka nokta ise makasla çay hasadı sonucu çay randımanlarındaki ve kalitedeki düşüş olmuş. 1973-1983 yılları arasında elle hasadın yapıldığı dönemde randıman ortalaması yüzde 21 olurken 1993-2003 yılları arasında makaslı hasadın bu rakamı yüzde 18 seviyesine çektiğine değiniliyor. Müfettişler kaçak çaylık konusunda görevlerin yerine getirilmediğine raporlarında yer veriyor. Kanunlarda ve Bakanlar Kurulu kararı ile genel müdürlüğe yetki verildiği halde kaçak olarak tesis edilmiş çaylıkların tespiti ve sökme görevini yerine getirmediği için haksız ödemelere sebebiyet verildiğinden bahsediliyor. Çaykur Genel Müdürlüğü'nün aldığı bir kararla çay bahçelerinin ıslahı ve kalitenin düşürülmesini önlemek amacıyla dekara ortalama verim uygulaması getirilmiş. Buna göre 1 dekar alandan alınacak çay miktarı 1000 kilogram olarak hesaplanmış. Ancak 2004 yılında yapılan incelemelerde bazı firmaların gerek özel sektöre gerekse Çaykur'a yapılan yaş çay satımında dekar başına 40 ton ürün aldıkları ortaya çıkarılmış. İddialara Zaman aracılığıyla cevap veren Çaykur üretimden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Yunus Kaldırım, ?titiz üretim yapılmıyor' şeklindeki görüşlerle konunun abartıldığını söylüyor. Kaldırım, ?Fabrikaya bir günde tonlarca yaprak geliyor ve tonlarcası işleme giriyor. İşleme, ayırma esnasında makinelerin kenarlarına dökülme oluyor. Ama bunlar abartılacak türden çok büyük rakamlar değil. Bunun yanı sıra ayrılan parçaların ürüne işlenmesi bir yanlışlık değil. Bunu atmak hiç doğru değil. Milli servettir bu. Ayrıca yere düşenler hiçbir zararlı etkiye maruz kalmıyor. Üretim miktarı içinde içine katılanlar milyonda bir değer ifade ediyor.? diyor. Kaldırım, var olan ambalajların eski bir tür olduğuna işaret ederek, ?Ürünlere bez koyuyorduk. Şimdi durdurduk. Yeni yeni, bütün fabrikalarda kraft torbalara koyacağız. Sadece ihracatta uygulamayacağız.? bilgisini veriyor.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber