Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı taksi pazarını ele geçirdi

Haber Giriş : 01 Şubat 2006 08:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Başkanlığı'nın minibüslerine taksimetre takıldı, hacze bu araçlarla gidilmesi zorunlu tutuldu. Yüksek fiyat nedeniyle vatandaş, işini kaybeden taksici esnafı mağdur oluyor

Adalet Bakanlığı, kamu hizmetleri üzerinden gelir elde eden vakıfların bu imtiyazına son veren yasayı delerek, büyük paraların döndüğü adli taksi pazarını ele geçirdi. Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Başkanlığı'nın minibüslere taksimetre taktırıp işletmesine olanak sağlayan bakanlık, ülke genelindeki adliye binalarında icra işlemlerine giden taksilerin kazancını devralmaya yöneldi. Savcılık emriyle hacze giden memurlar ile avukatlara da bu araçları kullanma zorunluluğu getirildi. Tartışma yaratan düzenleme dava konusu oldu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu da resmi yazıyla tüm mahkemelere bu araçların kullanılmasının zorunlu olduğunu, araç dağıtımının İcra Müdürlükleri İdari İşler Müdürü Fazilet Arslan tarafından organize edileceğini, Arslan'dan izin almadan yabancı araç kullanımının yasaklandığını duyurdu. Yazıda, "Aksi davranışların tespit edilmesi halinde ilgililer hakkında idari işlem yapılacaktır" denildi.

'Paraya ihtiyaç var'
Alınan dokuz araca da "cumhuriyet başsavcılığı" logosu asıldı. Ancak Adliye taksi durağının, 10 taksici adına dava açması üzerine, vakfın ve hâkim evinin ambleminin asılması uygun görüldü. Sayıları 34'e çıkarılan araçlarda, taksi fişi yerine hâkim evi adına "yemek fişi" kesilmeye başlandı. Taksi Durağı Başkanı Selahattin Demirtaş başkanlığındaki bir heyet, savcı ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek'le görüşürken, her iki makamdan da "bakanlığın paraya ihtiyacı olduğu" yanıtını aldı.
Antalya, İzmir ve İstanbul'da da uygulama nedeniyle taksicilerin dava açmaya başladığı, ancak Antalya'da savcılığın, dilekçeyi 10 gün bekleterek işlemleri başlatma konusunda direndiği bildirildi.

Duraktan çok kazanıyor
Ankara'da araçların günlük kazancının ortalama 10 bin YTL'yi bulduğuna dikkat çeken durak taksicileri, "Biz Batıkent'e 20 YTL'ye götürüyoruz, onlar 60 YTL'ye. Bu para haczedilen vatandaşın cebinden çıkıyor. Vergimizi ödeyemedik. Taksilerin anahtarlarını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bırakacağız. Bakanlıklar taksicilik yaptığına göre bari bizim taksileri de onlar çalıştırsın" diyerek tepki gösterdi.
Araçların kullanımına ilişkin resmi iki yazı, tepkiler ve idare mahkemesine açılan dava üzerine bir başka yazıyla geri çekildi ancak uygulamanın fiilen devam etmesi nedeniyle şoförler odası ve TESK'in de eyleme hazırlandığı bildirildi.

'Çiçek' taksi nasıl çalışıyor?

Şoförler sözleşmeli personel olduğundan keşif ve haciz işlemlerinin mesai saatinden sonra da devam etmesi halinde araçlar görevlerine devam ediyor.
Araç talepleri, şoförler odasının 2024-2721 numaralı telefonlarıyla İdari İşler Müdürü Arslan'a bildiriliyor.
Arslan'dan araç verilemediğine dair belge almadan başka araçla gidilemiyor.
Savcılık aksi davranışlarda ilgililer hakkında idari işlem yapılacağını duyurduğu için avukatlar ya da memurlar kendi araçlarını bile kullanamıyor.

Vakıflarda durum
Kamu vakıflarının, kamu hizmetini vatandaşa para karşılığında satmasını ve kontrol dışı servetlere sahip olmasını engellemek amacıyla 22 Ocak 2004'te çıkarılan 5072 sayılı yasayla tüm vakıflara sınırlamalar getirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfı dışında, kamu kurumları bünyesindeki vakıfların "o kurumun adını kullanması, yöneticilerin buralarda görev alması, kurumun vakıflardan araç gereç ve benzeri malzeme kullanması, kurumun hizmetiyle ilgili ücret, bağış, katkı payı toplaması, vakıfların bu kurumlardaki ihalelere katılması, bunlardan hizmet alması" yasaklandı.

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber