Bürokratlara vizyon eğitimi

Haber Giriş : 09 Nisan 2006 09:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

KAV Başkanı Ulvi Saran:Kamu yönetimindeki değişim sürecini anlatan, okullardaki şiddeti önleyici ve Türkiye için proje üreten eğitim kampanyaları düzenleyeceğiz

TÜRKİYE, nimetleri kadar sorunları da çok olan bir ülke. Hal böyle olunca, sivil toplum kuruluşlarına ve özellikle de vakıflara büyük görevler düşüyor. 1995 yılında kurulan Kamu Araştırmaları Vakfı (KAV) da, Türkiye'nin sorunlarına çözüm üreten merkezlerden biri. Bürokrasiden sağlığa, eğitimden işsizliğe kadar pekçok problemle ilgilenen vakıf, şimdi de okullarda son dönemde artan şiddeti önlemek için bir kampanya başlatacak. Çocukları zararlı alışkanlıklardan kurtarmanın hedefleneceği kampanyada, okul çağındaki çocuklara eğitim verilecek.

Vakfın amaçları arasında işsizliğe çözüm bulmak da yer alıyor. İşsizliğin giderilmesinde ve yeni iş imkanları bulunması konusunda çözüm üreten vakıf, kamu yönetiminin gelişimi, merkezi yönetim ve yerel yönetim ilişkilerinde Türkiye'deki yönetimin geleceği ile ilgili yapılanmada da çözüm önerileri üretiyor.

Kamudaki değişim
Bürokratlara vizyon eğitimi veren KAV, ileride bir okula dönüşmeyi planlıyor. Bu hafta Pazar Sohbeti'ne KAV'ın Başkanı Ulvi Saran'ı konuk ettik. Saran ile yaptığımız röportaj şöyle:

Sayın Saran, KAV ne zaman kuruldu? Neden böyle bir vakfı kurma ihtiyacı hissettiniz?
Kamu Araştırmaları Vakfı, 1995 yılında kuruldu. Amacımız; Türkiye'nin gündemini işgal eden konularda, ülkenin kalkınmasından toplumsal gelişimine kadar ortaya çıkan problemlerin çözümüne yardımcı olmak, katkıda bulunmak. Bu kapsamda araştırma yapıyor, proje üretiyor, çözüm önerileri geliştiriyoruz.

Türkiye'de devlet eksenli bir yapılanma içerisinde kalkınma ve gelişme bekleniyor. Oysa sivil toplumun üzerine düşen sorumluluğu da yerine getirmesi gerekiyor. Biz de, bu anlamda gelişmelerde bir sözümüz olsun istedik ve bu vakfı kurduk.
Bunun yanı sıra kamu yönetiminin gelişimi, merkezi yönetim ve yerel yönetim ilişkilerinde Türkiye'deki yönetimin geleceği ile ilgili yapılanmada çözüm önerileri getirmeyi amaçlıyoruz.

Yönetim kapasitesi
Kamu yönetiminin gelişimi konusunda çözüm önerileri geliştireceğinizi söylediniz? Bunu nasıl yapacaksınız?
Türkiye'de gelecekte kamu yönetiminin uğradığı değişim süreci, devlet ve sivil toplum ilişkileri, merkezi yönetim ve yerel yönetim ilişkileri, bu ilişkilerin irdelenmesi, Türkiye'de değişim ihtiyacının kamu kesiminde şu anda ulaştığı boyutları ve gelecekteki beklentilerini ortaya koyan çalışmaları düşünüyoruz. Bunlar, kamuoyu araştırmaları, sempozyumlarla olacak. Bazı alan araştırmaları, paylaşım platformları, uluslararası sempozyum gibi çalışmalar yapacağız.

Vakfa kimler katılabiliyor?
Bu, bir mensubiyet vakfı değil. Bu nedenle yoğun bir mensubiyet çevresi yok. Çekirdek bir kadro etrafındaki bir araştırma kuruluşu. Ortaya çıkan gelişmeler doğrultusunda faaliyet üretmek üzere kuruldu. O nedenle geniş bir üye kitlesi yok.
Vakfımızın genel kuruluş yapısı şöyle: Kurucular Kurulu, Mütevelli Heyeti ve Denetim Kurulu var. Vakfın faaliyetleri ise araştırma grupları tarafından yürütülüyor. Kamu yönetimi, yerel yönetimler, sağlık, eğitim, doğa ve çevre koruma, tarım ve kırsal kalkınma, bilişim gibi... İhtiyaç duyulan alanlarda, takım liderinin etrafında biraya gelen 3-5 kişilik gruplar çevresinde birtakım faaliyetler yönetiliyor. Toplumsal alanda verimli hizmetlerin bu tür küçük organizasyonlar tarafından daha kolay yürütüldüğünü düşünüyorum. Araştırma gruplarındaki takım liderlerinin inisiyatifiyle de araştırmalar şekilleniyor.

Kamu yönetimi konusunda nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz? Yöneticiler ve bürokratların kapasitesi ve eğitiminin artırılması konusunda bir çalışmanız var mı?
Türkiye'de yönetim kapasitesinin geliştirilmesi için, kamu organizasyonunda ihtiyaç duyulan konularının çözümüne katkı bulunmak üzere vizyon eğitimleri gerçekleştiriyoruz. Talep eden merkezi yönetim kuruluşları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve meslek teşekkülü gibi kuruluşların orta kademe yöneticilerine, özellikle güncel gelişmeler doğrultusunda öne çıkan yönetim kavramları ve yapılanmaları konusunda eğitimler veriyoruz.

Nasıl bir eğitim bu?
Stratejik yönetim, kamu yönetimindeki yeni gelişmeler, kamu yönetim reformu, merkezi yönetim ve yerel yönetim ilişkileri, stratejik planlama, performans yönetimi. Yani iyi bir yöneticinin, yönetici niteliklerinin artırılması ve güncel gelişmelerden haberdar olmaları, dünyada ortaya çıkan yenilikleri daha iyi öğrenebilmek için oluşturduğumuz eğitim programları. Bu programlar 3-4 günlük oluyor. Sonunda sertifika veriliyor.

Toplumu ilgilendiren en önemli konulardan birisi sağlık. Vakıf bu konuda neler yapıyor?
Toplumsal sağlığın korunmasına yönelik çalışmalarımız var. Güvenli annelik, çevre ve doğal koruma, bilinçli beslenme, halkın zararlı alışkanlıklarından korunması ile ilgili projeler yürütüyoruz.
Her insan kendi kendini eğitmeli; beslenmeye, gündelik hayata, eğitime, yaşayışıyla ilgili herhangi bir konuda ihtiyacını karşılamada bilinçli bir bakış açısı geliştirmelidir. Bunun temeli de eğitime dayanıyor.

7'den 70'e herkes tutarlı beslenme, sağlıklı yaşama birikimine ve eğitimine sahip olmalıdır.
Sigara çok öldürücü ve tehlikeli bir alışkanlık. Ancak, sigaranın zararlı etkilerine karşı toplumda bir bilinçsizlik var. Bunun ülkemizde hafife alınmasını ben anlamıyorum. Kuş gribi popüler bir önem kazandı. İnsanlar kuş gribinden, vebadan kaçar gibi kaçıyor ama sigara mutlak öldürücü.

Okullarda kampanya
Son günlerde okullardaki şiddet olayları oldukça arttı. Bu konuda bir çalışmanız var mı?
Bu konu bizim çalışma alanlarımızdan bir tanesi. Topluma eğitim verme yönünde bir kampanya başlatmayı düşünüyoruz. Doğru beslenme, yeterli ve güvenli gıdaları alma ile ilgili insanların eğitilmesi, bilinçlendirilmesi, insanların zararlı alışkanlıklardan uzaklaştırılmalarıyla ilgili bir hedefi gerçekleştirmeyi çalışıyoruz. Gençlere, okul çağındaki çocuklara da bir eğitim vermeyi amaçlıyoruz.

Proje üretme merkezi
Nasıl bir ortamdan ve çalışma biçiminden söz ediyorsunuz?
Vakıf bünyesinde bulunan araştırma grupları, proje grupları gibi üniteler içerisinde insanların kendi gelişimini sağlayabilecekleri bir ortam oluşturuluyor. Öğrenciler okullardan mezun oluyorlar. Tekelci istihdam bir model var. Türkiye'de özel kesim, nitelikli eğitim gören personeli istihdam edecek çok geniş seçenekleri sunamıyor. Büyük bir işsizlik var. Hemen hemen her meslek branşında yoğun bir işsizlik bulunuyor. 3-5 kişi biraraya gelerek sorunu çözmede ellerindeki imkanları kullanarak, çok dinamik ve etkili bir çaba gösterebilirler. Bunun için çok büyük maddi kaynaklara ihtiyaç yok. Önemli olan insanların kendilerini ifade edebilecekleri bir ortamı bulmaları. Biz, bunu sağlamaya çalışıyoruz.

İşsizliğe imece usulü
Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi işsizlik. Bu konuda ne diyorsunuz?
Yaşadığımız işsizlik ortamında insanların yeni iş imkanı bulması, girişim güçlerin desteklenmesi gibi bir amacı güdüyoruz. İşsizliği giderecek olan ekonomik aktörlerdir. Türkiye'deki ekonomik yapıyı denetleyen ve yönlendiren mekanizmalardır, girişim sanayicilerimizdir, işverenlerimizdir. Bizim amacımız insanlara araştırma kanallarını açmak. İnsanlara, gençlere neler yapabilecekleri konusunda bir yön verebilmek, kılavuz yapabilmek. 3-5 kişinin biraraya gelerek yapabilecekleri çok güzel şeyler var. Büyük sermayeyi gerektirmiyor bu şeyler. Kendini geliştirme ortamını sağlama gibi bir amacımız var. Bunun için vakıf ne yapabilir; oluşturduğu gruplarla bunu sağlayabilir.

Sorun çözme okulu
Bir anlamda sorun çözme okulu diyebilir miyiz?
Biz, şunu düşünüyoruz; toplumun geleceğine yön verebilecek, toplumu yönlendirmede öncü olacak sektörlerde birtakım açılımlar sağlamak, insanların önünü açmak ve yeni fırsatlar sağlamak. Bu belki gelecekte bir okul olur. Okulu mutlaka bizdeki gibi klasik örgün eğitim kurumları gibi düşünmemek lazım. 5 kişinin biraraya gelerek kendilerini eksik hissettikleri konularda kendilerini tamamlama gayretleriyle ya da bir öneri ortaya koyma gayretiyle yürüttükleri çalışma nihayetinde bir okul faaliyetidir

tercüman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber