Dershaneler için yeni formül

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin yüzde 20'sinin özel okula dönüşme kabiliyeti olduğunu belirterek diğer dershanelerin açık liseye dönüşebileceğini söyledi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 25 Kasım 2013 11:49, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hükümet, dershane sahipleri ile çalıştaylarda biraraya geliyor. Toplantılar bu hafta boyunca sürecek ve özel okula dönüşmek istemeyen dershanelerin önüne hükümet bazı seçenekler sunacak.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırma Vakfı'nın (SETA) düzenlediği "Milli Eğitimde Neler oluyor " konulu panelde soruları yanıtladı.

Dershanelerin yüzde 20'sinin özel okula dönüşme kabiliyeti olduğunu belirten Avcı, "Geri kalanı için bir dönüşüm programı hazılıyoruz" ifadesini kullandı.

Bu dönüşüm programına ilişkin çalışmanın iki yıldır sürdüğünü vurgulayan Milli Eğitim Bakanı, bu dershanelerin açık liseye dönüşebileceğini bildirdi.

-Milli Eğitim Bakanı Avcı:
-''Özel okula dönüşme kabiliyeti olmayan dershaneler, özel okul kadar yüksek standart istemeyen, açılması kadar yüksek kriterler koymamış olan bir statüyle açık liseye dönüşsünler. Ama şuanki uygulama gibi devam zorunluluğu olmayan değil. Örgün eğitimde, liselerde 40 saate yakın yüz yüze eğitim yapılıyorsa, buralarda da asgari bir yüz yüze eğitim süresi olsun''

-"Bizim dershane sektörü temsilcileriyle yaptığımız daha önceki görüşmelerde, sektörde ciddi payı olanlar bize 20 saatlik yüz yüze eğitim ile böyle bir açık liseyi döndürebiliriz önerisinde bulundular. Daha sonra dediler ki, '15 saat yüz yüze eğitim, 15 saat de uzaktan eğitim yöntemleriyle biz bu işi başarabiliriz.' Konuşmalarımız bu çerçevede dönüyor, böyle bir açık lise önerimiz var"

-''Dershanelerin dönüşüm sürecinde açık lise imkanını da değerlendirebiliriz. Adı açık lise olur mu, olmaz mı, onu ilgili paydaşlarla konuşuruz. Onlar da açık lise adının çok cazip olmadığını, bunun daha işin özüne uygun, başka bir adlandırmayla kamuoyuna anlatılabileceğini söylüyorlar. Bence de doğru'

-''Siz her şeyi hazırlamışsınız, bize tebliğ etmek için bu tür çalıştayları düzenliyorsunuz. Siz bizden öneri almak için değil, kendi hazırlıklarınızı bize kabul ettirmek için bu çalıştayları düzenliyorsunuz.' Böyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor, bu doğru değil''

ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ''Özel okula dönüşme kabiliyeti olmayan dershaneler, özel okul kadar yüksek standart istemeyen, açılması kadar yüksek kriterler koymamış olan bir statüyle açık liseye dönüşsünler. Ama şu anki uygulama gibi devam zorunluluğu olmayan değil. Örgün eğitimde, liselerde 40 saate yakın yüz yüze eğitim yapılıyorsa, buralarda da asgari bir yüz yüze eğitim süresi olsun'' dedi.

Bakan Avcı, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nca (SETA) düzenlenen ''Milli Eğitimde Neler Oluyor'' konulu panele katıldı.

SETA Toplum ve Ekonomi Direktörü Bekir Gür'ün gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Avcı, ''Dershaneler konusunda gelinen son durum nedir?'' sorusu üzerine, bu konuyla ilgili çalışmaların 3 ay önce başlamadığını, 10 yıldan buyana üzerinde çalışılan bir konu olduğunu anımsattı.

Konunun ayrıca Bakanlığın strateji belgesinde de yer aldığını belirten Avcı, bu çereçevede öngörüldüğü üzere 2014 yıl sonu itibariye dershane kurumlarının dönüştürülmesinin sağlanacağını söyledi.

Yaptıkları araştırmalar sonucunde mevcut dershanelerin yüzde 20'sinin özel okula dönüşebilme kabiliyeti olduğunu aktaran Avcı, ''Kalan yüzde 80 için bir dönüşüm programı hazırlamamız gerekiyordu. O hazırıklarımızı iki yıldan beri sürdürüyoruz'' dedi.

Bu hafta içinde ilgili paydaşlarla konunun görüşüleceği çalıştaylar düzenleyeceklerini hatırlatan Avcı, ''Bunu açıklayınca şu tür eleştiriler geldi. 'Siz her şeyi hazırlamışsınız, bize tebliğ etmek için bu tür çalıştayları düzenliyorsunuz. Siz bizden öneri almak için değil, kendi hazırlıklarınızı bize kabul ettirmek için bu çalıştayları düzenliyorsunuz.' Böyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor, bu doğru değil'' diye konuştu.

-''Açık lise'' önerisi

Özel okula dönüşebileceklerin dışında kalan dershaneler için geliştirdikleri bir geçiş modelinin olduğunu ifade eden Avcı, bunu son defa paydaşlarla görüşeceklerini bildirdi.

Bakanlığın yürürlükte olan açık lise uygulamasını anlatan Avcı, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkmasıyla liselere talebin arttığını, çeşitlendiğini dile getirdi. Avcı, ''Dershanelerin dönüşüm sürecinde açık lise imkanını da değerlendirebiliriz. Adı açık lise olur mu, olmaz mı, onu ilgili paydaşlarla konuşuruz. Onlar da açık lise adının çok cazip olmadığını, bunun daha işin özüne uygun, başka bir adlandırmayla kamuoyuna anlatılabileceğini söylüyorlar. Bence de doğru'' dedi.

Avcı, açık lisede 1 milyon 200 bin öğrencinin okuduğunu, bu öğrencilerin kitaplarını aldıklarını, evlerinde çalışıp daha sonra sınavlara girdiklerini hatırlattı. Bunun çok nitelikli bir eğitim olmayacağının açık olduğunu vurgulayan Avcı, şöyle konuştu:

''Bu fırsattan istifade, biz açık lise uygulamasına da bir nitelik kazandıralım' diye düşünerek, özel okula dönüşme kabiliyeti olmayan dershaneler, özel okul kadar yüksek standart istemeyen, açılması kadar yüksek kriterler koymamış olan bir statüyle açık liseye dönüşsünler. Ama şu anki uygulama gibi devam zorunluluğu olmayan değil. Örgün eğitimde, liselerde 40 saate yakın yüz yüze eğitim yapılıyorsa, buralarda da asgari bir yüz yüze eğitim süresi olsun.

Bizim dershane sektörü temsilcileriyle yaptığımız daha önceki görüşmelerde, sektörde ciddi payı olanlar bize 20 saatlik yüz yüze eğitim ile böyle bir açık liseyi döndürebiliriz önerisinde bulundular. Daha sonra dediler ki, 15 saat yüz yüze eğitim, 15 saat de uzaktan eğitim yöntemleriyle biz bu işi başarabiliriz. Konuşmalarımız bu çerçevede dönüyor, böyle bir açık lise önerimiz var.''

-''Okuma salonları yok''

Bunun dışında tekil konularda bazı kursların olduğunu anlatan Avcı, bazı dershanelerin de bunlara dönüşebileceğini, bir kısmının halk eğitim merkezi olarak değerlendirilebileceğini söyledi. Avcı, ''İşletmeci, ben açık liseye de özel okula dönüşemem kurs da yapmak istemiyorum' diyenler için de bakanlık olarak biz alalım. Buraları halk eğitim merkezleri olarak, buralarda ciddi beceri kurslar yapılıyor. Buralardan o şekilde yararlanabiliriz' diye de düşünüyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.

Çalıştaylarda konuşulacak çerçevenin bunlar olduğunu işaret eden Avcı, bunun içinde özel etüt eğitim merkezlerinin, okuma salonlarının olmadığını vurguladı.

Bakan Avcı, etüt merkezlerinin üçe ayrıldığını, birincisinin "ileri kreş" gibi düşünülebilecek çalışan anne babaların çocuklarını gönderdikleri etüt merkezi olduğunu, ikincisinin bakanlıkça açılan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da dezavantajlı kesimlere eğitimde destekte bulunmak için eğitsel, sosyal amaçlarla açılmış kurumlar olduğunu, üçüncüsünün ise "etüt eğitim merkezi" adı altında paralı dershanecilik yapanlar olduğunu ifade ederek, ''Etüt eğitim merkezi' diyor ama dershaneciliğin bugünkü haliyle getirdiği külfetleri bile üstlenmek istemeyenlerin bulduğu bir formül. Bunların görüşülmesi gerekir'' dedi.

-''Alelacele bulunmuş bir formül değil''

Bakan Avcı, ''İster özel okul olsun, ister açık lise olsun, ister özel etüt eğitim merkezi olsun bütün bunlara ayrıca öğrenci desteği sağlamayı da öngörüyoruz. Okulün türüne göre, yoksul ama başarılı öğrencileri burslandırarak bu kurumları desteklemeyi vaadediyoruz'' diye konuştu.

Bunun yükselen itirazlar üzerine bulunan bir formül olduğu şeklinde yorumlandığını da belirten Avcı, ''Demokrasinin tabiatında bu vardır. Düşünmediğimiz, kolay olmadığını düşündüğümüz bazı şeyler olabilir. Demokratik tepkiler üzerine, 'evet bunu yapalım' diye düşünülür. Ama bu bunlardan biri değil. Bu yeni alelacele bulunmuş bir formül değil, bu sektörün ihtiyaçları ve makul çözüm önerileri doğrultusunda gelişitirilmiş bir formül'' dedi.

-Milli Eğitim Bakanı Avcı:
-''Özel okulları değil, özel okula gidecek öğrencileri finanse edeceğiz. Özel okullara yönlendirilecek burslu öğrenciler için öngörülen miktar, o öğrencinin bakanlığa maliyeti, bu da bizim hesabımıza göre ortalama 2 bin 500 lira civarında. Bu da atıl kapasitesi olan bir okul için fena bir rakam değil''

-''Biz dershaneleri, filanca kurumun mu, filanca şirketin mi, şu cemaatin mi, bu sivil toplum kuruluşunun mu?' diye bakmıyoruz. Şöyle bir ayrım yapıyoruz, 'zincir olanlar buna uyabilir' diye düşünüyoruz. Bizim kafamızdaki kategoriler, cemaat dershaneleri ve ötekiler değil''

-''Doğu ve Gündeydoğu'da çok açığımız var. Ağustos atamalarında aldığımız kadroların çok büyük bir bölümünü Doğu ve Güneydoğu'ya tahsis ettik. Önümüzdeki atamaları da böyle yaparız''

ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ''Özel okulları değil, özel okula gidecek öğrencileri finanse edeceğiz. Özel okullara yönlendirilecek burslu öğrenciler için öngörülen miktar, o öğrencinin bakanlığa maliyeti. Bu da bizim hesabımıza göre ortalama 2 bin 500 lira civarında. Bu da atıl kapasitesi olan bir okul için fena bir rakam değil'' dedi.

Bakan Avcı, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nca (SETA) düzenlenen ''Milli Eğitimde Neler Oluyor'' konulu panele katıldı.

Avcı, SETA Toplum ve Ekonomi Direktörü Bekir Gür'ün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

''Son 10 yılda eğitim sisteminin çok değiştiği kanaati var. Siz de bu algıya katılıyor musunuz?'' sorusu üzerine Bakan Avcı, eğitimde son 10 yılda pekçok şeyin değiştiğini, ancak başka konularda da değişimin yaşandığını söyledi.

Değişimin kapsamının, hızının artacağını, en hızlı gelişen konuların eğitim teknolojileri olduğunu ifade eden Avcı, ''Çok daha radikal değişecek. Bu yaz, boz falan değil, bilişim teknolojilerinin bize sağladığı imkanların eğitime uyarlanmasıdır'' dedi.

FATİH Projesi'ne de değinen Avcı, bu projenin çok önemli olduğunu, yakında bu konuyla ilgili derli toplu bir tanıtım kampanyası başlatacaklarını söyledi. Avcı, ''Çok şeyler yapıyoruz ama anlatmakta o kadar başarılı değiliz'' dedi.

Avcı, değişimin zorunlu olduğunu, Türkiye'nin bu değişimin dışında kalmaması gerektiğini vurguladı.

-''Hiç aklımıza gelmeyen sabotajlarla da...''

''SBS yerine uygulanacak merkezi ortak sınavları öncesinde yapılan pilot çalışmanın sonuçlarının'' sorulmasına karşılık Avcı, yeni bir sınav icat etmediklerini, sınavların ortak ve denetimli yapılacağını söyledi.

Öğretmenlerin kendi sınıflarında gözetmen olmayacağını, bu şekilde öğrencilerin yardım isteyemeyeceğini anlatan Avcı, sınavlarda soruların merkezden gönderileceğini, cevap kağıtlarının bakanlıkça okunacağını ve bu sınavların telafisinin mümkün olduğunu bildirdi.

''Velilere, 'özel bir gün gibi havaya girmeyin, okula götürmeyin' dedik. Nöbete götürüyor gibi yapmayın'' diyen Avcı, bu sınavın seçilmiş illerde pilotunu yaptıklarını, bölgesel farklılıkların, ulaşım koşullarınının dikkate alındığını ifade etti.

Bu pilot uygulamayla, kendilerinin ve yardımcı olan diğer kurumların performansının test edilebildiğini vurgulayan Avcı, ''Hiç aklımıza gelmeyen sabotajlarla da... Böyle bir uygulamanın yürümeyeceğini göstermek isteyen bir kesimin de var olduğunu maalesef bu pilot uygulama sırasında gördük. Onun için tedbirlerimizi ona göre alıyouz. Hava şartları da zorlamazsa başarılı sınavlar yapacağımızı düşünüyoruz'' diye konuştu.

-''Coğrafi dengeyi sağlamaya çalışıyoruz''

''Ağustos ayında yapılacak 40 bin öğretmen atamasının hangi branşlarda yapılacağı belli mi?'' sorusuna karşılık Bakan Avcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a öğretmen atamaları hakkında yaptığı açıklamalar için teşekkür etti.

Atamalardaki kadro dağılımında daha önceki yöntemlerin uygulanacağını aktaran Avcı, en çok ihtiyaç duydukları alanları belirlediklerini aktardı.

Avcı, şöyle konuştu:

''8. sınıflarda merkezi sorularla yapılan yazılı sınavlarımız var. Bütün 8. sınıfta okuyan çocuklarımız bu yazılılara mümkün olduğu kadar eşit şartlarda hazırlanabilsinler. O derslerde öğretmen açıklarını mümkün olduğunca minimize edelim. Bundan önceki atamada yaptık. Özellikle 6 dersten, 8. sınıf derslerinin boş geçmemesi için atama kontenjlarını ona göre ayarladık. Coğrafi dengeyi sağlamaya çalışıyoruz. Doğu ve Gündeydoğu'da çok açığımız var. Ağustos atamalarında aldığımız kadroların çok büyük bir bölümünü Doğu ve Güneydoğu'ya tahsis ettik.''

Seçim bölgesi olan Eskişehir'e Ağustos ayında yapılan 40 bin öğretmen ataması sonucunda 7 öğretmen gönderildiğine işaret eten Avcı, ''Dolayısıyla bunları coğrafi, aynı zamanda ücretli öğretmen bulabilme, bulamama kapasitelerini hesaplayarak yaptık. Önümüzdeki atamaları da böyle yaparız'' dedi.

-Açık liseye dönüşüm süresi

Bakan Avcı, dershanelerde çalışan öğretmenlerin milli eğitime entegre edilmesi konusuna da değinerek, ''Atama bekleyen öğretmen adayları kendi kontenjanlarından bunun yeneceğini düşünerek itiraz ediyorlar. O ayrı. Dershanelerde çalışan öğretmen ve öğreticiler daha takviye dersleri konusunda. Halk eğitim merkezlerinde, açık liselerde öncelikli değerlendiririz'' diye konuştu.

''Dönüşüme ilişkin bir tarih var mı?'' sorusu üzerine, Avcı şöyle konuştu:

''İki yıl, dört yıl meselesi şuradan çıkıyor. Biz açık lise formülü öneriyoruz. Sektörle yapılan görüşmelerde bize dendi ki, 'açık lise olsak bile ama 9. ve 10. sınıflara öğrenci bulamayız. Bize gelecek öğrenci 11 ve 12. sınıf öğrencisi olur.' Biz de dedik ki, 'bunu iki yıllık düşünelim.' Bazıları da diyor ki 'lise olduğumuz zaman az da olsa 9 ve 10. sınıfa öğrenci geleceği için onları mezun edene kadar bize 4 yıllık bir süre tanınması gerekir.' Bunları çalıştaylarda ilgili paydaşlarla konuşacağız. 2 yıl yeterli olur gibi kanaat var ama bu kanaatin bütün sektör tarafından paylaşılmadığını gösteren söylemler var. 2 ila 4 yıl arasında bir açık lise uygulaması olabilir.''

Bu hafta çalışmalar yapılır ve son alternatifler oluşturulursa konunun önümüzdeki Bakanlar Kurulu toplantısına sunulabileceğini ifade eden Avcı, ''Sektör temsilcileri diyorlar ki, 'ocak ayında öğrenci almaya başlarız, önümüzdeki yılı planlarız. Siz eğer ocak ayından itibaren yeni kayıt imkanı vermezseniz, biz özel okula veya açık liseye dönüşüne kadar ciddi manada maddi anlamda zorda kalırız' gibi bir şey var. Bu sorunu bildiğimizi, bu sorun üzerindede çalıştığımızı söylemiş olalım'' diye konuştu.

-''Daha fazlasını bekliyoruz''

Bakan Avcı, ''Kamuoyunda akademik zamlarla ilgili beklenti var. Bu konuda somut bir gelişme var mı?'' sorusu üzerine, somut bir tarih veremeyeceğini, bütçe de gündeme getirildiğini söyledi. Avcı, ''Masanın bu tarafından üniversite hocaları tarafından bakarak daha fazlasını bekliyoruz, talep ediyoruz, çalışıyoruz'' dedi.

''Bakanlar Kurulunda akademisyen kökenli bakan var. Neden bu konuda bir iyileştirme yapılmıyor? Hocalar herhalde para konuşmayı sevmiyorlar?'' değerlendirmesi üzerine Avcı, ''Hocalar çatır çatır para konuşuyorlar da Maliye Bakanı akademisyen değil'' diye konuştu.

-''Copy-paste'' hatası

Panele katılanların da sorularını yanıtlayan Avcı, ''Dönüşen okullara ne kadar yardım yapacaksınız?'' sorusuna karşılık, bügünkü özel okulların rayiçlerini devlet olarak karşılamanın mümkün olmadığını söyledi.

Bu rayiçin çok yüksek tutulduğunu ifade eden Avcı, ''Özel okulları değil, özel okula gidecek öğrencileri finanse edeceğiz.Yapacağımız katkı eğitim talebini finanse etmektir. Özel okullara bunun dışında arsa, kredi kolaylığı, vergi kolaylıkları sağlanması düşünülüyor'' dedi.

Avcı, ''Özel okullara yönlendirilecek burslu öğrenciler için öngörülen miktar, o öğrencinin bize bakanlığa maliyeti. Biz o öğrenciyi kendi okullarımızda okutmak için ne kadar masraf ederiz. Bu da bizim hesabımıza göre ortalama 2 bin 500 lira civarında. Bu da atıl kapasitesi olan bir okul için fena bir rakam değil. Bizim devlet liselerindeki dersliklerimizdeki baskıyı da aşağı çeker diye ümit ediyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.

''Taslakta etüt merkezlerinin kapatılacağının yer aldığı, bunun da kes-kopyala hatası olduğu haberleri var. Bu doğru mu?'' sorusu üzerine Bakan Avcı, dershane temsilcilerine dağıtılan taslaklarda ''etüt eğitim merkezlerinin de dönüştürüleceği''nin yer aldığını, bunun ''copy-paste'' hatası olduğunu düşündüğünü ifade etti. Avcı, ''Bizim nihai önerimizde etüt eğitim merkezlerinin kapatılması yok. Herhalde böyle bir hata olmuş'' dedi.

-''Mağdur etmeyeceğiz''

Panele katılan bir dershanecinin ''Yaklaşık 15 yıldır dershanecelik yapıyoruz. Ne özel okula, ne de açık liseye dönüşebilecek pozisyonumuz var. Mağduriyetimizi gidermek için bir çalışma var mı?'' sorusu üzerine Avcı, şunları söyledi:

''Anlattıklarımın içerisinde size de yer bulmamız lazım. Biz dershaneleri, 'filanca kurumun mu, filanca şirketin mi, şu cemaatin mi, bu sivil toplum kuruluşunun mu?' diye bakmıyoruz. Şöyle bir ayrım yapıyoruz. 'Zincir olanlar buna uyabilir' diye düşünüyoruz. Bizim kafamızdaki kategoriler, cemaat dershaneleri ve ötekiler değil. Bizim kafamızdaki kategoriler zincir dershaneler, yani özel okula dönüşebilecek olanlar, özel okula dönüşemeyecek olanlar. Bunu da ikiye ayırıyoruz, açık lise olabilecekler, kurs olabilecekler.''

Avcı, dershaneleri mağdur etmeyecek çözüm bulacaklarını belirterek, mekanları da ayrıca değerlendireceklerini belirtti.

''Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi ile ilgili bir çalışma var mı?'' sorusuna karşılık Avcı, çalışmaların sürdüğünü, dershane tartışmaları nedeniyle bu konunun daha sakin bir zamanda gündeme getirileceğini belirtti.

Bakan Avcı, bir katılımcının ''Ben çocuğumun halk eğitim merkezlerinde, açık liselerde eğitim almasını istemiyorum. Dershaneden memnunum, bu hakkım neden engelleniyor?'' sorusu üzerine, ''Çocuğunuzun bu nitelikte eğitim almasını sağlamak için etüt eğitim merkezlerini muhafaza ediyoruz. Dershane imkanı olmayanlar için de bu imkan var'' yanıtını verdi.

Lise 11 ve 12. sınıflarda dershane talebinin yükseldiğini, oranın yüzde 42'ye çıktığı bilgisini veren Bakan Avcı, dershanelerin de kendi içinde ayrıca sınıflandırıldığını ifade etti.

Avcı, tüm çocuklara mümkün olduğu kadar fırsat eşitiği sağlamak için çalıştıklarını kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber