TSK'da kimse kimseye bloknotunu vermez

BALYOZ davasında tanık, 'kumpas' soruşturmasında şüpheli olan Kurmay Albay Muhammet Tanju Poshor, 5 - 7 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu Komutanlığı'nda düzenlenen seminerin hazırlıklarında görev almıştı. 365 kişi, bu seminer nedeniyle yargılanırken, Poshor seminere katılan ancak suçlama yöneltilmeyen 112 subaydan biri oldu.

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 06 Aralık 2015 13:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
TSK'da kimse kimseye bloknotunu vermez

Şubat 2012'de Balyoz davasının görüldüğü İstanbul 10.Ağır Ceza Mahkemesi'nde tanık olarak ifade veren Poshor, Oraj, Suga, Çarşaf, Tırpan gibi planları görev süresince görmediğini ve bilgi sahibi olmadığını söyledi.

DEFTERİMİ ONA VERDİM

Poshor'un adı, Balyoz davasında yeniden yargılamaların yapıldığı Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmalarda gündeme geldi. Sanıklardan emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri, bilirkişi incelemesine konu olan bloknotuyla ilgili "Bloknottaki yazıları, sonuç raporunu hazırlaması amacıyla proje subayına vermiştim. Sonra defterin bana geri döndüğünü hatırlamıyorum. Proje subayının ismi Kurmay Yüzbaşı Tanju Poshor idi" dedi. Tanyeri ve kimi subaylar Balyoz sanıklarına 'kumpas' kurulduğu iddiasıyla başlatılan soruşturmada mağdur olarak da ifade verdi.

Kurmay Albay Poshor ise kumpas soruşturmasının şüphelilerinden biri oldu. Hürriyet'in savcılık kaynaklarından edindiği bilgilere göre, Poshor'un ifadesi alınmadı. Poshor'un aynı soruşturmada hakkında yakalama kararı bulunan gazeteci Tuncay Opçin'le telefon görüşmeleri yaptığı öne sürülürken, HTS kayıtlarının henüz bulunmadığı belirtildi.

GÜL'Ü TANIMAM

Poshor, Temmuz 2013'te Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı'na atandı. 11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde bu görevi yürüten Poshor Temmuz 2015'te görevini devretmişti. Son YAŞ kararlarında terfi etmeyen Poshor, Kosova'da güvenliği sağlamakla görevli NATO önderliğindeki çok uluslu barış gücü Kosovo Force'a (KFOR) atandı. Hürriyet, hakkında çıkan haberlerin ardından izne ayrılarak, Türkiye'deki ailesinin yanına dönen Poshor'a telefonla ulaşarak iddiaları sordu. Muvazzaf olduğu için açıklama yapamayacağını söyleyen Poshor, ısrarlı sorularımız üzerine, "Net olarak bilinmesini isterim ki, Tuncay Opçin diye bir gazeteci tanımıyorum. Ne adını duydum, ne de kendisini bilirim. Hayatımda böyle bir kişi ile telefonda görüşmedim" dedi. 'Şüpheli' olduğuna dair kendisine bir tebligat ulaştırılmadığını vurguluyan Poshor şunları söyledi: "Balyoz davasında yargılanan meslektaşlarımın çektikleri sıkıntıların farkındayım. Haksızlığa uğradıklarını da düşünüyorum. Tanık olarak çağrıldığım mahkemede onların lehinde ifade verdim. Ben altın madalya ile ödüllendirilmiş, Güneydoğu gazisi bir subayım. Mesleki kariyerim ve sicillerim ortada. Muhafız Alayı komutanı olmamdan sonra Süha Tanyeri'nin suçlamalarına maruz kaldım. Abdullah Gül'ü

tanımam. Mesleki kariyerimde bir katkısı yoktur. Genelkurmay Başkanı'nın takdirleri sonunda Muhafız Alay Komutanlığı görevine getirildim. Ayrıca Süha Tanyeri'nin iddia ettiği gibi bloknotunu bana vermiş değil. TSK'da kimse kimseye bloknotunu falan vermez. Yapılan yakıştırmalar maalesef çok çirkin." Poshor'un Tanyeri hakkında iftira iddiası ile dava açtığı da öğrenildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber