SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı müfettişleri tedirgin

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 21 Mart 2006 14:04, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
TEFTİŞ KURULLARINI KALDIRMA PLANI

Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), Bağ-Kur, Emekli Sandığı'nı tek çatı altında toplamayı öngören, ?Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu Tasarısı? TBMM Genel Kurul gündeminde. Diğer yandan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunun da Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı görüşmeleri devam ediyor.

?Tek Çatı Tasarısı? olarak bilinen bu tasarının TBMM Genel Kuruluna kadar olan süreci içinde en önemli husus olan, Sosyal Güvenlik Kurumu Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın tasfiyesi süreci geliyor. Teftiş kurullarını ortadan kaldırmak ve yeni bir sisteme geçebilmenin ilk adımı atılıyor. Eğer, bu konuda duyarlılık gösterilmezse yakın bir gelecekte hiçbir bakanlık ve bağlı kuruluşlarında teftiş kurullarından söz edilemeyecek.

IMF heyetinin Türkiye'ye geldiği gün Başbakanlığa sevk edilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tasarısında denetim birimi olarak yer alan Teftiş Kurulu Başkanlığı bir gecede Başbakanlıkta ortadan kaldırıldı. Yani, yine Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer devreye girdi ve tasarı teftiş kurulu ortadan kaldırılmış olarak TBMM'ne sevk edildi.

BAŞBAKANLIK MÜSTEŞARI ÖMER DİNÇER'İN PLANI

Komisyonlarda yapılan görüşmelerde, Teftiş Kurulu Başkanlığı tekrar konulmaya çalışılmış ise de Ömer Dinçer'in etkisi burada da hissedildi. Sonuçta kaldırılan teftiş kurullarının yerine daha da ucube bir birim kurulması öngörüldü. Genel Kurulda bu ucube birim de ortadan kaldırılıp Başbakanlık taslağına dönüleceğinin de işaretleri alındı. Sonuçta SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığında idari teftiş, inceleme ve soruşturma görevlerini yürüten 3 teftiş kurulunun birden tasfiyesi gerçekleştirilmiş olacak.

Kamu Yönetimi Temel Kanununda da teftiş kurulları tasfiye edilmiş, ancak Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmişti. Ancak, hükümetin bu konuda geri adım atmaya niyetinin olmadığı anlaşılıyor ve veto edilen hükümler teşkilat yasalarında birer birer ortadan kaldırılıyor.

Teftiş kurullarının ülkemizde dağınık bir yapıda olduğu etkisiz bir denetim sistemi olduğu eleştirileri yapılıyor. Bu doğru. Ancak böylesine genel bir eleştiriye her teftiş kurulunun konulması da haksızlık. SSK Teftiş Kurulunun uluslararası denetim standartlarına yüzde 100'e yakın bir yapıya sahip olduğu 2005 yılı Aralık ayında Kurumda incelemelerde bulunan Fransız uzmanlarının raporunda da yer aldı. O halde, uluslararası standartlarda çalışan bir denetim birimini kaldırılıp yerine ne konulmak isteniyor?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun teftiş kurullarını ilk kaldıran bakan olarak tarihe geçmemesi gerekiyor. Başesgioğlu da bunu hak eden bir isim değil. O yüzden,, teftiş kurullarını ortadan kaldırıp, bilinmeyen şeylere sıfırdan başlama anlayışı yerine, varolanların bilinen aksaklıklarını düzelterek daha ileri sistemler oluşturma anlayışına ihtiyaç duyuluyor.

MÜFETTİŞLERİN ORTAK RAPORU: YAPMAYIN

SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı müfettişlerini şu günlerde TBMM'de sıkça görüyoruz. Her biri bir milletvekiline, teftiş kurullarının kaldırılmak istenmesinin arkasındaki nedenleri anlatıyorlar. Konuştuktan sonra onlara bir dosya sunuyorlar.

AKP'li bir milletvekili, ?Müsteşarın arkasında olduğu konuda ne yazık ki bizlerin sözü geçmiyor? diye yakındı. Sonra elindeki dosyayı ?ne olur, hiç değilse insanlar bu olayın gerçeğini öğrensin? deyip yazmamı rica etti. CHP'liler ise henüz olayın farkında bile değil.

SSK,. Bağ-Kur, Emekli Sandığı Müfettişlerinin verdiği raporu okuyoruz:

KALDIRILIYOR: Sosyal Güvenlik Kurumlarını tek çatı altında toplamayı öngören ?Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu Tasarısı? ile SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı Teftiş Kurulları ortadan kaldırılıyor. Kaldırılan 3 Teftiş Kurulu; birleştirilen kurumların merkez ve taşra teşkilatı ile personelinin teftiş ve denetimini yapmakta, ayrıca yolsuzluklarla mücadele kapsamında soruşturma görevlerini yürütmektedir. Bu 3 Teftiş Kurulu dışında, SSK bünyesinde, temel fonksiyonu iş yeri denetimi ve kaçak istihdamla mücadele olan Sigorta Teftiş Kurulu bulunmaktadır.

YOLSUZLUKLA MÜCADELE: Tasarı ile; münhasıran, kurum içi denetime yönelik olarak farklı bir kariyer içinde yetişen Müfettişlerin sahip oldukları görev ve yetkiler, hizmetin gereği ile bağdaşmayan bir şekilde iş yeri denetimi ile görevli Sigorta Müfettişlerine verilmek isteniyor. Yolsuzlukla mücadele denildiğinde ilk akla gelen ?Müfettiş? ve ?Teftiş Kurulu? gibi, ülkemizde 150 yıllık bir geçmişi ve geleneği bulunan, dünyada da insanların hafızasına yerleşmiş, güven ve adalet kavramlarını çağrıştıran kavram ve müesseselere yer verilmemek, suretiyle 60 yıllık teftiş geleneğine sahip SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı Teftiş Kurulları ile bu kurullarda görevli 230 müfettişin tasfiyesi sonucuna yol açılıyor. Yeni düzenlemeyle teftiş ve iç denetime yönelik görevler, bir ana hizmet biriminin görev ve yetkilerini düzenleyen 17. madde içerisine sıkıştırılarak, işlevsiz bir teftiş ve denetim yapısı öngörülüyor.

HUZURSUZLUK: Tasarıda teftiş, inceleme ve soruşturma görevinin, dolu kadro sayısının yüzde 10'unu geçmeyecek şekilde seçilecek başdenetçi ve denetçiler tarafından yapılması öngörülüyor. Teftiş, inceleme ve soruşturma görevinin, dönüşümlü olarak ve yaklaşık 60 kişiyle yürütüldüğü karmaşık, belirsiz, spekülasyonlara ve siyasi tercih ve seçimlere, denetçiler arasında huzursuzluğa yol açabilecek bu düzenlemeden vazgeçilerek, Bakanlığın da önerdiği, Türk kamu yönetiminin mevcut sistemine de uygun olan ayrı bir Teftiş Kurulu yapılanmasına gidilmelidir.

DENETİM BASKISI: Aslında tasarı ile 60 kişiye değil, dönüşümlü olarak kullanılacağından 630 kişiye teftiş, inceleme ve soruşturma yetkisi verilmiş olmaktadır. Çünkü her denetçi, seçildiğinde bu yetkiye haiz olacaktır. Bu durum idarenin üzerinde yoğun bir denetim baskısı yaratacaktır.

BASKI ARTACAK: Dış denetim sırasında düzenlenen ve uygulanmak üzere doğrudan sigorta müdürlüklerine verilen kayıt tetkiki, durum tespiti, iş kazası, asgari işçilik tespiti gibi icrai niteliğe haiz raporların uygulanıp uygulanmadığının teftişi de yine aynı birim ve aynı statüdeki denetçiler tarafından yapılacağından, bu durum söz konusu baskıyı daha da artıracaktır.

GÖSTERMELİK: Diğer taraftan, halen üç kurumda 230 müfettiş tarafından yürütülen teftiş, inceleme ve soruşturma işlerinin, yüzde10 limiti dahilinde en fazla 60 kişi ile yapılması öngörülmekte olup, tüm vatandaşların kapsama alındığı, Genel Sağlık Sigortası ve Primsiz Ödeme Sisteminin de yeni kurulan kurumun görevleri arasına dahil edildiği dikkate alındığında, öngörülen bu sayının yetersiz ve göstermelik kalacağı ortadadır. 230 müfettişin bugüne kadar yaptıkları yolsuzluk soruşturmaları dahil yurdun her köşesinde bazen hayatları pahasına ve ailelerini dahi ihmal ederek devlet ve kamu adına yürüttükleri özverili çalışmalarının karşılığı teftiş kurullarının ortadan kaldırılması olmamalıdır. İdeal çözüm iç ve dış denetimin birbirinden tamamen ayrılmasıdır.

4,5 MİLYON KAÇAK: Kayıtdışı istihdamın yüzde 50'ye, kaçak sigortalı sayısının 4,5 milyona ulaştığı Ülkemizde, kayıtdışı istihdamı önlemekle görevli sigorta müfettişlerine, ellerinde sonuçlandırılmayı bekleyen yaklaşık 30 bin adet birikmiş görev emri varken, tasarı ile iç denetim yetkisi ve Kurumla sözleşmeli gerçek ve tüzel kişiler nezdinde inceleme ve soruşturma yetkisi verilmesi, hizmetin gereği ile açıklanamayacağı gibi, sigorta müfettişlerinin aslı görevlerini de sekteye uğratacaktır.

RAPORLAR ORTADA: Vatandaş odaklı bir çalışma anlayışı ile kurulan Sosyal Güvenlik Kurumunun işyeri denetim sisteminin de bu anlayışa uygun yapılandırılması gerekir. İşyeri denetimi ile görevli birime iç denetim yetkilerinin de verilmesi, bu birimin daha da merkezileşmesi sonucunu yaratacaktır. Oysa, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, TİSK gibi sosyal tarafların konuya ilişkin raporlarında kaçak istihdam ile mücadele bakımından sigorta müfettişlerinin taşrada görev yapacak şekilde örgütlenmelerinin gereği vurgulanmıştır.

İŞYERİ DENETİMİ: Şu anda SSK Teftiş Kurulunda, idari müfettişler yanında eczacı, avukat, inşaat mühendisi, bilgisayar mühendisi unvanı ile işe alınmış müfettiş ve müfettiş yardımcıları mevcut olup tasarıyla bu teknik müfettişlere de işyeri denetimi yaptırılması öngörülmektedir.

SONUÇ OLARAK: Teftiş, inceleme ve soruşturma ile görevli biriminin, Bakanlık önerisi doğrultusunda ?Teftiş Kurulu Başkanlığı? adı ile denetim birimi olarak Tasarıya eklenmesi gerektiği düşünülmektedir. Gerekli önergelerimiz ilişikte sunulmuştur. Göstereceğiniz duyarlılık için şimdiden minnettarlık duyarız.

İşte, üç önemli kuruluşta görevli müfettişler bunları yazıyor, bunları anlatıyor. Milletvekilleri onların bu duyarlılığı karşısında ne yapar bilemiyorum ama eğer onun bakanlığı döneminde Teftiş Kurulları kaldırılırsa en büyük yarayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu almış olur. Murat Bey de bunu hak etmeyen bir politikacı. O yüzden bakanın da konuya daha duyarlı olması gerekiyor.

Saygı ÖZTÜRK/Gözcü

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber