Arınç'tan, Başkanlık sistemi hamlesi

Arınç, CNN Türk'teki "Baştan Sona" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Şubat 2015 00:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Arınç'tan, Başkanlık sistemi hamlesi

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 7 Haziran'da yapılacak milletvekili seçimlerine ilişkin, "400 iddialı bir rakamdır. İhtimal olarak olabilir de. Ama bu seçimlerden bizim bütün beklentimiz, anayasayı tek başına yapabileceğimiz bir sayısal veriye kavuşabilmek" dedi.

Arınç, CNN Türk'teki "Baştan Sona" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Kendisinin Bursa doğumlu olduğunu, daha sonra babasının memuriyeti dolayısıyla buradan ayrıldıklarını ve sonunda Manisa'ya yerleştiklerini anlatan Arınç, "Bütün siyasi hayatım Manisa'da geçti. Ama son dönem Sayın Genel Başkanımız bizim Bursa'dan tekrar aday olmamızı istedi. Biz sona gelmişken tekrar başa döndük. Doğduğumuz yerden inşallah önümüzdeki haziran seçimlerinde aktif siyasete veda edeceğiz" ifadesini kullandı.

Bursa'nın tarihi ve kültürel özellikleriyle ön plana çıkan bir şehir olduğunu ve 6 Osmanlı padişahına ev sahipliği yaptığını anımsatan Arınç, programın gerçekleştirildiği Ördekli Hamamı'nın da Çelebi Mehmet tarafından yaptırıldığını, şimdi ise Osmangazi Belediyesince restore ettirilerek kültürel hizmetlerde kullanıldığını söyledi.

Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşekkür ziyaretleri kapsamında bugün Bursa'da bulunduğunu hatırlatarak, Bursalıların, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sevdiğini, siyasete girdiği günden beri hep arkasında olduğunu, cumhurbaşkanlığı seçiminde de en yüksek oy verilen illerden biri olduğunu dile getirdi.

"Bursa'daki şehirleşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Başarılı buluyor musunuz Bursa'nın dönüşümünü?" sorusuna Arınç, şehrin nüfusunun giderek arttığını, son zamanlarda yeşilin biraz fazla kaybolmaya başladığını kaydederek, "Hepimizi üzen bir yapılaşma içerisinde şehrin merkezinde böyle çok katlı bir TOKİ yapılaşması oldu" diye konuştu.

Arınç, tarihi yapıların restore edildiğini ve şehrin yeşil hüviyetine çok daha önem verildiğini bildirerek, "Bu tarihi ve kültür kimliğini muhafaza etmek zorundayız. Memnuniyetle söyleyeyim, belediyelerimiz, başta büyükşehir olmak üzere bu konuda çok hassastır. Türkiye'nin güzel bir prototipidir Bursa" değerlendirmesinde bulundu.

Şimdi en çok üzerinde durdukları konunun kentsel dönüşüm olduğuna değinen Arınç, "İnsanımızı daha nitelikli yapılar içerisinde, çevreye daha duyarlı şartlar içerisinde yaşatmak istiyoruz" dedi.

-"Bırakalım herkes ne söyleyecekse söylesin"

"Bugün Cumhurbaşkanı, burada Başkanlık sistemine yönelik önemli bir mesaj verdi. 'Eğer yeni bir Anayasa istiyorsak 7 Haziran seçimlerinde 400 milletvekili vereceğiz. Dolayısıyla yeni Türkiye'yi güçlendireceğiz' şeklinde bir mesaj verdi. Bu mesajı cumhurbaşkanlığının tarafsızlığına aykırı bulanlar var. Sizce tarafsızlığa halel getiren bir şey midir bu? Bundan dolayı Cumhurbaşkanının tarafsızlığı tartışmaya açılabilir mi?" sorusu üzerine Arınç, şunları kaydetti:

"Çok zor bir soru. Ama ben konuşma süresince karşısındaydım. Birbirimize çok yakındık ve çok büyük bir dikkatle takip ettim. Yani hangi partiye 400 milletvekili verilmesi gerektiğini söylemedi inanın. Hiçbir parti ismi de telaffuz etmedi. Yani gönüllerden geçen, farazi AK Parti ise 'Ak' bile demedi. Yani siz de herhalde Anadolu Ajansı'nın haberlerine girdiğiniz zaman herhangi bir partiyi ima yoluyla bile kastetmediğini anlayacaksınız. Yani böylesine ince bir konuşmanın, bir parti tarafını tuttuğuna dair herhangi bir beyanda bulunan varsa onu ayrıca değerlendirmek lazım. Bu zarif ifadelerimle ne anlatmak istediğimi hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Yani hiçbir partinin isminden bahsetmedi. Ama bir anayasanın yapılabilmesi için gerekli olan nitelikli sayıyı söyledi. Bu bildiğiniz gibi en az 330'dur, Meclis'ten çıkanı referanduma götürmek için. En fazlası 367'dir, doğrudan Meclis'te kabul edilebilmesi için. Ama hedef biraz daha büyük konuyor ki çok daha rahat bir anayasa yapılabilsin. Biraz yoruma müsait. Yani bunu bir Cumhurbaşkanının, Anayasa'nın 101, 102, 104. maddelerinde özellikle Meclis'te yaptığı ant içmeye aykırı bulanlar olabilir. Ama bunları baştan da zaten söylüyorlardı. Şimdiki bu ifadeleri de yani belli bir hedefi gösteriyor. 'Yeni anayasa ve bu anayasa içerisinde de başbakanlık veya yarı başkanlık sisteminin gerçekleşmesi için 400 milletvekilinin, gücü elinde bulunduran bir iktidarda mevcut olması lazım' diyor. Ben böyle anlıyorum. Eleştiriye de müsait bir cümle. Bırakalım herkes ne söyleyecekse söylesin."

Arınç, "Baştan söylüyorum. Yani bu herkes tarafından kabul edilebilecek, doğru bulunabilecek bir iddia sayılmayabilir. Bizim hoşumuza gider de yani ben şahsen AK Parti adına bunu düşündüğümde bu kadar büyük bir güçle parlamentoda olmanın, güçlü bir iktidar olmanın çok avantajlı olacağını düşünürüm" diye konuştu.

-"400 iddialı bir rakamdır"

Bülent Arınç, "Ama anayasamızın meşhur bir kuralı var. Yani temsilde adalet ve yönetimde istikrar. İkisinin birden sağlanabilmesi lazım. Biz bunun her türlüsünü gördük. Mesela 2002'de biz yüzde 36 ile 365 milletvekili çıkardık. Çünkü CHP'nin dışındaki bütün partiler, parlamento dışında kaldı. Sonra MHP girdi 2007'de, sonra da diğer partiler. Dört tane olduk. Şu anda da temsilde, adalette bir eksiklik yok. Yani hemen hemen yüzde 80'i parlamentoda temsil ediliyor" ifadelerini kullandı.

Seçimlerde farklı sonuçların da her zaman çıkabileceğine dikkati çeken Arınç, "Yani bu o seçimdeki performansa ve halkın iradesine bağlı. Farazi, iki partinin yüzde 10'luk barajı aşmaması halinde o zaman bütün milletvekilliklerinin en güçlü partiye yönelmesi de tabii olacak" dedi.

Seçim sonuçlarına her halükarda saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Arınç, "400'ün istenmesinde arzu şudur. Yani ben 400'ü şahsen telaffuz etmedim. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu söylüyor. Anadolu'da derler ki 'Ağanın eli tutulmaz.' Yani millet ağa ise vereceğinin eksik veya fazla olduğunu söyleyemeyiz" değerlendirmesini yaptı.

Başbakan Yardımcısı Arınç, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ama mesela geçtiğimiz yasama döneminde bütün iyi niyetimize rağmen 3 sene masada boşu boşuna oturuldu. 3 parti 'Şu taraf, bu taraf, sensin, benim' derken, 3 sene sonunda biz uyduruk birkaç madde üzerinde ancak anlaşabildik. Şimdi anlaşılıyor ki bu sistemle, bu kafayla, bu siyasi partilerle tekrar seçim sonrası bir araya geldiğimizde yeni bir anayasa yapmak mümkün olmayacak. Dolayısıyla güçlü bir siyasi iktidar olmalı ve tek başına yapmalı. Tek başına yapmalı dedikten sonra ben şunu ilave ediyorum. Yani 367 bile olsa, 467 bile olsa yine referanduma sunulmalı diye düşünüyorum. Yani halk ne diyecek, onu görmemiz lazım. Sadece milletvekillerinin, parlamentoda 'evet' demelerinin yanında, bir de anayasa yapıyoruz nihayetinde ama halkın da bir katılımını sağlama noktasında sanıyorum bu fikre uzak değiliz. Yani Sayın Başbakanımız da geçmişte Sayın Başbakanımızla görüştüğümüzde de olabilirliği üzerinde karar kılmıştık. Yani 400 iddialı bir rakamdır. İhtimal olarak olabilir de. Ama bu seçimlerden bizim bütün beklentimiz, anayasayı tek başına yapabileceğimiz bir sayısal veriye kavuşabilmek."

-AK Parti'nin seçim çalışması

"AK Parti, başkanlık sistemi ve yeni anayasa vaadiyle mi meydana çıkacak?" sorusuna Arınç, şu yanıtı verdi:

"Sayın Cumhurbaşkanımız, Başkanlık sistemini benimsiyor, bunun doğru ve gerekli olduğunu söylüyor, hatta sisteme karşı olanları da ağır bir şekilde eleştiriyor. Anlaşılıyor ki Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Bu seçim sonucunda öyle bir netice meydana gelsin ki Başkanlık sistemini gerçekleştirecek bir Anayasa yapılabilsin' diyor. Biz, hükümet tarafıyız ve AK Parti tarafıyız. Bir partimiz var, bir hükümetimiz var. Burada Sayın Başbakanımızın ne düşündüğü önemli. Bizim kişisel düşüncelerimiz de var, başka milletvekili arkadaşlarımız da bol bol konuşmalar yapıyorlar. Aşırı taraftar olanlar var, hatta bunlardan çok iyi bildiğimiz birisi, 'Gırtlaklayasım geliyor' filan diye de geçen günlerde karşıt düşünceleri beğenmediğini ifade etti. Allah saklasın, yakın olmamaya bakıyorum, ters bir tarafına gelir de başımıza iş açacak diye."

Hükümet olarak, haziran seçimlerine neyle gideceklerini bir araya gelerek kararlaştıracaklarını dile getiren Arınç,"Partinin Merkez Yürütme Kurulu vardır, bu konu orada görüşülür, Bakanlar Kurulu vardır, bu konu orada görüşülür. Ben, ikisinde de birinci önceliğin Başkanlık sistemi olduğuna dair hiçbir işaret almadım" dedi.

Arınç, yeni bir anayasa yapılması gerektiğine işaret ederek, 1982 Anayasası'nın en az yüz maddesinin değiştiğini, diğer maddelerin ise birbiri ile uyumlu olmadığını söyledi.

Başkanlık sisteminin bazı örneklerini, Anayasa Komisyonu çalışırken 3 siyasi partiye de verdiklerini ve bunların da müzakere edilmesini istediklerini anlatan Arınç, ancak 3 siyasi partinin de önerilerin hiçbir sayfasını açmadan kategorik olarak "hayır" dediğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Diyoruz ki eğer yeni anayasa istiyorsak 400 milletvekilini vermek lazım, bunlarla böyle uğraşmaya gerek yok. Bir başkanlık sistemi istiyorsak 400 milletvekilini vermek lazım ki bu gerçekleşsin" dediğinin hatırlatılması üzerine Arınç, yeni bir anayasa yapmaya bir mutabakat, bir toplumsal arzu ve istekle gidilmesinin daha iyi olduğuna dikkati çekti.

-"8-9 Avrupa ülkesinde Başkanlık sistemi var, hiçbirisinde tiranlıktan bahsedilmiyor"

Arınç, Başkanlık sisteminin demokratik sistemlerden biri olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"8-9 Avrupa ülkesinde Başkanlık sistemi var, hiçbirisinde padişahlık, despotluk, tiranlıktan bahsedilmiyor. Hatta Sayın Kılıçdaroğlu, bir defasında çok büyük bir gaf yaptı, 'Meclis' olmadığını ima etti. Halbuki iki Meclis de var, bizde olacağı gibi ya da olması gerektiği gibi tek Meclis de olabilir. Sayın Cumhurbaşkanımız bence bugün geldiği noktada Başkanlıkta ısrar ediyor ama bunun detayları konusunda henüz yeterli, çerçevesi çizilmiş, berrak bir metin önümüzde yok. Bu metin için bizim çalışmaya ihtiyacımız var ama halka şunu söyleyebiliriz, 'Biz, bu ülke nasıl daha iyi yönetilebilir noktasındayız.' Önemli olan bu sistemlerin halka mutluluk, refah, huzur getirmesi. Hepsi demokratik sistem. Fransa'ya, Amerika'ya başka türlü bakabilir miyiz veya bir başka batı ülkesine? Onlar, yönetimde bunu seçmişler. Biz de parlamenter demokratik sistemi seçmişiz. Burada aksaklıklar çıkmış, bunlardan bir tanesi Türkiye'nin yapısına nasıl daha uygun olabilir, onu tartışacaksak tartışmamız için biraz zamana da ihtiyacımız var. Bir de billurlaşmasına ihtiyaç var."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber