Yeni MEB müdürü: Anıtkabir'e gitmeyen bana gelmesin

Haber Giriş : 17 Temmuz 2006 08:38, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ata Özer, Balat'ta doğdu. Hem ailenin hem de semtin o güne kadarki tek üniversite mezunuydu. "Atatürk benim kalbimde" diyen Özer tarih öğretmenlerine şöyle sesleniyor: "Anıtkabir altındaki müzeyi çocuklara göstermeyen benimle rahat çalışamaz."

Yarın bakan Çelik ile Ankara'da buluşup, cuma günü İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevini devralacak Özer sorularımızı yanıtladı.

Yüksek İslam Enstitüsü mezunusunuz. Başı örtülü bir eşiniz var...

Eşimin başı örtülü. Açık olabilir, çıplak da olabilir. Bu görevimi yapmama 33 yıldır engel olmadı. 28 Şubat'ta da müdürdüm, ondan önce de müdürdüm. İhtilal öncesi müdürdüm, sonrasında da müdürüm. Altı yıldır Birinci Ordu Komutanlığı tarafından Selimiye Kışlası'na davet ediliyorum. Çünkü 19 Mayıs ve Cumhuriyet bayramlarında en iyi yürüyen okulun müdürüyüm. Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök beni cumhuriyet gençliğini iyi yetiştirdiğim için kutladı. Bu okulu devletin yönetmeliğine göre idare ediyorum. Hanımım da ne Atatürk'e dil uzatacak bir söz söylemiştir, ne de onlara dil uzatan evlat yetiştirmiştir.

Atatürk'ün ismini hiç ağzınızdan düşürmüyorsunuz?

İlk demecim tarih öğretmenlerine olacak. Tarih öğretmenlerine Anıtkabir altındaki müzeye çocukları götürmelerini zorunlu kılacağım. Müzeyi çocuklarına göstermeyen hiçbir tarih öğretmeni benimle rahat çalışamaz. Göstermelik Atatürkçü değilim. Atatürk kalbimde, beynimde. O benim için büyük dahi, büyük komutan ve devlet adamı.

Gerçekten söylendiği gibi 18 yıldır maaşınızı almıyor musunuz?

İmza atar, alırım. Sonra sınıf birincilerine, fakir öğrencilere, sporculara yol parası veririm, üst başlarını ve kitaplarını alırım.

BMW'ye binen bir lise müdürüsünüz...

Ona binmemi kim engelleyebilir? 15 yıl önce de yüz bin dolarım vardı, şimdi de var. Hatta 90 bine düştü. Altı arabam vardı, bu okula gelince üçe düştü. Arsam vardı, laboratuvar yaptık. Alibeyköy'deki evimi, babadan kalma evimi de sattım. Fakir bir ailenin çocuğuyum, onların neler çektiğini bilirim, kefenin cebi yok ki o tarafa götüreyim.

Uyuşturucu ve şiddet önemli sorun.

Bir okulda uyuşturucu müptelası çocuk çıktığında bunun mesulu okul müdürü, sınıf öğretmeni, rehber öğretmenidir. Kaç gündür konuşuluyor. 16 yaşındaki kızımız otopsiye göre iki yıldır uyuşturucu kullanıyormuş. İki yıl okuduğu okulda acaba o uyuşturucu alışkanlığına dair en ufak bir emare göstermedi mi? Okulda hiç mi falso vermedi? Örneğin, geçen yıl Sulukule'den bir telefon aldım. Bir veli iki talebemi orada görmüş. Bunlar uyuşturucu satıcısıydı. İsim vermeyince, ayağına gidip çocukları buldum. Yeni kayıt yaptırmışlardı. Ana babalarını çağırtıp kayıtlarını aldırttım. Aynı ilçede gittikleri okul müdürünü uyardım.

OKULLARDAKİ ŞİDDET BİTECEK

Okul müdürlerini çok çalıştıracaksınız anlaşılan?

Müdürlerin koltuklarında oturmamalarını isteyeceğim. Bize emanet edilen çocuklara destek olmalıyız. Hiçbir veli bana bu konuda şikayete gelmesin. Bu memlekette kanunlar, adalet, yönetmelikler var. Ama, Ata kanunları da var. Ata kanunları yönetmeliğe uygun olarak işleyecek. İlk önce fakir semtteki okullara gideceğim. Okul aile birlikleri ve müdürlerle konuşacağım. Eğitim-öğretim beni ilgilendirmiyor. Önce okuldaki anarşi ve şiddeti durdurma niyetindeyim.

Başbakan 'ağabey' der

Başbakan da sizin gibi eski bir futbolcu. O dönemden tanışıklığınız, birlikte top oynamışlığınız var mı?

O Camialtı'nda oynarken, ben Kulaksız takımında oynuyordum. Ne zaman görse "ağabey" diye hitap eder. Ellerimi başımın arasına koydum "Ata Özer, sen başbakan olsaydın ona bu ilgiyi gösterir miydin?" dedim. Cevabım "evet" oldu. Nedeni sporcu ahlakı. Onu başbakan olduğu için değil, Tayyip Erdoğan olduğu için seviyorum.

Taksim de var dolarım da...

Nasıl geçiniyorsunuz?

Taksilerim var. Oğlum iyi kazanan bir doktor. 70 milyona "hodri meydan" diyorum. Kim bana menfaat karşılığı bir bardak çay içirmişse, herhangi bir şey vermişse, odamda para lafını konuşmuşsa, işte buradayım. Mal varlığımı matbu olarak isteyen herkese veriyorum. Size de vereyim.

Fakirliğimi unutmadım

İstanbul'un yeni Milli Eğitim Müdürü, BMW marka otomobile biniyor. Plakası'nda da "ATA" olan adı yazıyor. Türkiye'deki standartların bir okul müdürünün BMW'ye binmesine müsait olmadığını söylüyor. "Ama ben okul müdürü olarak binmiyorum" diyor, ekliyor: "BMW'ye bindiğime bakmayın, fakirliğimi hiç unutmadım. Yolda yağmurda ıslanan birini gördüğümde hemen alırım, çamurda bırakmam. Bir de eski mahalleme giderken makam aracımı da BMW'mi de kullanmam, utanırım."

hürriyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber