Astsubayların ailelerine yardım
Hukukun Egemenliği Derneği (HEG), Şemdinli'de yaşanan olaylar nedeniyle 39 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırılan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz'in ailesi için yardım kampanyası başlattı.
HEG Genel Başkanı Akyüz, yargı kararlarına saygılı olduklarını, ancak uzun senelerdir kamusal görev yapan kişilerin 40 yıl gibi uzun süreli ve ağır bir mahkumiyete çarptırılmaları halinde, aile fertlerinin sıkıntıya düşeceklerine dikkati çekerek, "Bu bakımdan tamamen insani amaçlarla, bu kişilerin ailelerine bir yardım kampanyası başlatılmasının yararlı olacağını düşünmekteyiz. Bu yardım, olaylar ve davaların tamamen dışında olup, sırf insani amaçla düşünülmektedir" dedi. Akyüz, açıklamasında, ilginç tespitlere yer verdi. Van, Şemdinli ve Trabzon'da meydana gelen olayların ortak yönleri bulunduğunu savunan Akyüz, "Van kendi adıyla anılan gölün kenarında sessiz ve sakin bir ilimizdi. O kadar ki adını duyurabilmek için 'Van Gölü Canavarı' gibi bir takım efsaneler yaratma çabasına bile girilmişti. Ama birdenbire ne oldu ise oldu, Van adı Türkiye'nin gündemine oturuverdi. Önce Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü'nün evindeki tarihi eserler kamuoyunu meşgul etti. Sonra rektör ve bir takım öğretim üyeleri daha önemli nedenlerle tutuklandı. Dava açılmaksızın 4.5 ay tutuklu kalan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Genel Sekreteri Enver Arpalı dayanamayıp intihar etti. Gürültülü bir şekilde başlayan dava sessiz bir şekilde son buldu. Daha sonra bir dava nedeniyle hazırlanan iddianamede, olaylarla hiçbir ilgisi olmayan, yüksek dereceli saygın ve üst dereceli bir komutanın adının geçmesi ortalığı karıştırdı. Ciddi bir bunalıma neden olan olay, Van'ı bir kez daha gündemin başına taşıdı" diye konuştu.
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde bir kitabevinin bombalanmasıyla başlayan davanın ordu mensubu 2 astsubayın 39'ar seneye mahkum olması, kitabevi sahibinin PKK mensubu olduğu gerekçesiyle tutuklanmasıyla sonuçlandığını hatırlatan Akyüz, "Böylece Van, bir 'Van Gölü Canavarı' yaratılmasına gerek olmaksızın, yalnızca Türkiye'nin değil AB'nin de gündemine oturdu ve Diyarbakır'dan sonra adı en çok bilinen şehirler arasına girdi. Bir başka il elini çabuk tutup devreye girmez ise şimdi sıra Trabzon'da. Çünkü olaylar oraya sıçratılmak isteniyor. Böylece Türkiye'nin dört yönden kuşatılmasının önü açılmış olacak" açıklamasında bulundu.
Van-Şemdinli olaylarında yargı süreci sonunda son sözün söyleneceğini kaydeden Akyüz, büyük bir hızla sonuçlanan dava sonunda mahkum edilen kamu görevlilerinin geride kalan ailelerine insani amaçlı yardım kampanyası başlattıklarını ifade etti. Akyüz, şunları kaydetti:
"Yargı kararlarına tamamen saygılıyız. Ancak uzun senelerdir kamusal görev yapan kişilerin, 40 yıl gibi uzun süreli ve ağır bir mahkumiyete çarptırılmaları halinde; eş, çoluk çocuk ve diğer aile fertlerinin sıkıntıya düşecekleri tabiidir. Bu bakımdan tamamen insani amaçlarla, bu kişilerin ailelerine bir yardım kampanyası başlatılmasının yararlı olacağını düşünmekteyiz. Bu yardım, olaylar ve davaların tamamen dışında olup sırf insani amaçla düşünülmektedir. Bir diğer amacı da kamu görevlilerine, bir sıkıntıya düşmeleri halinde ailelerinin korunacağı yolunda güvence verilmesi anlamını taşımaktadır. Kendilerini hiçbir şekilde tanımayan ve kendilerinin de tanımadıkları kişilerin, aile fertlerini düşündüklerini bilmelerini sağlamaktır. Sahipsiz olmayacakları bilincini aşılamaktır."