'Usulsüz taltif' davası ertelendi

Sanık Kabukçu: "Kurula tanınmış bir takdir hakkı var, kimin taltif alacağı yönünde. Bundan sorumlu tutulduk"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 17 Mart 2015 18:47, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Usulsüz taltif' davası ertelendi

"Bazı polislere, hak etmedikleri halde usulsüz taltif verildiği" iddiasıyla açılan, 17 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, savunmasını yapan dönemin Kamu Güvenliği Şube Müdürü Gökhan Kabukçu, iki taltif listesinde imzası bulunduğu gerekçesiyle hakkında dava açıldığını söyledi.

Taltif Ön Komisyonu toplantısına birkaç kez katıldığını bildiren Kabukçu, "Hiç liste görmedim. Gelen çok dosya vardı. 4 aylık dönemi kapsıyor. İmza atarken birkaç dakika görüyorum. Tamamını inceleme imkanım yok. Bunu soruşturmayı yürüten müfettişlere de anlattım" dedi.

Kabukçu, şunları anlattı:

"Kurula tanınmış bir takdir hakkı var, kimin taltif alacağı yönünde. Bundan sorumlu tutulduk. Personel Başkanlığına görüş soruldu. Disiplin suçu almadığım bir olaydan dolayı ağır ceza mahkemesinde yargılanıyorum. Sadece attığım iki imzadan dolayı yargılanıyorum. Taltif Ön Komisyonu olarak görevimizi yaptık. Taltif Komisyonunu aldatmak, devleti zarara sokmam gibi bir olay söz konusu değil. Bir kişiye iki defa taltif verilmemiş. Sebepsiz bir zenginleşme yok. Para başkasının hesabına yatmamış. Bizim bir suç işleme kastımız yok. Sahte bir evrak yok, hepsi gerçek. Beraatimi talep ediyorum."

-"Bu arkadaşların başkanı benim, hepsine kefilim"-

Sanıklardan Emniyet Müdürü Servet Deniz Kalem de iddianamedeki suçlamaları kabul etmediğini, taltif alan polislerin de usulsüzlük tespit edilmesi durumunda aldıkları parayı iade etmeyi teklif ettiklerini söyledi.

Dönemin Güvenlik Daire Başkanı Bekir Akarsu da savunmasında, 28 yıldır emniyet teşkilatında olduğunu, yakın zamana kadar ceza almadan görevini yaptığını belirtti.

Akarsu, "Bu arkadaşların başkanı benim, hepsine kefilim. 2012'de bayramın ikinci günü Gaziantep'te bir bombalama oldu. Siyasiler, parti başkanları buraya gitti. Binin üzerinde çevik kuvvet gönderdik. Bu arkadaşlar çalıştı, hepsi hak etti. Bu para konusundan hicap duyuyorum. Fotokopi parasını kendim verdim, yemek yediysem parasını kendim verdim, aracı kullanmışsam benzin parasını verdim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum. Taltife konu olan 26 Şubat 2013'te Ankara'da toplantıdaydım, görevliydim" diye konuştu.

Sanıklardan dönemin Çevik Kuvvet Şube Müdürü Zeki Akyol ise savunmasında, davaya konu olan dosyada 4 imzası bulunduğu gerekçesiyle yargılandığını söyledi.

Taltifle ilgili kaç dosya değerlendirdiğini hatırlamadığını, komisyonun sadece kanaat belirttiğini kaydeden Akyol, şunları söyledi:

"Diyelim ki Abdullah Öcalan'ın doğum günü. Diyarbakır'a gidilecek. Kaç kişi gidecek, nerede kalacak? Uçakla gidecekler, hemen uçak bulunmuyor. Gidiş tamam. Olaylar çıkar ve uzarsa durum farklı. Bu arkadaşların taltif almaması imkansız. Güvenlik Daire Başkanlığında ismi yazılı olup da çalışmayan yoktur. Olmayan biri varmış gibi gösterme, çalışmayan birini çalışıyormuş gibi göstermek yok. Bunlar kayıtlı."

Bilgisayar yazılımcılarının Taltif Modül Sistemi'ne ekleyeceği değişikliklerle izinli ve raporlu olanların sisteme kabulünün reddedileceğinin sağlanabileceğini ileri süren Akyol, ancak bunun maddi anlamda mağduriyete sebep olunacağı için yapılmadığını savundu.

"Devlet benden faiziyle geri aldı"-

Sanıklardan dönemin Kamu Güvenliği Şube Müdürü Hüseyin Şimşek, taltif komisyonunun doğal üyesi olduğunu, görevi kabul etmeme gibi bir şanslarının bulunmadığını ifade etti.

Şimşek, şöyle konuştu:

"Toplumsal olaylar, seçimler, öğrenci olayları, sokağa akseden her şey bizi etkiliyor. Sadece Ankara değil, Türkiye'deki bütün olaylar. Günübirlik şurada bir açıklama olmuş, o önemli değil, genel bizi ilgilendiriyor. Ve genel tedbir alınması, kamunun huzur ve güveninin bozulmadan devamını sağlamak. Karşınızda bir grup var. Alacağınız tedbirle bunu önleyebilirsiniz. Alamayacağınız durumda şehri harabeye çevirirsiniz. Arkadaşlarımız geldiler, bunları görevlendirdim. Bu arkadaşlarımız çalıştı mı? Çalıştı ama bu arkadaşlar iki gün sonra dayanamadı, hasta oldu. 1 Eylül Dünya Barış Günü, iki defa taltif aldım. Kendime yazılan taltifi de maaş hesaba yattığında öğrendim. Alınan paralar 30 lira ile 200 lira arasında. Bunu da devlet benden faiziyle geri aldı."

Sanık avukatları, suçlamaları kabul etmeyerek müvekkillerinin beraatlerini talep etti.

Mahkeme, Emniyet Genel Müdürlüğüne yazı yazılarak, taltif modülüne veri girişinin nasıl yapıldığının sorulmasına, davaya konu taltif dosyasına ilişkin ödeme yapılan kişilerden bu paraların geri alınıp alınmadığının bildirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber