Başkanlık, Demirel ve Özal'ın da hedefiydi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül: "Merhum Erbakan ve Özal, Demirel, Türkiye için en uygun sistemin başkanlık olduğunu defalarca dile getirdiler. Bu üç isim, Türkiye'nin son 50 yılına damga vurmuş kişiler. Bu yargıya varmaları da şahsi bir talepten çok, Türkiye'nin hızlı icraat ve istikrarlı siyasi hayat ihtiyacını tespit etmelerinden kaynaklanıyor."

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 02 Şubat 2015 07:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Başkanlık, Demirel ve Özal'ın da hedefiydi

İSA TATLICAN

Türkiye yine bir kritik dönemde önemli bir seçime hazırlanıyor. 7 Haziran seçimlerine yaklaşık 4 ay kala sadece Türkiye'yi yönetecek milletvekillerini seçmeyeceğiz. 7 Haziran seçimleri Türkiye'yi Başkanlık sistemine taşıyacak önemli bir eşik olacak.

Peki Başkanlık sistemi Türkiye'ye uygun mu? AK Parti yönetimi "diktatörlük" eleştirileri hakkında ne düşünüyor? 2015 seçimlerinde AK Parti neyi hedefliyor? Tüm bu soruları en yetkili isimlerden biri olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül'e sorduk.

MHP BAŞKANLIK'TAN GERİ ADIM ATTI - TIKLAYIN

YENİ ANAYASAYA TÜRKİYE HAZIR AMA MUHALEFET...

AK Parti Yeni Anayasa üzerinde ısrarla duruyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konuya konuşmalarında vurgu yapıyor. Yeni Anayasa seçim stratejinizin neresinde yer alıyor?

Yeni Anayasa konusundaki ısrarımız seçim stratejisiyle sınırlı değil. Hatırlayın, 2011 seçimlerinde bütün partiler Yeni Anayasa konusunda halka vaatte bulundu. Aslında Yeni Anayasa'yı Türkiye'nin gündemine sokan ve bunun aciliyetini ortaya koyan AK Parti'dir. 2011 seçimlerinin ardından parlamentoda yeni, sivil ve Türkiye'nin demokratik seyrine uygun bir anayasa yapmak yönünde bütün gücümüzle çalıştık. Fakat maalesef 2011 parlamentosu yeni anayasayı yapamadı.

MUHALEFET BAŞKANLIK'I TARTIŞMAKTAN KAÇIYOR - TIKLAYIN

Neden?

Siyasi bir suçlama olarak değil, durum tespiti yapmak bakımından şunu söylemek isterim ki, AK Parti dışındaki partiler yeni anayasa yapımına zihnen hazır değillerdi. Hala da hazır görünmüyorlar. Bu hazırlıksızlık ve yeni anayasanın partiler üstü niteliğini kavramaktan uzak oluş, 2011 seçimlerinden sonra oluşan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan bir anayasa

ÖZAL, DEMİREL VE ERBAKAN DA İSTEMİŞTİ

Daha açık sorayım: Başkanlık sistemine geçme isteğinizin sebebi Recep Tayyip Erdoğan mı?

Bu iddiayı muhalefet sıklıkla dillendiriyor. Ve ne yazık ki, çoğu diğer iddiaları gibi bu da temelsiz ve indirgemeci. Başkanlık sisteminin Türkiye'de tartışılmasının kökleri 50 yıl öncesine gidiyor. Merhum Erbakan ve Özal, Demirel, Türkiye için en uygun sistemin başkanlık olduğunu defalarca dile getirdiler. Bu üç isim, Türkiye'nin son 50 yılına damga vurmuş kişiler. Bu yargıya varmaları da şahsi bir talepten çok, Türkiye'nin hızlı icraat ve istikrarlı siyasi hayat ihtiyacını tespit etmelerinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla, şahıs merkezli bir teklif değil bizimki. İcraatın seri, demokrasinin kurumsal, sivil siyasetin güçlü olması için Başkanlık sistemini savunuyoruz.

Tayyip Erdoğan için de durum bu mu?

Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye'de siyasetin son 20 yılına damga vurmuş bir isimdir. Büyükşehir Belediye Başkanlığından Cumhurbaşkanlığına uzanan çizgide, sistemin nerelerde tıkandığını, siyasal düzenin hangi zaaflara duçar olduğunu tecrübeyle görmüştür. Kaldı ki, Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakan olarak da güçlüydü. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın amacı şahsi güç arayışı değil, siyasal sistemimizin zaaflarına yönelik kalıcı bir onarım ve düzenlemedir.

AK Parti Başkanlık sistemini savunmayı sürdürecek mi?

Elbette sürdüreceğiz. Anayasa Uzlaşma Komisyonunda bu tezi savunduk. Hazırladığımız Yeni Anayasa metninde de görüşümüz açıktır. Meclis Başkanlığına sunduğumuz anayasa teklif metni, partimizin görüşüdür. Bir hukukçu gözüyle bakıldığında da AK Parti'nin anayasa teklifi, sistemin tıkanıklıklarını açacak, demokrasiyi güçlendirecek ve devletin tasarımını Türkiye'nin kat ettiği mesafeye uygun olarak güncelleyecek niteliktedir.

BU KEZ SİVİL ANAYASADA KARARLIYIZ

Şu halde Başkanlık sistemi bu seçimde gündemde yer alacak...

Bu seçimde biz milletimize Yeni Türkiye için Yeni Anayasa'nın zorunlu olduğunu ifade edeceğiz. Yeni Türkiye'nin kazanımlarını tahkim etmek ve Eski Türkiye'ye dönüş yolunu tıkamak için demokratik ve sivil bir anayasa konusunda ısrarlı ve kararlıyız. Bu yeni anayasanın içerdiği tekliflerden birisi de, başkanlık sistemine geçilmesidir.

Başkanlık sistemi ile tek adamlığa geçileceği iddialarına ne dersiniz?

'Açık oy, gizli tasnif' dışında iktidar yolu bulamayan CHP'nin padişahlık suçlaması, izahı bile gereksiz kılacak ölçüde çelişkili ve temelsizdir. Bu eleştiriyi yapanlar, bu sistemin cari olduğu hangi ülkede padişahlık olduğunu göstersinler de, bilelim. Girdiği 10 seçimden de mağlubiyetle çıktığı halde 18 yıldır koltuğunu kimselere bırakmayan Sayın Bahçeli'nin; % 50 ile Başbakan, % 52 ile Cumhurbaşkanı olan Sayın Cumhurbaşkanımızı tek adamlık özlemi içinde olmakla suçlaması, elimizde kalacağı için hiçbir yerinden tutmadığımız bir garip eleştiridir. Elbette bu iddiaların ciddiye alınır tarafı yok.

AK PARTİ'DE ADAY ADAYINDA BÜYÜK ARTIŞ VAR

Demokratik işleyişte bir sıkıntı yaratır mı Başkanlık sistemi?

Başkanlık sisteminin daha az demokratik olduğu yönündeki iddia doğru değil. Hatta, Başkanlık sistemi parlamentoyu güçlendirmektedir. Üstelik parlamenter sistemin Türkiye bağlamında bazı zaafları da var. Aslında bu sistem, parçalı ve kolaylıkla dengesiyle oynanabilecek yapısından ötürü demokrasi dışı müdahalelere açık bir haldedir. Darbe süreçleri, parlamento dengeleriyle oynamanın ve demokrasiyi kesintiye uğratmanın örnekleriyle doludur. Bunun en yakın örneği, 28 Şubat sürecinde yaşananlardır.

Ne kadar aday adayı bekliyorsunuz?

2011 seçimlerinde yaklaşık 5500 aday adaylığı başvurusu vardı. Bu seçimlerde bu sayının önemli ölçüde artacağı kanaatindeyim.

PARALEL YAPI SEÇİM ÖNCESİ KAOS İSTİYOR

Paralel yapının Haziran seçimlerini sabote edeceği söyleniyor. Bu tehlikeye karşı AK Parti'nin bir önlemi olacak mı?

Paralel Yapı, 30 Mart ve 10 Ağustos seçimleri öncesinde davrandığı gibi, Türkiye'yi kaosa sürüklemeye yönelik planlar ve ittifaklar içinde olacaktır. Fakat onlar ne kadar kaos çıkarmaya niyetlilerse; devletimiz de kamu düzenini koruma, Türkiye'nin geleceğini taşeron bir örgütün çıkarlarına kurban etmeme yönünde kararlılık içindedir. Ama şurası kesindir ki, kazanan devletin bekasını ve milletin birliğini savunanlar olacaktır.

Geçtiğimiz hafta savcı Celal Kara verdiği bir röportajda 17-25 Aralık'ın darbe girişimi olduğunu itiraf etti. Ne diyorsunuz bu açıklamalara?

Bizim en başından beri söylediğimiz de buydu zaten. Türkiye'de her darbe makul gibi görünen gerekçelerle temellendirilir. Esas itibariyle o gerekçeler, darbeye halk desteği sağlamanın aracıdır sadece. Dünün Yassıada hukuku ile Paralel Yapıya angaje hakim ve savcıların hukuku aynı kökten beslenmektedir. Her ikisi de, yargı üzerinden siyaseti belirleme amacındadırlar.

ÜLKEYE HİZMETİN TEK YOLU MİLLETVEKİLLİĞİ DEĞİL

70'in üzerinde milletvekili 3 dönem kriterine takılıyor. Bu durum AK Parti içinde bir sıkıntıya yol açar mı?

AK Parti, kurumsallaşmasını tamamlamış bir yapı. Siyasetin tazelenmesi, yeni kuşaklarla beslenmesi ve hücre yenilenmesi için AK Parti kurulurken 3 dönem kuralı konuldu. 3. dönemini tamamlayan AK Parti milletvekilleri, bu kurumsal yapının en başından beri bulunmak hasebiyle bu kuralın amacını en iyi anlayan kişilerdir. Kaldı ki, siyaset yapmanın ve ülkeye hizmet etmenin tek yolu milletvekili olmak değildir. Bir çok arkadaşımızın ve büyüğümüzün, görüş ve tecrübelerinden her zaman istifade edilecektir.

HDP'nin parti olarak seçimlere katılması ve barajı geçememesi durumu AK Parti'nin oylarını nasıl etkiler?

AK Parti olarak biz, başka bir partinin kararları üzerinden kendimize yol haritası çizmediğimiz gibi o partilerin akıbetlerine bakarak bir hesap içine de girmedik, girmiyoruz. HDP'nin seçime parti olarak girme kararı kendi iç meseleleridir. Parti olarak şu anda bizim önceliğimiz, kendi seçim çalışmalarımızdır. Yeni Türkiye'yi kurma yolunda büyük önem atfettiğimiz bu seçime 10 milyon üyemiz ve seçim günü sandıklarda çalışacak bir milyon partimizle canla başla hazırlanıyoruz. metni çıkmasına mani oldu.

MUHALEFET TÜRKİYE'NİN KABUK DEĞİŞTİRDİĞİNİ GÖREMEDİ

Nasıl bir hazırlıksızlıktan söz ediyorsunuz?

Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na partilerin sunduğu anayasa teklifleri ve bu komisyonun müzakere tutanakları, TBMM'nin resmi sitesinde duruyor. Açıp okuduğumuzda, AK Parti dışındaki partilerin Türkiye'nin kabuk değiştirdiğini göremediklerini veya bunu kabullenemediklerini anlıyoruz. Cunta baskısıyla topluma dayatılan 1982 Anayasası'nın ruhuna sadık kalarak yeni ve sivil bir anayasa yapılamaz. Bizim Yeni Türkiye derken kastettiğimiz sivil, demokratik, içindeki çatışmaları çözerek dünyaya ve insanlığa söz söyleme iddiasını taşıyan bir ülkedir. AK Parti olarak biz bu hedefin Yeni Anayasa ile tahkim edileceği inancındayız. Milletimiz bu anayasayı yapacak güç olarak AK Parti'yi görüyor.

Yeni Anayasa ısrarınızın Başkanlık sistemine geçme isteğinizle alakalı olduğu iddialarına ne dersiniz?

Bu yorum, muhalefetin indirgemeci tavrının tipik bir örneği. Evet, AK Parti olarak biz, Başkanlık sisteminin Türkiye için en uygun yönetim tarzı olduğunu düşünüyoruz. Bu düşüncemizin hukuki ve siyasi sebepleri var. Defalarca da bu görüşlerimizi kamuoyu ile paylaştık.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber