'Ben öğrecileri sınıfa sokarak badana boyamı mahvettiremem'

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 28 Eylül 2006 09:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Eskişehir şehir merkezindeki önemli okullardan olan Murat Atılgan İlköğretim okulunda tam gün eğitim yapılmaktadır. Merkezde olması dolayısı ile velilerin çoğunluğu çalışan ailelerden oluşmakta olduğu için, öğrencilerinde çoğu servisle taşınıyor, öğle yemek arasında ya evden getirdilerini yada çarşı merkezi olduğu için okul civarından alışveriş yaparak okul içerisinde, sınıfta yada bahçede yemek yiyip nöbetçi öğretmen gözetiminde öğle arasını güvenli birşekilde geçiriyolardı.

Bu hep böyle olurdu, velilerinde gözü arkada kamıyordu. Çünkü okul öğrencilerin ikinci evi olarak görülür. Ancak yeni öğretim yılında okula bakımlar yaptıra yeni müdür bey! tamgün eğitim yapan ve öğle arası evine gidemeyen öğrecilere okulu ve sınıfları kirletmesinler diye kurul kararı aldık deyip, okulu öğrencilere kapattı. Yani öğrenciler bahçeye, oradanda.. Kışın ne yapacak? Şehir merkezi olduğu içi hemen okul civarına bulunan internet cafelere yada 1, 2, 3, 4.sınıflar oldukları için birilerinin kandırılmasına, tinercilerin saldırısına ki daha önce yaşandi kısacası bilerek sokağa atıldılar.

Tabi bu uygulamaya çalışan ve çocuğunu servisle gönderen veliler büyük tepki gösterdiler, bunun düzeltilmesi yada kantini, yemek yeme yada dinlenme salonu olmayan bu okula ve sınıflara girmeme yasağı yerine kışı da göz önüne alarak dışarı çıkmak istemeyen çocukları zorla sokağa atmak yerine, bir oda, bir sınıf yada sadece zemin katta beklenmesi ve yemek yenmesi gibi çözümler üretmek için görüşmeye giden ve hepside belli seviyede aileler olan velilerein teklifini kabul etmeyen, "bu kararımdan beni kimse vazgeçiremez" deyip "ben öğrecileri okula ve sınıfa sokarak badana boyamı mahvettiremem, öğlen vaktini ve yemek yeme yeri göstermek zoruda değilim, nereye giderse gitsinler beni ilgilendirmez" yada "gelin çocuklarınıza sahip çıkın kendiniz ilgilenin" gibi bir eğitimciye yakışmayacak tarz ve düşünce ile kesip atıyor.

Bende kamuda idarecilik yapan ve usul adap bilen bir veli olarak bir görüşmek istedim ve yeni müdür olduğu için birde çiçek yaptırarak hem yeni göreviniz hayırlı olsun demek hemde öğle arası konusunda alternatif bir çözüm bulabilirmiyiz diye çünkü yarın dışarda başıboş kalan yada kışın donan çocukların hesabı yine okul idaresine yüklenecektir görüşmeye gittim. Müdür bey yoktu ama geleceği söylendi bende yrd.sının odasıda oturdum. Birkaç öğretmende bekliyordu onlarla bu konuda sohbet ettik. Müdür bey geldi dediler oku aile birliğinden bir hanım aracılık yaptı, yani özel kalem yada sekreter gibi gitti geldi, bekleyen öğretmenlere "sizinle görüşmeyecekmiş" dedi. Öğretmenler şaşırdılar "hem kendi çağırdı hemde görüşmüyor" deyip alınarak gittiler. Sekreter gibi hanıma benimde beklediğimi, kamuda idareci olduğumu, hayırlı olsuna ve veli olarakta görüşmeye geldiğimi söyleyin dedim. Hanımefendi gitti geldi sıkılarak "müdür bey sizinlede görüşmek istemiyor" dedi!!! Ben şaşırdım sok oldum ve "bana başka şans bırakmadınız o zaman millieğitimle görüşeyim" deyip çıktım.

Düşünebiliyor musunuz velilere özel durum ve toplantılar hariç her zaman açık olması gereken kapı nasıl kapatılıyor? Öğrencilerin aynı zamanda evi olması gereken okul kapıları nasıl kapanıyor?

Kötü alışkanlıklardan korunması gereken çocularımız sorumsuzca sokağa terk ediliyor!

Badanayı boyayı korumak çocukların zararlı alışkanlıklara itilmesinde daha öncelikli gören bir başka EĞİTİMCİ varmıdır?

Acaba şöylemi düşünüyorlar, hani bir büyüğümüz!şu öğrenciler olmasa okullar çok güzel idare edilecek!gibi mi? yazık çok yazık; Ulu önder ATATÜK'ün "YENİ NESİLLER SİZİN ESERİNİZ OLACAK" dediği öğretmenler ve idareciler bunlar değildir herhalde.

Uygulamaları ve başta bana olmak üzere tüm saygın velilere saygısızlığı kınıyorum.

Haber Gönder yoluyla haberi yazan: Emin ŞAHİN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber