Müteahhitler konut kampanyasına hazırlanıyor...

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 10 Ekim 2006 11:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye'de, müteahhitler mayıs-haziran aylarında özellikle döviz kurları ve faiz oranlarında meydana gelen artışlar nedeniyle duraklama yaşayan konut talebini canlandırmak için, kar marjlarından kısarak uygun kredi ve vade koşulları içeren kampanyalar düzenlemeye başladı.

Beklemedeki tüketicileri çekebilmek için yapılanlar arasında, ''döviz bazındaki fiyatları YTL'ye çevirme, vade farksız taksit imkanı sağlama, bankalarca uygulanan faiz oranlarının altında vade farklarıyla satış yapma, konut beraberinde araba hediye etme'' gibi özel uygulamalar yer alıyor.

Alınan bilgilere göre, 2004'ün ikinci yarısından itibaren döviz kuru ve faiz oranlarındaki gerilemenin bireysel tasarrufları yeniden konut yatırımlarına yönlendirmesi ve bankalarca verilen düşük faizli, uzun vadeli krediler; konut talebinin hızla gelişmesi ve talebin daha da artmasında önemli rol oynadı.

Bu yıl mayıs ve haziran aylarında, özellikle döviz kurları ile faiz oranlarında meydana gelen dalgalanma ise konut talebinde ciddi bir duraklamaya yol açtı.

Dalgalanma sonrası bankalarca verilen konut kredilerinde yüzde 1 seviyesine kadar gerileyen faiz oranları yüzde 2'leri aşarken, Bu durum mevcut ve potansiyel konut alıcıları ile konut üreticilerini olumsuz etkiledi. Bu nedenle, mayıs sonundan ağustos ortasına kadarki 2,5 aylık dönemde hem konut talebinde hem de kredi kullanımında önemli ölçüde gerileme yaşandı. Mayıs ayında haftalık 460 milyon YTL olan konut kredisi kullanımı temmuz sonlarında 169,4 milyon YTL'ye kadar düştü.

Tüketiciler ile müteahhitleri olumsuz etkileyen bir başka faktör de inşaat malzemesi fiyatlarında meydana gelen ve enflasyonun üzerinde seyreden fiyat artışları oldu.

KONUTTA KAMPANYA DÖNEMİ

Döviz kuru ve faizlerde yaşanan olumsuzluk ile bir süredir devam eden maliyet artışları nedeniyle zor durumda kalan konut üreticileri, gelinen noktada, kar marjlarından kısmak suretiyle uygun kredi ve vade koşulları içeren kampanyalar düzenlemeye başladı.

Devam eden bu kampanyaların da etkisiyle talep yeniden canlanmaya başladı. Son günlerde banka kredilerindeki faiz oranlarının da yüzde 1,6'lara doğru gerilemesi piyasayı daha da hareketlendirdi ve talepteki canlılığın kredi kullanımı rakamlarını yükseltmesi yönündeki beklentiyi artırdı.

Mart 2005-2006 döneminde konut fiyatlarındaki artış oranı yüzde 56,9'a ulaştı. Konut fiyatlarındaki şişkinliğin gereken düzeye inmesi ve fiyatların piyasa mekanizması içerisinde dengelenmesi süreci başladı, ancak henüz tamamlanmadı. Bu süreç içerisinde konut satışı yapan pek çok firma beklemedeki tüketici kesimini çekebilmek için harekete geçti. Firmalar, döviz bazındaki fiyatlarını YTL'ye çevirmek, vade farksız taksit imkanı sağlamak, bankalarca uygulanan faiz oranlarının altında vade farkları ile satış yapmak, konut beraberinde araba hediye etmeye kadar uzanan özel kampanyalar düzenlemek gibi önlemlere başvurdu.

Emlak sektöründe talep canlanması kampanyaların da etkisiyle şimdilik başlamış görünüyor.

TÜKETİM EĞİLİMİ ANKETİ

Öte yandan Merkez Bankası ve TÜİK tarafından ortaklaşa düzenlenen ''Tüketim Eğilimi Anketi''nin Ağustos ayı sonuçları da, canlılığın başladığı yönündeki öngörüyü destekledi.

Bu ankete göre, gelecek 6 ay içerisinde konut satın alma olasılığı bulunanların oranı yüzde 3,8'den yüzde 4,1'e yükselirken, böyle bir olasılık bulunmayanların oranı ise yüzde 96'dan yüzde 95.2'ye geriledi.

Diğer taraftan gelecek 3 aylık dönemde, kendisinin veya hane halkının tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma (tüketici kredisi kullanımı, diğer borçlanmalar) olasılığı bulunanların oranı yüzde 19,5'den yüzde 18,47'ye geriledi. Böyle bir olasılık bulunmayanların oranı ise yüzde 79,2'den yüzde 80,5'e yükseldi.

Geçen yıl yaklaşık 1,4 milyon gayrimenkul satıldı. Vatandaş emlak için 33,1 milyar YTL ödedi. Emlağa yatırılan para 2003'e göre yüzde 90,1 , 2004'e göre yüzde 36,1 oranında artış gösterdi. Bankalarca verilen konut kredileri Nisan 2006 itibariyle 17,6 milyar YTL'ye ulaştı.

Ayrıca kamunun yatırım ödeneklerinin sınırlılığı dikkate alındığında, inşaat sektörünün büyüme performansı gelecek dönemde de bireysel tasarrufların konut yatırımlarına yönelme eğilimi ile özel sektör yatırımlarının seyrine bağlı olmaya devam edecek.

Her iki konuda canlılığın sürmesinde en belirleyici faktörler ise makro ekonomik istikrarın sürekliliği ile AB sürecinde katedilecek mesafe olacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber