'Hükümet ile YÖK arasındaki gerginlik yeniden tırmanışa geçecek'

Haber Giriş : 12 Mart 2006 11:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hükümet ile YÖK arasındaki gerginlik, önümüzdeki hafta yeniden tırmanışa geçecek. Çankaya'nın da devreye girmesiyle, muhtemelen yeni bir krize neden olacak. Gerekçesi de yeni kurulması düşünülen üniversiteler.

Hatırlanacağı gibi 15 yeni üniversitenin kurulmasına ilişkin yasa, TBMM'den geçmiş, ancak Cumhurbaşkanı Sezer'den veto yemişti. Bunun üzerine, iktidar, yasayı hiç değiştirmeden 1 Mart'ta ikinci kez Meclis'ten geçirip bir kez daha Çankaya'ya gönderdi. Bu durumda Cumhurbaşkanı Sezer'in yasayı onaylamaktan başka bir alternatifi bulunmuyor. Sezer, önümüzdeki hafta yasayı onaylayarak yürürlüğe girmesini sağlayacak. Ama bu arada yürütmeyi durdurması için hemen Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak. Aynı başvuruyu CHP'nin de yapacağı söyleniyor.

Ama bu süreçte iktidarın üç rektör adayını belirleyerek Çankaya'ya sunması bekleniyor. 1 Mart'ta TBMM'de ikinci kez kabul edilen yasaya göre, hükümetin belirleyeceği üç adaydan birinin, kurucu rektör olarak iki yıllığına, Cumhurbaşkanı tarafından rektör olarak atanması gerekiyor. Ama Sezer'in böyle bir atamayı yapması mümkün gözükmüyor.

Peki şimdi ne olacak? Olası gelişmeleri ve bu konuda kafaları kurcalayan soruları bir bir ele alalım:

İkinci kez TBMM'den geçerek Çankaya'ya gönderilen yasa, anayasal olarak, Cumhurbaşkanı Sezer tarafından onaylanarak yürürlüğe girecek.

Cumhurbaşkanı Sezer, onaylamak zorunda kaldığı yasanın yürütmesini durdurmak için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak.

Hükümet, yürütmeyi durdurma kararı alınmadan, rektör adaylarını belirleyerek Çankaya'ya bildirecek.

Cumhurbaşkanı Sezer, Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru sonuçlanmadan rektör atamalarını yapmayacak.

Anayasa Mahkemesi, yasal bekleme süresi içinde bu kararı almazsa Cumhurbaşkanı Sezer bu üç adaydan birini atamak zorunda kalacak mı?(Böyle olacağı söyleniyor.)

Anayasa Mahkemesi yürütmeyi durdurduğu takdirde, hükümetin bu konuda yeni bir yasa tasarısı hazırlaması gerekiyor. Ancak bu konuda hiç de acele etmeyeceği belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Sezer'in yasal zorunluluk nedeniyle ataması halinde, yeni rektörleri YÖK tanıyacak mı? Hele hele Anayasa Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı alırsa ne olacak?

Yasanın Çankaya'ya gidip onaylanmasıyla birlikte resmen açılmış olacak olan üniversiteler, rektörleri atanmazsa ne olacak? Başsız üniversiteler yaşama geçebilecek mi?

Rektörler eğer atanırsa ve yasa da değişirse, çıkacak yeni yasa, geçmişe dönük olacak mı? Atanan rektörler görevlerine devam edecek mi?

Hangi üniversiteler?

Önümüzdeki hafta Türkiye'nin gündemine oturması beklenen yeni üniversiteler şunlar: Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Kastamonu Üniversitesi, Düzce Üniversitesi, Uşak Üniversitesi, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Rize Üniversitesi, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Erzincan Üniversitesi, Aksaray Üniversitesi, Giresun Üniversitesi, Çorum Hitit Üniversitesi, Yozgat Bozok Üniversitesi, Adıyaman Üniversitesi, Ordu Üniversitesi, Amasya Üniversitesi.

Kurucu rektörler

1992'de kurulan 21 yeni üniversitenin kurucu rektörleri, dönemin hükümeti tarafından atanmıştı. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, başbakan Demirel, cumhurbaşkanı da Özal'dı. Bu konuda, o dönemde yasal bir sorun yaşanmamıştı. Ama atanan rektörlerden pek çoğunun tarikat bağlantılı olduğu YÖK tarafından sık sık dile getirilmişti. Hatta bir kısmı görevden alınmıştı.

Hükümetin bu yöndeki gerekçeli kararı, Cumhurbaşkanı Sezer tarafından kabul görmedi. Sezer yasayı veto ederken, "O dönemde yapılan yanlış şimdi emsal gösterilemez" dedi. YÖK'ün görüşü de bu yönde.

Özetin özeti: Kriz yaratmada üzerimize yok. Çankaya, hükümet ve YÖK arasındaki iletişim kopukluğu ve güvensizlik, bir kez daha Türkiye'yi kaosa sürükleyecek. Oysa sağduyuya en çok ihtiyaç duyulan günlerdeyiz.

abbas güçlü/milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber