TTK Başkanı: Amacımız, öğrenciler pasif birer alıcı olmaktan çıkarmak

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 16 Eylül 2006 14:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan, amaçlarının, öğrencileri pasif birer alıcı olmaktan çıkartıp, bilgiyi arayan, bilgi arama yollarını araştıran ve yeni şeyler üretmekten zevk alan bireyler haline getirmek olduğunu söyledi.

Mersin'in Erdemli İlçesi'nde eğitimle ilgili yeni gelişmeler ve müfredat konularında öğretmenlere vereceği konferans öncesi İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Ersoy ile birlikte açıklamalarda bulanan Prof. Dr. Erdoğan, 18 Eylül Pazartesi günü ülke genelinde ilk ve orta dereceli okulların 2006-2007 eğitim-öğretim yılına başlayacağını hatırlatarak, "Birçok evde okulların başlaması yılın en önemli olaylarından biri olarak heyecan uyandırır. Eğitimciler olarak amacımız öğrencilerin bu ilk günkü heyecanlarını tüm yıl boyunca ve hatta tüm yaşamları boyunca canlı tutmaktır. Öğrencilerimizin bu heyecanlarını canlı tutmanın yolu, onları pasif birer bilgi alıcı olmaktan çıkarıp, kendini her dönemde yenileyebilen, aktif bilgi arayıcıları olarak kabul etmelerini sağlamakla mümkündür. Amacımız bilgiyi arayan, bilgi arama yollarını araştıran ve yeni şeyler üretmekten zevk alan öğrenciler yetiştirmektir" dedi.

Öğrencilerin, yeni dönemde eğitimden en üst seviyede faydalanmaları için dikkat edilmesi gereken hususlar bulunduğuna işaret eden Erdoğan, "Her çocuğun kendisine özgü farklı kişilik, zeka ve gelişim özelliklerine sahip olduğu unutulmamalıdır. "Eğitim olumlu özelliklerin vurgulanmasıyla başarılır" ilkesi uyarınca, başarı durumunda da başarısızlık durumunda da çocuğun iyi olduğu yönleri temel alınmalı ve çocukların özgüven gelişimlerine yönelik çabalara önem verilmelidir. Çocuk okulda yeni bir dünyaya açılır. Okul, çocuğun yeni kazandığı ve zamanla gelişme gösteren davranışları ile ilgili öğretmen ve arkadaşlarından aldığı geri bildirimlerle kendi benlik kavramını da oluşturduğu bir yapıdır. Okul çocuklara yalıtılmış bir çevre sunmak yerine onları hayata hazırlayan bir kurumdur. Bunun için okul, gerçek hayatın provası niteliğindedir. Bu yüzden çocuğun okul hayatında karşılaşabileceği olası engeller büyütülmemeli, bu engelleri görmesi sağlanmalı ve nasıl aşılacağı konusunda çocuğa rehberlik edilmeli, desteklenmeli ve motive edilmelidir. Eğitim-öğretim yılı boyunca öncelikli olarak dikkat edilmesi gereken konular, çocukların koşulsuz kabul görme, güven içinde olma, ait olma, beğenilme ve takdir edilme ve sorumluluk alarak yaşamı ile ilgili tercihler yapma gibi temel gereksinimlerinin karşılanmasıdır" diye konuştu.

Kendi geleceğini belirleyebilen, gelişmiş ve çağdaş bir toplum olabilmenin birinci şartının eğitimden geçtiğini vurgulayan Prof. Dr. İrfan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir ülke için yapılacak en önemli yatırım insan kaynağına, özellikle de çocuklara ve gençlere yapılan yatırımdır. İnsana yapılan yatırım, yatırımların belki en pahalısı ancak en önemlisidir. Bilgi toplumunun en büyük sermayesi ise yetişmiş insandır. Ülkenin kalkınmasını sağlayacak yetişmiş insan gücünün tek yolu ise Atatürkçü düşünce sistemini beslemek ve bilimsel bilgiye sahip çıkmaktır. İnsan kaynağına yapılan yatırımın temelini eğitim oluşturur. Eğitime gereken önemin verilmediği durumlarda gelişmişlikten söz etmek de ütopik olacaktır. Yaygın ve kaliteli eğitim sağlandığı sürece bireyler de toplum da değer kazanacaktır. Bir insanı ölümsüz kılan, bıraktığı eseridir. Eğitim ve eğitilmiş bireyler, bu toplum için bırakılan en büyük eserlerdir. Tüm çabamız, iyi yetişmiş ve bu ülkeyi daha iyilere taşıyacak yeni nesiller yaratmaktır. Bunun için ülkemize hizmet edebilmenin ve cumhuriyet ülküsünü yüceltmenin sorumluluğunu her zaman gururla hissetmekteyiz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber