Başpolis: Liste gelirdi bizde dinlerdik

Adana'da yürütülen paralel yapı bağlantılı telekulak soruşturmasında şok ayrıntılar. Dinleme ekibinde bulunan başpolis, savcılık ifadesinde paralel çarkı tek tek anlattı, uzlaştırma istedi: 'Dinlenecek numaralar şube müdürü veya büro amirine geliyordu, kimin gönderdiğini bilmiyorum. Hakim-savcıları kayda aldığımızın da farkında değildim.'

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 12 Nisan 2014 09:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Başpolis: Liste gelirdi bizde dinlerdik

CİHAT ARPAÇIK

Adana'da üst düzey kamu görevlileri ile yargı mensuplarını şantaj amaçlı dinleten paralel şebekeye yönelik başlatılan soruşturmada ilk itiraflar geldi. Tutuklanan 6 emniyet mensubu arasında bulunan Adana Emniyeti eski İstihbarat Şube görevlisi emekli Başpolis A.K, soruşturmayı yürüten Başsavcıvekili Ali Doğan'a verdiği ifadede, dinlemelerin yapıldığı tarihte ihbar ya da duyumla ilgili memur raporu tutulmadan direkt dinleme talep edildiğini anlattı. Dinlenilecek kişilerin bilgilerinin istihbarat şube müdürü veya büro amirine geldiğini ancak kimin gönderdiğini bilmediğini belirten A.K, 'Bize verilen isimlerin hakim-savcı olduğu belli değildi' dedi.

ONAYI ANKARA VERDİ

Dinleme taleplerinin TC kimlik numaraları veya isimle geldiğini söyleyen A.K, 'O numaraların karar takip sisteminden dinlenmesinin uygun olup olmayacağı Ankara İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan, sistem üzerinden soruluyordu. Uygunsa dinleme talep ediliyordu. Biz de talep formuyla sıralı amirlerin imzasıyla dinleme talep ediyorduk' ifadelerini kullandı. Dinlenen yargı mensuplarının hiçbirisinin hakim-savcı olduğunu anlayamadıklarını öne süren A.K, dinlemelerde bulunduğu dönemde hedef ismin yaptığı konuşmaların hiçbirinde hakim-savcı sözü geçmediğini iddia etti, arayan ya da aranan şahsın 'savcım' ya da 'hakimim' diye bir tabir kullanmadığını söyledi.

UZLAŞMAYA HAZIRIM

Dinleme tutanaklarında imzası olduğunu kabul eden, ancak suçsuz olduğunu ileri süren A.K, 'Suçu kabul etmemekle birlikte uzlaşma kapsamında suç olursa uzlaşmayı kabul ederim' diye konuştu. Soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen Adana Emniyeti eski İstihbarat Şube Müdürü E.Y. ise, sadece dinleme taleplerini mahkemeye göndermekle yükümlü olduğunu ve bunlar gibi yüzlerce talebi mahkemeye gönderdiğini söyleyerek, telefonların kime ait olduğunu bilmediğini iddia etti. 'Önleme dinlemesi' kapsamında elde edilen her çeşit bilgi ve hatta şüpheden bile insanların kayıt altına alınabildiğini ve şüphe devam ettiği müddetçe dinlemenin devam ettiğini kaydeden E.Y, 9 ilin dinleme talebinin kendilerinden geçtiğini anlattı. 2 bin civarında dinleme yapılabilen aktif bir hat olduğunu beyan eden E.Y'ye göre, 'bir kişiyi dinlemek için yalnızca talep formu yeterli!'

3 savcı 1 hakim daha

Paralel yapıya bağlı emniyet istihbaratçılarının Adana'da görevli Cumhuriyet Savcıları Abdurrahman Gündoğan, Cumali Tülü, Hasan Öz ile Hakim Kemal Varan'ı da organize suç örgütü kapsamında hiçbir delil olmadan aylarca dinlendiği ortaya çıktı. Bu isimler için önleme dinlemesinde olması gereken ilk duyum, ihbar ya da istihbarat raporunun bulunmadığı belirlendi. Emniyet Müdürü E.Y'ye, hiçbir delil veya duyum olmadığı halde neden bu dinlemelere imza atıldığı soruldu. E.Y bu soruya 'Bilgim yok' şeklinde cevap verdi. Savcı Doğan, dinleme başladığı andan itibaren ilk konuşmalarda dahi 'hakim-savcı' hitabının pek çok kez geçeceğinden bahsederek, 'Bu hususta bilginiz oldu mu?' şeklinde bir soru da yöneltti. E.Y, bu soruya da 'Bilgi almadım' diye cevap verdi.

'ANLAMAM MÜMKÜN DEĞİL'

Soruşturma kapsamında, yasadışı yapılan telefon dinleme işlemi sonunda hazırlanan bazı imha tutanaklarında E.Y'nin de imzası olduğu belirlendi. Soruşturma savcısı E.Y'ye imzalı belgelerini göstererek, 'Dinlenen kişilerin hakim-savcı olduğu rahatlıkla anlaşılabileceği halde bu hususta neden herhangi bir işlem yapmadın?' şeklinde bir soru da yöneltti. E.Y ise 'İmha tutanaklarında gerçekte kimin dinlendiğini anlamam mümkün değildir' cevabını verdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber