PKK'nın son umudu sandıkta manipülasyon

Kemal Gümüş

1 Kasım seçimleri öncesinde gözlerin çevrildiği il ve ilçelerde yaptığımız incelemelerin ardından, bir de 'Gözlemlerimizin doğruluğunun rakamlarla sağlamasını yapalım' dedik.

Gördük ki 7 Haziran seçimleri öncesi ve sonrasında Kürt vatandaşlar arasında HDP'ye karşı büyük 'kırılma' var. PKK'nın 'Sandıkta HDP'ye oy verin' tehdidi önlenebilirse, 1 Kasım büyük sürprizlere gebe.

Biz "Güneydoğu'da Neler Oluyor?" başlıklı yazı dizisi boyunca "Sandıktan HDP'ye oy çıksa da bu PKK'nın desteklendiği anlamına gelmiyor. Halk, devletine bağlı ve PKK'ya tepkili" demiştik. Bu konuda, PKK veya HDP eylem ve gösterilerine katılan vatandaşların sayılarındaki artış ve azalışlar ya da halkın PKK'lıları devlete ihbar etme oranları, halkın devlete olan desteğinin göstergesi olarak görünen iki önemli unsur. Rakamlar, 7 Haziran öncesi ve sonrasında halkın kanaatlerinin değiştiğini, artan terör olayları ve güvenlik güçlerinin operasyonları sonrasında PKK'ya tepki yağdığı ve devlete bağlılığın arttığı görüldü.

HALKI SOKAĞA DÖKEMİYOR

Güvenlik şube kayıtlarına göre, HDP ve PKK miting, eylem ve açıklamalarına katılım her geçen gün azalıyor. Yılbaşından bu yana PKK ve HDP etkinliklerine her şehirde ortalama 150-200 kişiden ibaret bir topluluk katılıyor. Bu sadece Ankara'daki saldırıdan sonra şehirlerde bin 500-2 bin kişiye ulaşmış. Ancak bu kadar provokatif saldırıya rağmen yine de örgüt 90'lı yıllardaki gibi binlerce kişiyi harekete geçiremiyor artık.

ÇÖZÜM SÜRECİ İŞE YARADI

Halk, Çözüm Süreci'nde barış sürecinin getirdiği huzur ve refah artışının tadını almış ve bir daha çatışma ortamına girmek istemiyor. Artık, devlete değil PKK'ya tepki gösteriyor. Çünkü devlet 90'lardaki halkın tamamını kapsayan güvenlikçi konseptini yerine artık sadece PKK'lıları hedef alıyor ve halk bunu görüyor.

DEVLETİN YANINDALAR

7 Haziran sonrasında başlanan süreçte devletin terör örgütüne karşı silahlı güç kullanmasına, halkın büyük desteği var. Halk, PKK terörünün korkusunda yaşamak istemiyor ama güç kimdeyse bölgede ondan yana oluyor. Bu, bölgenin acı bir gerçeği. 7 Haziran seçimleri sonrasında devlet gücünü gösterince, halk PKK'ya karşı daha rahat hareket etmeye başladı. 7 Haziran sonrasında, halkın PKK'lı ihbarında adeta patlama yaşandı. Örneğin, Urfa'da 7 Haziran öncesindeki dört ayda halkın yaptığı ihbar sayısı 180 iken, 7 Haziran sonrası dört ayda 489'a çıkmış. Yani bir anlamda vatandaşın PKK'ya olan tepkisi, yaklaşık yüzde 300 artmış. 7 Haziran sonrası yapılan operasyonlarda, her ilçe ve ilde ortalama 20-30 örgüt yönetici tutuklanarak, PKK'nın eylem gücü oldukça kırılmış.

DİYARBAKIR'DAN PKK'LI İHBARI

Gözlerin çevrildiği Diyarbakır'da da halkın devlete desteği tavan yapmış. 2014 yılının ilk dokuz ayında halkın güvenlik güçlerine yaptığı PKK'lı ihbarı bin 866 iken, bu yılın ilk dokuz ayında bu rakam 6 bin 198'e ulaşmış. Üstelik ihbarlar yüzde 95 oranında doğru.

SONUCU SANDIK GÜVENLİĞİ BELİRLEYECEK

Peki ama PKK'ya bu kadar tepkili olan halk, 1 Kasım seçimlerinde nasıl hareket edecek? Kobani sürecinde bölgedeki Kürt milliyetçiliğinin arttığı, muhafazakar Kürtlerin bile HDP'ye oy vermeye başladığı bir gerçek. Ama, bölgede PKK'nın silah tehdidiyle sandıkta HDP'ye oy verdiği de bir başka gerçek. Bu yüzden HDP'de bölgede sandık güvenliği için taşımalı sistem uygulamasına karşı çıktığı biliniyor. Güvenlik güçleri, yasa gereği başvuru olmadığı sürece sandığa 15 metreden fazla yaklaşamıyor. Sandık başkanı ve partilerin sandık müşahitleri, seçimlerde vatandaşların güven içinde oy kullanabilmesi ve oyların sağlıklı sayılabilmesi hayati önemde.

Halk 7 Haziran sonrası gerçeği gördü

PKK'nın terör eylemleri, bölge ekonomisini de vurmuş ve halk bu yüzden de PKK'ya tepkili. Çözüm Süreci'nin halkta umut yarattığını ancak terör ve Ankara'daki saldırının bölgede vatandaşlar ve işadamlarında korku yarattığını belirten MÜSİAD Şanlıurfa Şube Vekili Sıtkı Aloğlu "Halk PKK terörü istemiyor" diyor. MÜSİAD Mardin Şube Başkanı Mehmet N. Kasap ise şunları söylüyor: "Bölge halkı, silahların susması ve sivil siyaset için HDP'ye oy verdi ama 7 Haziran sonrası HDP'nin meclise girmesiyle PKK'nın devre dışı kalacağı beklentilerini karşılamadı. Olaylarla birlikte inşaat sektörü durdu, gıda pazarlama ve lojistikte çekler karşılıksız çıkıyor, turizm bitti. Bölgede eskiden devlet terörüne lanet ediyorduk, şimdi PKK. Bir yandan barış diyor diğer yandan farklı düşünen insanları tehdit ediyor"?

Aileler çocuklarına sahip çıktı

PKK'nın çocukları şehir eylemlerinde kullanmaması için, bir taraftan aileler uyarılırken diğer taraftan gençlerin enerjilerini atabileceği spor ve kültür merkezleri de açılıyor. Diyarbakır Valiliği ile Gençlik ve Spor Bakanlığı ile birlikte 16 milyon yatırımla yaptığı onlarca spor ve çekim merkezi bunların en iyi örneklerinden. Diyarbakır Valiliği, olaylara karışan bin 132 çocuktan her birinin ailesine Kabahatler Kanunu kapsamında 232 TL ceza kesince, bu çocukların sadece 77'i ikinci kez suça karıştı. Bunların 91'i de 12 yaş altı çocuklar olması dikkat çekici.

Tüm müşahitler PKK'lı

Bölgedeki vatandaşların anlattıkları, 1 Kasım seçimlerinde PKK'nın sandığı manipüle etmeye çalıştığını gösteriyor. Özellikle kırsal yerleşim birimleri ve köylerde, sandık başkanı ve diğer parti müşahitlerinin bile PKK'nın belirlediği isimler olduğu belirtiliyor. PKK'nın kendi belirlediği isimleri diğer partilere tehdit ile üye yaptığı ve parti yöneticilerine baskıyla PKK'lı isimleri seçim kurullarına bildirttiği, vatandaşlara oy kullanırken sandık başında PKK'lıların eşlik ettiği belirtiliyor. PKK'nın, bölgedeki muhtarlar hatta binalardaki kapıcıları bile 'Sizin sandıktan HDP dışındaki partiye oy çıkmayacak. AK Parti'ye oy çıkarsa, 2 Kasım sabahı görüşürüz" diye tehdit ettiği anlatılıyor.