Memur eylemleri ?haciz' kıskacında

Haber Giriş : 03 Eylül 2006 10:27, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Gişe memurlarının 2001'deki 'ücret almama' eylemi nedeniyle 70 milyar lira ceza ödeyen sendikalar 'haciz' korkusuyla yeni protesto yöntemleri belirlemeye çalışıyor

Toplu görüşme masasından uzlaşmazlıkla ayrıldıktan sonra eylem hazırlıklarına başlayan memur sendikalarını ?haciz" korkusu sardı. Memur konfederasyonlarında; uçak, tren, otobüs, metro ve vapurların sefere çıkarılmaması, hastanelerde acil hastalar dışındaki hastalara hizmet verilmemesi, tüm kamu kurumlarında iş yavaşlatılması gibi eylemler tartışılıyor. Ancak, 1999 ve 2001'de KESK'e bağlı Yapı-Yol Sendikası üyesi 40 gişe memurunun başına gelen ?haciz" şoku, konfederasyonları ciddi biçimde düşündürüyor. Yapı-Yol Sen üyesi gişe memurları, 1999'da Boğaziçi ve Fatih, 2001'de de Boğaziçi Köprüsü'nde birer saat süreyle gişede ücret almama eylemi yapmış ve bu süre içerisinde tüm araçlar köprüden bedava geçmişti. Gişe memurlarının yaptığı birer saatlik ücret almama eylemi nedeniyle köprülerde adeta para basan Bayındırlık Bakanlığı ciddi zarara uğramıştı.

ALMADIYSANIZ SİZ ÖDEYİN Bayındırlık Bakanlığı, mali kayba uğradığı gerekçesiyle eylemci 40 gişe memurunu birden zararın tazmini talebiyle mahkemeye vermiş, mahkeme de bilirkişinin yaptığı hesapla gişe memurlarını 2001 fiyatlarıyla 70 milyar lira borçlu çıkarmıştı. Yüksek cezayı ödeyemediği için memurlar haciz kıskacıyla karşı karşıya kalırken eylem kararını alan sendika son anda cezayı ödemiş ve memurları hacizden kurtarmıştı.

YA BİZ DE DAVALIK OLURSAK? Bu olay, bugün de eylemi tartışan konfederasyonlarda ana gündem maddesi oldu. Memur-Sen yetkilileri, benzer bir cezayla karşılaşma ihtimalinin kendilerini düşündürdüğünü ifade ederken Kamu-Sen içerisinde eylem yapma ve yapmama şeklinde iki farklı görüş oluştuğu belirtildi. 2001'de 70 milyar lira ceza ödemek zorunda kalan Yapı-Yol Sendikası Başkanı Bedri Tekin, ?Bugün artık benzer bir eylemi yapacak mali gücümüz yok. Hele hele köprü ücretlerine bu kadar zam yapılmışken yapacağımız benzer bir eylemin altından kalkamayız. Bu nedenle farklı eylemlere yöneleceğiz. Ancak, aldığımız cezayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürdük. AİHM, dosyamızı inceledi ve davayı kabul etti. Önümüzdeki yılın sonunda dava sonuçlanır. Kazanırsak bu tür eylemlerle bize zam vermeyenleri köşeye sıkıştırabiliriz" dedi.

Memurlar zarar görür

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in, eylemi gündeme getiren sendikalara yaptığı uyarı da memuru düşündürüyor. Bakan Şahin, uzlaşmazlığın hemen ardından şu uyarıyı yapmıştı: ?Devlet memurlarının neyi yapıp yapamayacakları kanunla bellidir. O bakımdan yapacakları her türlü eylemi yasal sınırlar içinde yapmalarını öneririm. Sendika başkanları bir kamu görevlisidir. Sadece maaşsız izinlidirler. Kamu görevlileri siyaset yapamazlar, bir siyasi partinin hakkında aleyhinde konuşamazlar. Sendika liderlerini dostça uyarıyorum. Yasal sınırlar içerisinde hareket edip, yasa dışı davranışlarda bulunursanız, memurlarımızı suç işlemeye teşvik ederseniz, hem memurlarımız, hem de kendileri zarar görür."

Kamu çalışanları başınızı ağrıtacak

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, hükümetin kamu çalışanlarına ''kasıtlı ve önyargılı davrandığını'' ileri sürerek, ''Ama kamu çalışanları hükümete cevabını alanlarda verecektir ve başınız ağrıyacaktır'' diye konuştu. Akyıldız, konfederasyon genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, hükümetle yapılan toplu görüşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlanması nedeniyle Uzlaştırma Kurulu'na başvurduklarını belirterek, Kurulun kararlarını açıklamasının ardından, kararları görüşmek üzere bir kez daha Kamu İşveren Kurulu ve hükümet temsilcileri ile masaya oturacaklarını bildirdi. Bilimsel bir araştırmada, insanların üçüncü bir gözü olsa bunun parmak ucunda olmasının en uygun olacağının belirlendiğini anlatan Akyıldız, ''Nasıl yapacaksanız yapın; bir göz bulun parmağınızın ucuna takın, gerçekleri görün'' dedi.

Vermek istemez miyim?

Devlet Bakanı Şahin, memuru mutsuz etmek istemediklerini belirterek, ?Ancak Türkiye'yi düşünmek zorundayım? dedi Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, ''Biz, memura daha fazla vermek istemez miyiz? Bak, seçim yaklaşıyor. Bunun bir siyasi getirisi olacak ama Türkiye'yi düşünmek zorundayız'' dedi. Bakan Şahin, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ile Buca Belediyesi'nce yapılan Tenis Kulübü tesislerinin açılış törenine katıldı. Şahin burada, bir vatandaşın ''Memurlara daha fazla zam vermeyi düşünmüyor musunuz?'' sorusu üzerine, Türkiye bütçesiyle ödeme ve yatırım programlarının belli olduğunu bildirdi. Harcama kalemleri içinde en fazla payı memurlara ayırdıklarını kaydeden Bakan Şahin, şunları söyledi: "Hepimiz ev geçindiriyoruz, aile reisiyiz. Çocuk gelmiş (Baba bana şu kadar harçlık ver) diyor. Bütçene bakıyorsun, ne kadar verebilirim diye. Arzu edersin ki çocuğuna daha fazla harçlık veresin. Biz, memura daha fazla vermek istemez miyiz? Bak, seçim yaklaşıyor. Bunun bir siyasi getirisi olacak ama Türkiye'yi düşünmek zorundayız. Verdiğimiz zaman başka kalemlerden kesmek zorundayız. Memur benim mesai arkadaşımdır. Ben onlarla birlikte devletime hizmet ediyorum. Ben onların moralsiz olmasını ister miyim? Kuşkusuz ki onların daha iyi şartlarda yaşamasını isterim ama ne kadar param var ona bakarak harcama yapmak zorundayım. Bu para, .izin, benim, hepimizin...?

Bugün

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber