Narkotik bilgisayarlarında paralel komplo

Helin Şahin

17 Aralık yargı darbesi girişiminin ardından deşifre olan paralel yapının, 2010 yılında kuyumcu Mahmut Çelik üzerinden hükümete ve yakın çevresine komplo kurduğu belirlendi. Şantaj amaçlı operasyon, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından deşifre edildi. Olayda yer alan polisler hakkında soruşturma sürerken, o dönem komplo projesinin başında olan ve 7 Şubat MİT operasyonunun talimatını veren savcı Fikret Seçen hakkındaki iddialar ise Adalet Bakanlığı'na gönderildi.

Parayı ver yoksa çorap öreriz

4.5 gram kokain bulundurduğu iddiasıyla 2011 yılında tutuklanan ve 30 yıl hapis cezasına çarptırılan kuyumcu Mahmut Çelik, İstanbul Başsavcılığı'na gönderdiği dilekçesinde paralel yapının oyununa geldiğini anlattı. Mahmut Çelik'in anlattıklarına göre herşey 2010 yılında Bahçelievler Yayla'da bir kuyumcu dükkanı almasıyla başladı. Dükkanın önceki sahibi M.G.Y., bazı esnaf ve polisleri yatırım adı altında 20 trilyon dolandırıp kaçtı. Dolandırılan polisler arasında İstanbul Narkotik şubede görevli amirler ve memurlar vardı. Mahmut çelik, dilekçesinde "Dükkanı kiraladıktan bir hafta sonra polisler S.T., H.A., M.O., M.N. ve E.D. geldi ve eski işyeri sahibinin kendilerine borcu olduğunu belirterek benden 10 bin dolar aldılar. Geri kalan borcu da öde yoksa başına çorap öreriz deyip gittiler. Ben buna karşı çıktım. Daha sonra öğrendim ki beni ve ailemi 8 ay takibe almışlar" dedi.

Kadın ayarla görüntü al

Gözaltına alındığında olayın renginin değiştiğini aktaran Mahmut Çelik, "Hükümete yakın bazı kişilerle geçmişe dayanan ilişkim olduğunu teknik takiple öğrenmişlerdi. Bu kişiler hakkında kendilerine bilgi vermemi istediler. Bana, isimlerini söyledikleri o kişilere kadın ayarlamamı, görüntülerini kasede alıp onlara götürmemi istediler. Seni gizli tanık yaparız, hapis yatmaz kurtulursun dediler. Ben kabul etmeyince ailemle beraber savcıya bile çıkartılmadan mahkeme tarafından 4.5 gram kokain bulundurmak iddiasıyla tutuklandık. 30 yıl hapse mahkum edildim" dedi.

17 Aralık, süreci aydınlattı

Mahmut Çelik, söz konusu komployu 2011 yılında o dönem İstanbul Emniyet Müdürü olan Hüseyin Çapkın'a dilekçeyle bildirdi. Çapkın'ın talimatıyla şikayette adı geçen polisler hakkında soruşturma yürütüldü ancak işlem yapılmadı. 17 Aralık darbe girişiminin ardından Çelik savcılığa başvurdu. Şubat 2014'te tahkikat başladı. Konuyla ilgili iki müfettiş görevlendirildi. Müfettişler paralel yapı iddialarını soruşturan savcılığa sundular.

SEÇEN'İN TALİMATIYLA TAKİP ETTİK

56 Sayfalık müfettiş raporunda, Mahmut Çelik'in eski özel yetkili hakimler Zafer Başkurt ile Erkan Canak'ın aralarında yer aldığı birçok hakim-savcıyla diyaloğu olduğu belirtildi. Mahmut Çelik'in o dönem özel yetkili mahkeme başkanları Erkan Canak ve Zafer Başkurt ile beraber hükümete yakın çevrede yer alan kişilerin yanına gittikleri anlatılan müfettiş raporunda, Çelik'e "Ya bizim dediğimizi yap, bize bilgi getir ya da seni tutuklarız" diyerek baskı yapıkları ifade edildi. Mahmut Çelik hakkında takip ve soruşturma yürüten 3. sınıf Emniyet Müdür S.Ş., müfettişlere verdiği ifadesinde "Fiziki takipleri S.T. ve H.A. değerlendirip proje savcısı Fikret Seçen'in verdiği talimatlar çerçevesinde yürütüyorlardı. Tüm çalışmalar Fikret Seçen'e bildiriliyordu, o ne talimat veriyorsa ona göre takip devam ediyordu. 29.10.2010'da Beşiktaş Ulus Parkı'nda Cumhurbaşkanına yakın kişileri takip ettik" dedi. Komiser H.A.,teknik takiplerin savcı Fikret Seçen'in talimatıyla gerçekleştirildiğini anlattı.